Sevginar Sali

Bu Yarış Bitmez


Ayrıca alışılagelmiş 'vurdu mu deviren' tutumu yerine inceden inceden 'geçirmeleri'nin ne kadar takdire şayan olduğunu da belirtmeliyim.
Köşe yazarlığını öyle güzel tarif etmiş, kol kanat germiş… Genel Başkanına da toz konduramamış!
Neyse daha çok 'bizden' biri olmaya alışıyor…
Köşe yazarı aman yanlış anlaşılmasın!

Gelelim son gelişmelere…

Metin Karakaş, babalar gibi İlçe Başkanlığı mazbatasını aldığını cümle elaleme duyurdu, hissettirdi… Bu kez o alıştığımız müthiş katipliğinden eser bırakmayan heyecanından da yola çıkarak belirtmeliyim ki, elde ettiği kazanım siyasi hayatı için dönüm noktası. Nasıl olmasın ki! Bizim dışardan gördüğümüz, yorumladığımız ikinci adam konumunun bir basamak üstüne çıkmayı başardı. Atama kararını duyan herkesin dilindeki tespit, "Belediye Başkanlığına hazırlanıyor!"… Eskisi kadar katı ve kesin bir biçimde bu olasılığı ret edemem! Ama Karakaş'ın gönlünde yatan aslanın bu olduğuna kalıbımı bassam bu işin sadece onun gönlüyle bitmediği gerçeği var.
Bu kadar azim ve kararlılığın atomu parçalaması bile mümkün olur.
Devir teslim toplantısında partide yaptığı konuşmaya tutuk başlayan yeni ilçe başkanı kısa sürede toparlayıp, açılmış.
Karakaş, AKP'ye iktidar sözü verdi. Hiçbir partinin bundan başka bir şeyi daha fazla istediğini düşünmüyorum. Karakaş, genel seçim seçmelerinde iyi bir sonuç verirse, yerel süreç hakkındaki başarısına AKP'yi inandırırsa…
4 yıl… Uzun bir süre… Aynı zamanda kısa…
Karakaş, AKP'deki devir tesliminde kürsüde karşısında pek çok kişi; aralarında Hüseyin Turan, Tülay Kaynarca, Tahir Sert, eski ve yeni meclis üyeleri, partililer vesaire… Karakaş'ın kafasında kazanımının etkisinde bayram davulları, karşısında duranların aklında yaşanan hayal kırıklığı veya gelecek hedeflerine yeni ilçe başkanının tesir hesapları… Karakaş pek çokları için artık hedeflerine ulaşma merci olma özelliğini arttırdı. An gelecek kendi hayallerinin ortaklarıyla çarpışacak! Geri adım atmak düşüneceği son şey olacak!
AKP'nin ilçe başkanı hem CHP'ye muhalefetiyle kamuoyunun takdirini toplamalı, hem de parti tabanı ile tavanının nabzını iyi tutmalı! Kolay bir süreç yok önünde ama Karakaş da zor işlerin adamı olduğunu kanıtladı.

Kişisel ile parti istikbali arasında çok hassas bir sınır var. Herkes mutlaka önce kendini düşünür bu doğanın kanunudur. Karakaş'ın avantajı kişisel ile partisinin istikbalindeki çakışmadır.

Diğer tarafta…
CHP'de Örgüt ile Belediye Başkanlarının dayanışma dizisi yeni bölümünde, genişletilmiş örgüt toplantısıyla, beğeni toplamayı sürdürdü. Reytingler de şimdilik iyi! Seyircisi bol yeni bölümleri izledikçe saç baş yolanlar da vardır kuşkusuz. Ama onların beklentilerini karşılama gayretine düşen her kim olursa olsun kendi ayağına kurşun sıkar.
Değirmenci, örgütün önemini kavramaya, hissettirmeye yönelik adımlarını kalıcı bir biçimde atıyor. İktidarın ana damarıdır kuşkusuz bu kesim. Örgütün fikrini önemsemek güçlü olduğu kadar iktidar için geri tepme tehlikesi içeren de bir unsur.
Kaldı ki CHP iktidara giderken kendi ideolojisinde olmayan pek çok emanet oyla zaferini taçlandırdı.
İktidar ile CHP tabanının karşı karşıya gelmesi hiç iyi olmaz. Örgütü dinlemek kadar, söylediğini yapmak da önem kazanıyor. Yapılamayacaklar konusunda ikna, yapılanların anlatılmasından daha çok uğraş ister. Öyle anlar gelir ki en az zararla çıkacağınız yolun arayışına girersiniz, kazanım alternatifleriyle zorunlu vedanın ardından.

Bir esnaf odası seçiminden bile neler bekliyoruz!? Ardından girişeceğimiz yarış belli oldu… Ömrü hayatımızda görmediğimiz bir genel seçim yarışı yaşayacak Silivri… Arkasından geleni herkes tahmin eder.

Esnaf ve Sanatkarlar Pazar günü kendilerine sadece başkan seçmeyeceklerinin farkındadır umarım. Ya da varsın onlar öyle düşünerek Necati Özkök, Muammer Eren ile Ali Tabakoğlu arasında bir seçim yapsın.
Bu yarışın neden ile koşullarını, mecburen süreç neticelendikten sonra tartışacağız. Çünkü öncesinde söylenecek her şey sonuca tesir edecektir.
Adettendir, ben de söyleyeyim; İyi olan kazansın!

YORUM YAP