Sevginar Sali

Demiral haklı...

Siyasette seçim endeksli ateş yükselmesi yaşıyoruz. Konumuz malum AK Parti İlçe Başkanı Dilek Demiral'ın Gezi Olaylarına katılanları Çanakkale'deki işgalci düşman kuvvetleri ile eş değer tuttuğuna dair sözde açıklamaları!
Haberleri görünce Demiral’ın siyasi tecrübesizliğine kurban gittiğini, Cumhurbaşkanına gereksiz bir yaranma içine girdiğini, nerede siyaset yaptığının farkında olmadığını düşündüm. Ama sonra konuşmasının video kaydını izledim!
Demiral aslında diyor ki; Çanakkale'deki düşman kuvvetleri ile aynı niyette ve hedefe hizmet edenler Gezi Olaylarında da vardı. Gezi Olaylarına katılan herkesi aynı kefeye koyduğunu söylemek yaşananların da Demiral’ın da gerçekte ifade ettiklerinin anlamını çarpıtır.
Demiral'ın anlatmak istediği ve kimi kesimlerin anladığının farklı olması çok doğal aslında. Ama yaşananları doğru anlamak için eğri oturup, doğru konuşmamız lazım!
Gezi Olaylarının başlangıcı ve ilerleyen süreçte kazandığı nitelik çok farklı alanlara, hatta istenmeyen boyutlara da uzandı.
Hükümetin baskıcı, despot yaklaşımı bir yana her düzenin kendini koruma hakkı vardır. Ama söz konusu rejimin adı demokrasi ise kurallarla, yasalar ile korunur! Hak ihlalleri ve baskınlarla, orantısız güç kullanımlarıyla değil! Bir iç savaşa sürüklenmeyişimizin faydalı olduğuna, anarşi ve düzen bozukluğundan aklı başında hiç kimsenin yarar sağlama beklentisi olmadığını düşünüyorum.
Gezi olaylarını daha fazla özgürlük, çevreye saygı, doğanın korunması, kent ve rant yağmalarının durdurulması amacıyla, demokrasi adına destekleyenler siyaset düzeni ve kuralları çerçevesinde de aynı ısrarı ortaya koyma başarısını göstermek zorunda. Haziran hareketinin savunduğumuz yönleri olduğu kadar eleştirmek durumunda olduğumuz taraflarını da görmemiz, özeleştiride bulunmamız lazım.
Uzun lafın kısası Demiral'ın iyi niyetinden kuşku duymuyorum ve söyleminde abartacak bir şey bulmuyorum. Çanakkale’deki düşmanı Gezi Olaylarında da gördük mü? Tüm iyi niyetli masum özgürlük, demokrasi ve çevreci savunucuların arasına sızdılar! Bu gerçeği görmemek mümkün değil. Ama orada özgürlük, demokrasi, doğa için mücadele eden bu ülkenin pırıl pırıl insanları da vardı, hatta çoğunluktaydı. Hükümetin orantısız gücü, tahammülsüzlüğü de vardı.
Demiral kendi tarafından ve konumundan bakıp doğru söylemiş. Onun eksik bıraktığını tamamlamak daha doğru. Sözlerini çarpıtıp, niyetini sorgulamadan, ki ben kötü olduğuna inanmıyorum, vatan sevgisinden şüphe etmek, yargısız infazlar yapmak çok abartılı ve yersiz.
CHP tarafındaki açıklamalar siyasetten prim kazanmak amaçlı. Medya da sansasyonel haberi bulmuş/yaratmış peşinden gitmiş. Kelime oyunları ile siyasetten güç kazanmak yeterli olsaydı…
Demiral kendi açısı ve konumu gereği yanlış bir şey yapmamıştır kanımca. Siyasi rakipleri bu oyunun keyfini çıkartabilir…
Kaldı ki Demiral iddia edildiği gibi tüm Gezicileri işgal düşman kuvvetlerine benzetmiş olsa Cumhurbaşkanı ve partisinin nazarında kazanacağı itibarı düşünün. Belediye başkan adaylığı çantada keklik olurdu. Tek ve belirleyici sıkıntı Silivri'de siyaset yapması. Bağcılar, Esenyurt minvalinde bir bölgede yüzde 70'leri gören seçim sonuçları alması içten bile değildi.
Demirleydi’yi gündemdeki konu üzerinden köşeye sıkıştırma çabalarına hak vermiyorum. Söylemediği bir şey üzerinden yargılanması yanlış. İnfaz etme girişimleri ise çok abartılı ve çaresizlik olarak değerlendirilebilir.
AK Parti İlçe Başkanının son günlerdeki çalışmaları rakiplerini rahatsız ettiyse de haklılar. İnsanlara dokunan siyaseti mutlaka sonuç verir. Bunu kısa vadeye dönüştürme başarısı da eklenirse, Demirleydi’yi siyasetin en güçlü silahlarıyla da gelseniz zor yıkarsınız.
***
AK PArti İlçe Başkanının yaşadığı bu son olay bana "İstiklal Marşı’nı yarıda kestirtti” suçlamasıyla bir dönem yerden yere vurulan Özcan Işıklar’ı hatırlattı… Tabi öyle bir şey yapmamıştı ama dün AK Parti bunu kullandığı gibi bugün de CHP, Demiral’ın aslında söylemediği şeyi ona karşı değerlendiriyor.
Birbirimize söyleyecek ne çok şeyimiz varmış, bu olay ve sanal kriz aslında onu gösterdi…
Yola devam Demirleydi… Her ne kadar düşüncelerine katılmaktan giderek uzaklaşsam da Dilek Demiral’ın çalışma gayretini takdir etmekten kendimi alamıyorum…
Birbirimizi dinlediğimiz ve daha iyi anladığımız bir hafta olsun inşallah…

YORUM YAP