Sevginar Sali

Yönetim zafiyeti!

Nasıl bir adammış bu Özcan Işıklar binlerce hatayı bir başına yapmış! 10 yıl boyunca da birlikte çalıştığı yüzlerce insandan biri de onu uyarmamış! Uyarmaya çalışanların defterini de bizzat dürme becerisini inkar edemeyiz tabi…
Bütün hataların sorumluluğunu bir kişiye yükleyince ve onu da seçimde halk görevden azledince hiçbir yerel yönetim sorunumuz kalmadı gibi davranıyoruz ama nafile! Kendimizi bile kandırmaya yetecek doneler bulamıyoruz değil mi?
Silivri Belediye Başkanı Volkan Yılmaz mali tasarrufları ve yönetim uygulamaları hakkında bilgi verirken her muhalefet hamlesinde başvurduğu geçmiş uygulamalarının önemli bir bölümü altında imzası bulunan kişilerin halen ekibinde yer aldığı gerçeğini inatla göz ardı ediyor.
Göz ardı ettiği ve belediye koridorlarında yankılanmaya başlayan başka bir gerçeğin son örneğini ağzım açık dinledim…
Bir başkan yardımcısının hizmet talebi ile kapısına gelen oda temsilciliğini de geçin de vatandaş bile olsa kimselere yönelttiği “Oturmadan çabuk söyleyin ne istediğinizi vaktim yok dün akşam da eve saat 21.00'de gittim zaten” serzenişinin adresi çok şaşmış!
Gerçi başka bir duyuma göre aynısını Başkan Bey'e de daha nazik bir üslupla zaten ifade etmiş farklı bir akşam toplantısı esnasında…
Diğer bir başkan yardımcısı ise siyasi yaklaşımı temelde öne sürülerek ne MHP ne de AK Parti tarafından kabul gördü… CHP'nin överken bile yeren yaklaşımlarını hiç söylemiyorum bile… Başkan Bey'in tercihlerini yeterince savunamaması ve güç aldığı tabanını bu hususta ikna edemediğini de eleştiri dozunun azalmak yerine artmasından çıkarıyorum...
Yani Volkan Yılmaz'ın, “Asarım, keserim”leri epey havada seyrediyor…
Atamaları kontrolden çıktı çıkacak.
Başkan Bey'in her şeyi bir başına kontrol etme gayreti, geçmiş dönenimden bu yana ekip eleştirisi olarak dillendirilmekten insanlara fenalık gelen noktalarda devam etmesi; yönetim zafiyeti çıkmaz sokağı istikametine girdi… Bakalım nereye kadar gidecek…
Bu konuyu Başkan Bey'in kendisiyle de paylaştığım ve sonunu kendisinin getirdiği bir anekdotla tamamlayayım;

Silivri'deki gelişmeleri oldukça yakından izleyen biriye konuşuyoruz belediyenin yeni dönemine ilişkin bir gözlemini paylaştı. Dedi ki; “Seçimden hemen sonra belediyede bir işim vardı gittim. Muazzam bir değişim herkes işine dört kolla sarılmış, işlemler eksiksiz yapılıyor. Çalışan kişiler aynı değişen sadece Başkandı…
Birkaç ay sonra yine benzer başka bir işlem için belediyeye gittim…”
Volkan Bey tamamladı; “Her şey eski tas eski hamam…”
Maalesef benimle gözlemini paylaşan kişi de aynısını aktardı.

Başkan Bey'in değişmesi ile görevlerinin değişeceği endişesini yaşayanlar çalışmalarına özen ve disiplin getirdi. Aylar içinde öyle bir değişim olasılığı azaldıkça geçmiş dönemde dile getirilen şikâyetler aynen geri geldi!

Volkan Yılmaz bunu bile bile ne yapmaya çalışıyor hiçbir fikrim yok… Allah ömür verirse onu da öğreniriz inşallah, başka şeyleri zamanla öğrendiğimiz gibi!

NİTELİKSİZLİK AŞKI!
Eğitiminden, siyasetine nereye baksanız bir niteliksiz insan aşkı diz boyu. Verilen ‘işi yapar mı', ‘donanımlı mı'dan daha önemlisi ‘başıma iş çıkarmasın', ‘sözümden dışarı çıkmasın'… Böyle insanlardan seçtiğiniz ekiple de ite kaka ondan sonra iş yapmaya çalışıyorsunuz. Biri öne çıkar gibi oldu mu hemen kanatları budanır, yanlışı gösteren dışlanır, inisiyatif kullananın yetkileri budanır! Neden? Palazlanmasın, rakip çıkmasın, çok iyi olursa başkalarının eksikliklerinin gizlenecek tarafı kalsın!
Bizim kendi nitelik ve donanımına güvenen, karar ve iradelerinin arkasında cesaretle durabilecek insanlara ihtiyacımız var. Bunların teşvik edilmesi gerek. Kendimize yarış şansı tanımazsak zaman içinde biz de körelip gideceğiz… Kimse anasının karnında üstlendiği sorumluluklara sahip olarak doğmadı, geçici görevlerimizi baki kılmak da kimsenin elinde değil. Adam akıllı gelip, adam akıllı gitmek; hepimizin asıl sorumluluğu bu.
Sorumluluklarınızı paylaştığınız insanlar sizin isteklerinizi değil yapmaları gerekenleri yerine getirirse kişisel egolarınızın tatmini ötesinde halka hizmet etmiş olurlar. Benim hata yapma potansiyelim, bizim yanlış yapmamızdan daha yüksek.
Sevmek güzel bir duygu ama bunu hak etmeyen şeyler ve kişiler için değil, hak edenlere bahşedin ki ziyan olmasın!

Daha da önemlisi idareci gücünü devletten, yetkisini kanundan alıyor, yönetici ise halktan, adalet ve haklılıktan... Yalakalardan aldığınız bir şey yok ama onlar sizden iyi götürüyor...

YORUM YAP