2020 yılının ilk köşe yazımda dile getirdiğim katliamsız bir yıl olması temennisi on beş gün içinde geçersiz kılındı. Suikast, savaş, terör, tehdit ve kazalar nedeniyle umut bağladığımız 2020 en kara yıl olmaya aday oldu. İpini koparmış bir ABD başkanı tekrar seçim kazanabilmek için her türlü katliamı yapmaktan geri kalmayacak gibi. ABD'de Mazhar Osman tesisi yoksa bile göndersinler, doktorlarımız ıslah eder geri gönderirler.
Yıllardır nükleer çalışmalarıyla dünyaya korku salan İran, molla devleti olmaktan öteye geçememiş. Mezhep savaşı organizatörü olmakla nam salmış Kudüs gücü komutanını koruyamadı. İsmi Kudüs komutanı; Irak-İran-Suriye-Ürdün-Yemen-Umman gibi bütün İslam ülkelerini karıştıran ve dolaşan sadece Kudüs ve İsrail'e yaklaşamamış. İntikam naraları atan İran, Ukrayna sivil uçağını hatayla düşürdüğünü kabul edip özür diledi. 176 cana mal olan hatadan 57'sinin Kanada vatandaşı olması ilgi çekici. Sözde ambargo uygulanan İran'a, Kanada vatandaşlarının ticari veya turistik ziyarette bulunmaları garip. Araştırınca öğreniyoruz ki ABD gizli ve pis işlerini yaptıracağı ajanlarına Kanada kimliği veriyormuş.
Ukrayna uçağı protestolarına katılan İngiliz Büyükelçi ajan kayıplarının eksikliğini telafi etmek istemiş olabilir. ABD'nin desteklediği protestocuların ABD ve İsrail bayraklarına basmadan büyük bir saygıyla etrafından dolaşmaları ibret verici. 18 ağaç nedeniyle Türkiye'de hükümet devirmeye niyetlenen güçler 176 insan kaybı için iç savaş çıkartmaya hevesleneceklerdir. Korkarım çatışmalardan kaçacak İranlı vatandaş sayısı, Suriye'den, Irak'tan, Afganistan'dan gelen mültecilerin yekününü beşe belki de ona katlayacaktır. Hiçbir ülke ekonomisi yirmi milyon mülteciyi barındırmanın altından kalkamaz. Müslüman ülkelerdeki katliamların nihai hedefinin Türkiye'yi çökertmek olduğunu görüp tedbir almak zorundayız.

Silivri Belediye Başkanı yaptığı konuşmalarla İBB Meclisinin yıldızı olmaya devam ediyor. Deprem konusundaki yaklaşımları diğer belediyelere de örnek olması lazım. Kentsel dönüşüm hakkındaki sözleri hükümet ve İBB tarafından dikkate alınmalı. Ne yazıktır ki depremdeki namımız diğer özelliklerimizin önüne geçmeye başladı. Anlamsız tartışmalar yerine Yılmaz Başkan'a kulak vermek hepimizin faydasına olacaktır.

Türkiye ve Rusya'nın iki ülkedeki ateşkes çabalarından Silivri Belediye Meclisinde MHP grubu da etkilenmiş gözüküyor. Ocak ayı oturumlarında tek taraflı ateşkes ilan etmiş gibiydiler. İyi de yaptılar. Onların susması CHP kanadının bocalamasını ortaya çıkardı. Nedense hibelere karşı anlamsız bir direniş sergiliyorlar. CHP'li belediyeden esirgenen desteğin MHP'li belediyeye verilmesinin kıskançlığından mı yoksa geçmişteki kayıt dışı hibeleri kamufle gayretinden mi anlamadım. Niyet sorgulaması yaparak bağışçıyı ürkütmek maksadı varsa geri tepecek, hayırseverler başkanlarına ve Silivri'ye daha çok sahip çıkacaktır.
Ankara'daki, İstanbul'daki tartışmaların Silivri meclisine taşınması hoş olmuyor. “Sen İBB'de hayır dedin, biz de Silivri'de hayır deriz.” Mantığının Silivrili olarak kabullenilmesi çok zor. İl delegesinin yaklaşımıyla “CHP'li kadroların” CHP döneminden birikmiş alacaklarının, MHP döneminde ödenme gayretine hayır demenin adı sol terminolojiyle işçi düşmanlığıdır. CHP'nin tecrübeli beşlisi inisiyatif kullanıp evet diyip çalışandan yana tavır alabilmeliydi. Ne zam vereceksin gevelemesi ayıbın üstünü örtmeye yetmedi.

İlçemizde CHP diğer partilere örnek olacak bir kongre gerçekleştirdi. Tam olmasa da görüntüde demokrasiyi kurtardılar. Genç ilçe başkanı görevin olgunlukla taçlandırabilirse faydalı olacaktır.
On oy farkla kazanmış olmak başarı kabul edilemez. Birleştirici, bütünleştirici özelliklerin yanında; beyaz listenin kazanması, beyaz bir sayfa açmakla pekiştirilmeli. Toparlanma sürecinde en büyük engel Işıklar gözüküyor.
Kongrede yaptığı talihsiz konuşmayla parmak sallamaya devam ediyor. Baş parmağının kendini gösterdiğini en iyi bilenlerden olduğunu düşünürdüm. İstediği kadar kaybetmenin suçunu başkalarında arasın Ankara ve İstanbul'da olağanüstü CHP desteğine rağmen nasıl kaybedildiği sorgulanıyor. İlçe başkanlarıyla resim verme gayretine Koçoğlu da eklenebilseydi güzel olurdu. Işıklar'ın en kısa sürede resim çektirmeyeceği kimse kalmamalı diyorum.
Genç başkanın önünde zor bir viraj var. Duygusallıktan uzaklaşabilirse Yılmaz gibi parlama şansı var. Teklif, tehdit, telkin altında kalırsa cindorukun Silivri şubesi olarak kalacaktır.

Üst geçitlerdeki engelli engeline bu kadar çabuk karşılık bulacağımı beklemiyordum. Çorlu durağındaki çalışmadan haberiniz olmuştur. Çabası ve emeği geçenlere teşekkür ederiz. Yapımını üstlenen İBB'ye şükranlarımızı sunarız. Aynı hassasiyetin karayolları tarafından da gösterilmesini bekleriz. CHP'li meclis üyelerini hayır demedikleri için ayrıca kutlarız!

Marka kent Silivri, markalaşmış belediye takvimi konusunda yara aldı maalesef. Hüseyin Turan'la başlayan Atatürk takvimleri eksiksiz devam etmişti. Resimlerini köşemde bastırdığım takvimlerin 2020 yılına ait olanını benim gibi birçokları boşuna bekledi. Araştırınca iki çeşit basılan takvimler az sayıda olunca eşe dosta el altından karaborsa gibi ulaştırılmış.
Benim gibi koleksiyon meraklısının çok olduğunun bilinmesini isterim. Açıklama beklediğim halde yapılmadı.
Şimdi İzmir'de görev yapan Melis Tezcan kardeşimi çok aradım desem yeni görevlendirilenler anlar mı bilmem? Taşkın Abisinin de aradığını özellikle yazmam istendi. Böyle durumlarda çekine çekine dili döndüğünce anlatmaya çalışır, sakinleştirirdi. Eminim başkanından daha çok benden korkardı! Silivri dışındaki hayatında başarılar dilerim. Varken kıymetini bilemedim, özür dilerim.
Parmak sallayan olmayın,
Ateşkeste kalın.

YORUM YAP