Eğitmen ve Yazar Nagihan Şanlı

Mutluluğu Haramda Arayana Mutluluk Haram Olur

Nedir bu mutluluk?

Peşinden ömür verdiğimiz, uğruna yollara düştüğümüz, eksik kaldığımızda içimizi ezen bu his… Mutluluk, anlık hazlar mıdır? Ulaşınca kaybolan hedefler mi?
Yoksa içimizde derin bir yere dokunan, yaratılışımıza uygun yaşamanın huzuru mudur?
Cenneten gelen insan, fıtratı gereği mutluluğu ister. Ancak bu isteğin yöneldiği yer, arayışın kaderini belirler. Çünkü mutluluğu nerede aradığın, ne bulacağını belirler.
Bugün modern dünya, mutluluğu paranın, bedenin, zevkin, şehvetin, şöhretin ve kontrolsüz özgürlüğün arkasına sakladı. Halbuki bu yolların çoğu, insanı yaratılışın özünden uzaklaştırır.
Sonsuz olan insanı sonu olan biç bir şey kalıcı mutlu edemez..
Geçici mutluluklar, görünüşte ışıltılıdır, fakat içinde boşluk vardır. Başta cezbedici gelir, ama geriye çoğu zaman pişmanlık, iç huzursuzluğu ve manevî bir yoksunluk bırakır.
Haram nedir?
Haram, sadece dinî kuralların bir yasaklar listesi değildir. Haram, insanı öz benliğinden, fıtratından, saf ruhundan uzaklaştıran her şeydir. Haram, kısa vadede tatlı, ama uzun vadede yıkıcı olan tercihtir. Haram, nefsin hoşuna gider ama ruhun yükünü artırır.
Dolayısıyla haramda mutluluk aramak, deniz suyu içerek susuzluğu gidermeye çalışmak gibidir. Ne kadar içersen iç, susuzluğun daha da artar.
Oysa mutluluğun kaynağı dışarıda değil, içeridedir. İç huzurun olduğu yerde gerçek mutluluk vardır. Ve iç huzur, sadece nefsin değil, ruhun da doyduğu yerlerde yeşerir.
Mutluluk, helalde saklıdır.
Helal, sadece izin verilen değil; insanın hayrına olan, özüne uygun olan, ruhuna iyi gelen şeydir. Helal bir kazanç, helal bir ilişki, helal bir niyet, helal bir gayret…
İşte bunlar kalpte yerleşik ve uzun ömürlü bir mutluluğun zeminidir.
Helalde aranan mutluluk, sadece bir duygu değil bir haldir. Kalbin huzurudur.
Gece yastığa başını koyduğunda içinin rahat olmasıdır. Allah'la barışık yaşamanın verdiği o görünmeyen ama hissedilen güven halidir.
Haram, mutluluğu engelleyen bir perde gibidir.
İnsan ne kadar dua ederse etsin, kalbi haramla örtülüyse, o dua tam yerini bulmaz. Çünkü kalpten çıkanla yaşanan hayat arasında uyumsuzluk vardır.
Haram, kalpteki berraklığı bozar.
Berraklığı bozulan bir kalpten de huzur kayar.
Mutluluğu yaratanda Allah'tır.
O halde Allah'ın razı olmadığı bir hayat tarzında mutluluk arayan, aslında kendi öz hakikatine yabancı düşmüştür.
Allah'tan uzak bir hayatta mutluluk arayan kişiden daha aldanmış kim olabilir?
Zira razı olmadığı bir kuluna Rabbim neden kalıcı huzur nasip etsin? Bu, hem ilahi hikmete hem de kulluğun özüne aykırıdır.
Bu yüzden, mutluluğu haramda arayana, mutluluk haram olur.
Çünkü mutluluk, haramın içinde barınmaz. Orada sadece tatmin var; o da geçici, kırılgan ve bedelli…
O zaman neyi nerde aradığımıza dikkat etmeliyiz.
Neyi arıyorsan, nereye yöneliyorsan, aslında kim olduğunu da şekillendiriyorsun. Mutluluğu Allah'ın razı olduğu yolda arayan, hem dünyada hem ahirette kalıcı bir huzur bulur. Haramla huzur arayan ise kendinden uzaklaşır, huzurdan uzaklaşır.
Unutma, mutluluk dışarıdan değil, içten gelir. Ve o iç, neyle beslendiğine göre ya aydınlanır ya karanlığa gömülür. Haram, iç ışığı söndürür. Helal, iç huzuru yeşertir.

YORUM YAP