Sevginar Sali

Kaprisler önden, seçimler ardından...

Seçim öncesi dönemler, siyasilerin ‘özel günleri' olarak adlandırılabilir, hani şu kadınlardaki hassas dönemlerle karşılaştırılabilir rahatlıkta. “Haberde resmim konmamış”lar, “En çirkin fotoğrafım özellikle kullanılmış”a kadar dayanır tepkiler bu esnada… Eks kaza bir haberde, programa katılan yüzlerce kişi arasından bir siyasetçinin ismini yazmayı unutmayın! Ne kasıtlar, ne art niyetler çıkar bu ufak dikkatsizliğinizin altından ağzınız açık dinlersiniz de zar zor kendinizi savunacak iki kelem edebilirsiniz… Ha bir de “Benim resmim neden şunlardan sonra konulmuş?” tarzında hesap sormalar var… “Bizim haber ufak görülmüş”lere dünden razıyız zaten…
Bir yandan günlük gazete çıkarma telaşı içinde bizim için ufak, bundan sebep mağdur olduğunu düşünenlere göre devasa dikkatsizliklerimizin bedellerini bir kamyon hak etmediğiniz ithamla karşılık bulmasına üzülüyorsunuz tabi… Ama diğer yandan insanların, yaptığımız işi, ortaya koyduğumuz gazetede yer almayı ne denli önemsediğine şahitlik etmekten mutlu oluyoruz…
‘Her şeyde bir hayır var' dediklerine misal bu da…
Siz de ara ara bir zahmet bizim “özel dönemlerimizi” hatırlayın, kendi yüksek şahsiyetlerinizin meselelerinden fırsat bularak : )
Yaşadığımız hayatın en kötü tarafı karşımızdaki insanın gözüyle olaylara bakma alışkanlığının kazanılmaması… Bir bünyede ne kadar ‘önem' varsa kişinin bunu hunharca sadece kendine kullanması, karşısındakini ‘sinek' gibi görüp kendini ‘fil' sanması : ))
Ne biz ‘sinek' ne de siz ‘fil'siniz; insanız, etten kemikten, kalbimiz var, gözümüz, kulağımız, ağzımız vs… Canımız yanıyor, üzülüyoruz gurur yapıp söyleyemesek de ara ara bir anlayıverin halimizden…

***

Geçenlerde bir meslektaşımla konuşuyorum, “Özcan Işıklar yeniden aday mı?” diye sordu… Silivri gündemini en az benim kadar yakından takip eden biri için tuhaf bir soru… ‘Yılbaşından bu yana her ay en az bir beyanatında bunu açıkça ortaya koyuyor sen asıl neyi merak ediyorsun?' dedim… “Işıklar, aday olduğunu açıklayıp sahadaysa onun rakipleri nerede?” yanıtını verdi…
Rakipsiz diye diye rakipsiz mi kıldık adamı acaba?!
Işıklar'ın en büyük şansı aynı zamanda şansızlığı bu… Yönetim sürecinde rakipsizliği onu rahatlığa, genişliğe alıştırdı…
Rakipsizliğe alışmışken ve çok sevmişken (kim sevmez ki?!), karşısına çıkan güçlü bir rakip üstte sözünü ettiğim durum üzerine inşa ettiği tahtında ciddi bir ‘deprem' etkisine sebep olma tehdidi içeriyor… Böyle bir ‘depreme' ne kadar hazırız düşünün bakalım?!
Silivri'yi 2019'dan sonra yönetmeye talip olduğunu şimdiye kadar açıklayan tek isim Özcan Işıklar… Rakiplerini görmek için Eylül ayını beklemek durumunda olduğumuz aşikar. ‘Deprem'e hazırlık öyle birkaç ayda olmaz, her an olabilecekmiş gibi sürekli hazır vaziyette olmalıyız diye biliyorum ama Başkan bey daha iyisini bildiği iddia edecektir!

BOZOĞLU'NA TEŞEKKÜR
Seymen ile ilgili haberi yapalı 10 gün falan oldu herhalde… Ardından da geçtiğimiz hafta AK Parti İlçe Başkanı Mutlu Bozoğlu'na, itiraf etmeliyim aklına güvendiğim bir ismin önerisi üzerine, çözüme ilişkin açık çağrıda bulundum köşe yazımda… Sesimin duyulduğuna dair umudum tükenmeye başlamış, Bozoğlu'nun da ölü taklidi yaparak sorumluluğunu geçiştirmeye çalıştığı düşüncem giderek güçlenirken dün açıklama geldi…
İnşallah çözüm olur… Bölge halkının sorunlarına öncesinde duyarsız kalmayan Silivri Belediyesi Çevre Müdürlüğü Yetkilileri ve özellikle ve de en çok AK Parti İlçe Başkanı Mutlu Bozoğlu'nu tebrik ediyor, teşekkürlerimi iletiyorum…

İyi haftalar herkese…

YORUM YAP