Adil Sirkecioğlu

Mücadele

Geçtiğimiz hafta siyasetçilerin FETÖ örgütü hakkındaki görüşlerini açıklamalarıyla geçti. ABD tarafından elli yıldır başımıza musallat edilen çok uluslu örgüt hakkında belirleyici ve ortak bir tespit yapamayışımız en büyük acizliğimiz. El ele verip birlikte mücadele etmek yerine; darbe yapmaya teşebbüs etmiş bir örgüt üzerinden bile siyasi rant devşirmeye çalışmak, korkarım ki tarihe siyasi ahmaklık olarak geçecektir. Kamuoyu siyasi ayakların açıklanmasını beklerken herkesi, hepimizi FETÖ'cü yapan bir anlayış; FETÖ ile mücadele etmek yerine, verilen mücadeleyi baltalamaya yarıyor.

            Kendi evimizi, mahallemiz temizlemek varken siyasi rakibimizin gözündeki çapaktan bahsetmek anlamsız. 12 Eylül, 28 Şubat, kozmik oda, ergenekon ve balyoz davaları, gezi kalkışması, 17-25 Aralık operasyonları ve 15 Temmuz darbe teşebbüsü. Hepsinin arkasında bir şekilde hep aynı örgüt varken hala gözümüzün açılmamış olmasını anlamak çok zor. Darbe akşamı Erdoğan öldürülmeye çalışılırken, Kılıçdaroğlu'nun yolu açıldı. Hata yaptım, Allah affetsin diyen Erdoğan'a karşı biraz da ben hata yapayım diyen Kılıçdaroğlu. Ne diyebiliriz ki asıl hatayı yapan bizleriz, Allah affetsin. İmza, Türk Milleti…

            Mücadele etmek yerine, mücadeleyi sulandıranlar FETÖ suçlamalarıyla koltuklarını korumayı amaçlıyorlar. En küçük birime, hatta mezraya bile imam atayan örgütün; siyasi partilerimize görevlendirme yapmadığını düşünemiyorum. Ak Parti, CHP, MHP, İYİ Parti imamlarını bulmak, ortaya çıkarmak herkesten önce ilgili partinin görevi olmalı. HDP'yi saymıyorum, hepsini imam kabul edebiliriz. Bulduk ve uzaklaştırdık savunması geçerli olamaz. Ülkemin kaderiyle oynayanlar sessizce bertaraf edilmekle kurtulamazlar. Bizler siyasi ayak diye oyalanırken; siyasi başlar gözlerden uzak tutulup, unutturulmaya mı çalışılıyor?

            Başörtüsü zulmü sürerken “başörtüsü teferruattır” diyen örgüte ikna odalarıyla hizmet veren rektörler, anaları yemin törenlerine almayan generaller unutulmuş gözüküyor. Ankara'dan İstanbul'a kol kola adalet yürüyüşü yapanların, PKK teröristi saklayan vekili nezaketen bile eleştirmemesini normal karşılamak zorunda değilim. Terör örgütlerine sahip çıkanlarla içli dışlı görüntü belki ana muhalefete zarar vermez ama ismi iyi olanları mum gibi eritecektir. Halbuki iktidar olmasa da muhalefet şansları vardı.

            Gezi davasında berat kararı çıktı. Hayırlı olsun diyemiyorum. Hiçbir delil yoksa bu insanlar bunca zaman niye tutuklu kaldılar? İki yılı aşkın tutukluluktan sonra beklenmedik berat akıllara olmadık sorular getiriyor. Bundan öncekileri ABD istemişti. Bunları Putin rica etmiş olabilir mi? Bağımsız yargı diye haykırırken, yargımın da dışa bağlı olduğunu düşünmek içler acısı. Mahkeme heyetinin diplomalarını merak ediyorum. Hepsi aynı fakülte mezunu ise o okulun kapatılmasında fayda var. Yeni hukuk facialarına şahit olmak istemiyoruz.

            Eski cumhurbaşkanının açıklamasıyla mahkeme kararının çakışması ayrı bir anlam kazanıyor. Geziyle gurur duyan cumhurbaşkanı olursa, mahkemenin böyle karar vermesini yadırgamamak lazım. Korkarım yakında “FETÖ ile gurur duyuyorum” diyenler çıkacaktır. 15 Temmuz gecesi tankın üstüne çıkanları itibarsızlaştırma gayreti içinde olanların aynı adreste toplanma gayretlerini ibretle izliyorum. Şimdilik Silivri ve İstanbul teşkilatlanma çabaları fiyaskoyla sonuçlanmış gözüküyor. Geçmişte aptallıklarından fayda sağladıkları köroğulları artık gözünü açtı. Kötü niyet ve ihtiraslara alet olmayacaklardır.

            2020 yılı takviminin dağıtımındaki aksamayla ilgili yazımdan sonra işyerime çeşitli kanallardan takvim yağdı. Teşekkür ederim ama maksadım bu değildi. Esnafın takvimsiz kalmasının önüne geçmeyi amaçlamıştım. Kısmen faydam oldu diye düşünüyorum. Sürgüne (pardon misafirliğe) gönderdiğimiz Melis kardeşimin kargosu da elime geçti. Çok duygulandım. Şükranlarımı sunuyorum. Bu yıl dükkanımda çok güzel hazırlanmış İzmir Belediyesi takvimi de asıldı. Yüzsüzlük yapıp 2021 yılı için daha çok takvim talep edeceğim. Silivri Belediyesi'nin eksikliğini biraz telafi edebiliriz belki. Mevsim Balıkçısı'nın duvarında hala 2019 takvimi var. Benden söylemesi!

            Darbesiz, terörsüz kalın.

            Takvimsiz kalmayın.

YORUM YAP