Siyasi partilerimiz peş peşe kurultay yapıyorlar. AK Parti genel başkan ve başbakanını cumhurbaşkanı seçtirmenin coşkusuyla yeni genel başkan ve başbakan seçti. CHP ise cumhurbaşkanlığı seçimlerinden önce yapması gereken tartışmaları şimdi yapıyor. İki günlük kurultayla aday belirleme ve seçim sonuçları değerlendirilmiş olacak. Kılıçdaroğlu masaya yumruk vuracağına göre, görevini layıkıyla yapmanın rahatlığını yaşıyor olmalı ki genel başkanlığını daha da güçlendirecek. Sandığa tıpış tıpış gitmeyenlere, Ankara’ya niye geldiniz denecek. Partiden tıpış tıpış göndermenin provası yapılacak. MHP de ise herkes halinden memnun. Kurultay sözü kelime olarak bile çok tehlikeli görüldü, ağzına bile alan olmadı. Önümüzdeki yıl yapılacak seçimlerde iktidara emin adımlarla yüründüğüne hiç şüphe yok.

Muharrem İnce ‘’Tepeden tırnağa cesaret, her şey Türkiye’yi sevmekten ibaret’’ sloganıyla delegeyi etkileme niyetinde ama CHP delegesi her şeyin Türkiye’yi sevmekten ibaret olmadığını ispatlayacak. Siyaset yapmak, yapabilmek diğer sevgileri de mecburi kılıyor. İnce Yalova Belediyesi kazanma gibi sıradan bir başarının zevkini sürmek yerine kahramanlığa soyundu. Silivri Belediye Başkanı ‘’içinde emek, yaratıcılık, zeka olan başarısızlığın’’Yalova da ki başarıyı nasıl ezdiğini münasip bir dille anlatacak!

Kurultay dönüşü yazım okunursa of deneceğine eminim ama ben kötü taktım başarısızlığın nimet kabul edilmesine ve %65 le gelmesini engelledik sözlerine. Bu hengamede Kılıçdaroğlu’nun haberi olsa Işıkları kahraman ilan eder. 65 tesellisini önceden okuyabilseydi yemin töreninden kaçmak yerine, gururla katılırdı. Başarısızlığı katık etmiş CHP’lilerin memleketlerine başarısızlığın yeni ve övücü tarifiyle moral içinde dönecekleri muhakkak.

CHP Kurultayında Silivri iki delege ile temsil ediliyor. Mümin Tuğlu ve Özcan Işıklar. Belediye Meclis toplantısına rağmen her ikisinin de kurultaya katılacağını ve oylarını kullanacağını düşünüyorum. Olması gerekende bu. Silivri adına aldıkları emaneti, üstlendikleri görevi yerine getirmek zorundalar. Parti disiplini, sorumluluk ve etik kurallar ölüm harici mazeretleri geçersiz kılıyor. Hayattayım ama kurultaya katılmak içimden gelmiyor yaklaşımı en hafif tabirle ahlaksızlıktır. Kullanılan oyun doğru ve yanlış olduğu tartışması ayrı bir konu. Kişiden kişiye farklılık gösterebilir.

Yazmak istemiyorum ama AK Parti Kurultayının üzerinden uzunca bir süre geçmesine rağmen bekledim. Ne ilgiliden, ne ilçe başkanlığından ne de il başkanlığından hiç bir açıklama yok Silivri adına oy kullanacak olan iki delegeden biri görevini yerine getirirken, bir diğeri emanete ihanet etti. Sessizlik çirkinliğe, kötü dedikodulara, olmadık yakıştırmalara vesile oluyor. Ağrı İl Başkanlığı şaklabanlığından sonra yazmamaya, yok hükmünde kabul etmeye niyetlenmiştim. Genel kuruldu üç defa anons edilerek Silivri adını kirletmeye hiç kimsenin hakkı yok. Daha fazla yazmaktansa yüze tükürmeyi tercih ediyorum. İlk defa üzüldüm ve pişmanlık duydum; AK Partiye gelmesi için yalvarmalarıma. Böyle bir rezalete alet olmuş hissettiğim için Silivri den, AK Partililerden binlerce kez özür diliyorum.

İlçe Başkanlığına aday olanların, geçmişte ve gelecekte görev alanların, alacakların, ilçe başkanı olarak kalmak isteyenlerin, milletvekilinin, bu konudaki görüş ve düşüncelerini merak ediyorum. Sıradan bir gelişme olarak görülüyorsa Silivri olarak genel merkez delegeliği payesini hak etmediğimiz kanaatindeyim.

Partili ve delege kalamasanız da ahlaklı kalın.

Meclis notu; Beklediğim üzere eylül ayı ikinci oturumuna ilgi ve katılım azdı. Oy çokluğuyla geçen maddede saydım 13-12. Böylesine ince ayarmı çekilmiş, yoksa denk mi düşmüş? İki kişi daha kurultaya gitmiş olsa, emek ve zeka barındıran başarısızlığa yeni bir örnek göstermek kaçınılmaz olacaktı!!!


YORUM YAP