Adil Sirkecioğlu

Silivrinin Reklâmı

Geçtiğimiz Perşembe ve Cuma günleri Klassis Otel de çok güzel bir organize gerçekleştirildi. Silivri SİAD ev sahipliğinde TÜRKONFED 13. girişim ve iş dünyası zirvesi Silivri'mizde yapıldı.
Hapishanemizle, hapishanede görülen davalarla, sel felaketleriyle, olası deprem senaryolarıyla, daha birçok nahoş gelişmeyle tanınmaktansa; ülke ekonomisini ilgilendiren konulardaki evsahipliğine geçiş her türlü övgüye değer. Reklâmın iyisi, kötüsü olmaz denir ama kabul edelim ki Kadir Baran en iyisini yaptı.
Silivri SİAD yaptıkları ve yapacaklarıyla gurur duyduğumuz sivil toplum kuruluşumuz olmaya devam edecek. Darısı diğer sivil toplum kuruluşlarımızın başına.
Zirveyi gündeme getirme, duyurma ve takip etme konusun da başta Hürhaber olmak üzere tüm yerel basınımızın üstüne düşen vazifeyi fazlasıyla yerine getirdiğine inanıyorum. Yabancı konukların katılımındaki eksiklik ve genel medyada yeterli kadar yer alamamışlığı TÜRKONFED'in ihmali olarak değerlendiriyorum. TÜSİAD Başkanı Arzuhan D.Yalçındağ'ın katılımı, babasının gazetelerinde bile ufak haber olarak ve Silivri'de yapıldığı gizlenmek istermiş gibi yer aldı. Bana ilginç geldi. Bilmem dikkat eden oldu mu?  
Yalçındağ, TÜSİAD Başkanlığı'na veda konuşmasını Silivri de yaptı. Gala yemeğinde sempatik tavırlarıyla bütün masaları dolaşıp, resim çektirmesi ilgi çekti. Daha önceki davete icabet edemeyip, apar topar ABD'ye uçmasının kabalığını affettirmek ister gibiydi…
Kadir Baran'ın tüm siyasilere eşit mesafede kalmak istediğini ve çabasını bilenlerdenim. Gerçekleşen zirvede de aynı hassasiyetin gözetildiğine eminim. Hal böyle iken CHP eskisiyle, yenisiyle tüm kadro katılırken, Ak Parti'nin zayıf bir şekilde temsil edilmesini yadırgadım. Yerelde kaybetmenin, genelde iktidar olunduğunu unutturmaması gerekir. Tüm etkinlikte temsil görevi Mim. İnci Aydar'a bırakılmıştı sanki. Silivri'nin hayrına olan hiçbir organizede biz olmayız görüntüsü verilmesi çok üzücü.
Silivri SİAD'ın başarısına gölge düşürmek istemesem de, belirtmeden geçemeyeceğim. Tek eleştirim dış kirası olarak masalara bırakılan hediyeler. Hediyenin eleştirisi mi olur diyenleri duyar gibiyim. Olur, efendim olur. İş adamları zirvesinde Çin malı hediye tercih edilirse, ayıp olur. Eleştiri de olur. Üzerinde Silivri Belediyesi ve Silivri SİAD amblemi olan Çin malı hediyeler; ekonomide Çin'in üstünlüğünü kabul etmek ve teslimiyet olarak değerlendirilmeli. Belediyenin bu tür hataları sıradanlaşsa da, SİAD yönetimi daha dikkatli olmalıydı.
Zirvenin sponsorlarından olan bankanın temsilcisi, konuşmasıyla katılımcıları ikna edememiş. Sorular karşısında hayli terlemiş. Ekibinde ki elemanlar Silivri ile ilgili sıkıntılar dile getirildiğinde "Şubenizi değiştirin" tavsiyesinde bulunmuşlar. Merkezini ve şubeni birlikte düzeltmek ve güven vermek yerine kaçamak ve kolaycılık tercih edilmiş. İlgili şubenin dikkatine. Allah kolaylık versin. Ya da bana!
Her şeye rağmen Silivri misafirperverliğinin en güzel örneklerinin sergilendiği zirveyi düzenleyenleri, emeği geçenleri, destek verenleri kutluyorum. Başarılarının devamını diliyorum.

ESNAFLARDA SEÇİM VAR
Silivri Esnaf ve Sanatkârlar Odası'nda seçim var. Şubat sonlarında gerçekleşecek kongre hazırlıkları çok erken başladı. SİAD'ta uyum içinde yapılan çalışmalar değerlendirilirken, Esnaf  Odasında "Ben yaptım, sen yapamadın" kavgası son gaz devam ediyor.
Mevcut tabloda şimdiki yönetimin başkanı yeniden aday. Karşısında eski başkanı, geçen kongrede mağlup ettiği isim tekrar aday. Tam bir yenilen pehlivan güreşe doymaz örneği. Veya ortak slogan "Hizmet etmeye doyamadık" fedakârlığı! Nasıl kabul ederseniz öyle olsun.
Bir tarafta yaşanan sel felaketini kendi çıkarı için kullanıp çarşı ortasına dürüm kebap misali seyyar dükkân açmakta hiçbir sakınca görmeyen biri. Diğer yanda bağırarak, bağırmakla sesi kısılma pahasına seçim kazanılacağını ispatlamaya çalışan adaylığı meslek edinmiş şahıs. Çıktılar meydane, ikisi de birbirinden şahane. Hangisi kazanırsa kazansın esnafa ve Silivri'ye faydaları olmayacağına inananlardanım.
Oda üyesi olarak kongre de benim de bir oy hakkım var. Mevcut adaylarla gidilecek bir seçimde oy kullanmamaya karar verdim. Görev sırasında hiçbir varlık gösteremeyende, en basit bir eleştiride bile muhatabına "Karaköy'den gelme" karşılığını verme seviyesizliğini gösterende seçilmeyi hak etmiyor. Kişilikleri konusunda hiçbir gelişme göstermeyeceklerini düşündüğümden, benim oyumu hiç hak etmiyorlar. Bununla birlikte çıkacak üçüncü bir aday kim olursa olsun, seve seve hatta koşa koşa gidip oy kullanacağım. Ezici bir çoğunluğunda benimle aynı kanaatte ve düşüncede olduğunu biliyorum.
Karşılıklı suçlamalardan, kayıkçı kavgasından, parklardaki tattıravalli üstünde oyun oynayan çocuklar gibi; biri inen, diğeri binen adaylardan bütün esnafa bıkkınlık geldi. Yönetimleri bile kendilerinden bıktı. "Söz verdik, dönemeyiz" mazeretiyle vicdanlarını rahatlama gayretindeler. Yanlışa hizmet edip, esnafa mahcup olmaktansa zararın neresinde dönülse kardır. Silivri esnafı üçüncü, dördüncü hatta daha fazla aday çıkaracak güç ve dirayettedir. Demokrasinin güzelliği asıl o zaman ortaya çıkacak…
Yeniden yazmaya başladıktan sonra aldığım tepkiler içinde en güzeli, Büyük Çavuşlu'dan Mustafa Tanık kardeşiminki oldu. İlkyazıma gönderdiği mesaja layık olabilirsem ne mutlu bana. Cesaretim sizlerin varlığından kaynaklanıyor. Teşekkürümün, şükran duygularımla birlikte kabulünü dilerim.
Hacıyatmaz kalmayın, cesaretli kalın.    

YORUM YAP