Sevginar Sali

Seçim zamanı...

Aslında seçim yazısı yazmamaya karar vermek için bir direnç içindeydim kendimle… Beş yıldır yazdıklarımla anlatamadıklarımı son bir yazı ile nasıl aktarırım, neden aktarmak zorunda olayım, anlaşılmış olmam gerekmez mi diye aklım ve duygularım tuhaf bir harpteydi…
Sonra o meşhur söz geldi aklıma; "Haksızlık karşısında susan dilsiz şeytandır…” Allah’tan dini duygularım o kadar kuvvetli değil… Yoksa sustuklarımın hepsini yazmaya kalksam neler olabileceğini düşünmek bile istemiyorum…
Seçim süreci bitti benim aklım hala bu aşamada yaşanan pek çok şeyi almadı gitti… 5 yılda yapılanlar ile son birkaç ayda olup bitenleri neden yarıştırmak/kıyaslamak zorunda olduğumuzu idrak edemedim! Ne kadar zorlarsam zorlayayım kendimi olacak iş değil… Kişisel algılarınızın toplumsal olanlarla ters düşmesi insanda garip bir duyguya sebep oluyor. Yaşadığınız yer ve ortama aidiyet duygunuzu yitiriyorsunuz. Kendimi 2009 ile ilgili yokluyorum da bir yanım o zaman da bu sebepten Hüseyin Turan’ın kalabileceğini söylüyordu. Ama Turan’ın yaptığı bazı şeyler ve diğer dış etkenler Özcan Işıklar’ın tercih edilmesi yolunun taşlarını Silivri’de de benim zihnimde de döşedi…
2014’te ise seçim sürecinin başında zaten olabilecek en kötü şeylerden biri gerçekleşti; son beş yıl içinde Silivri Belediye Başkan Adayı olmanın karşılığı adına uğraş veren iki önemli isimden birinin bu yarışa devam edemediğini gördük. Bunun doğurduğu hayal kırıklığını partililerin yanı sıra siyasette de her alanda olduğu gibi emeğin esas tutulması, belirleyici olması gerektiğini düşünen bir çoklarına hüsran yaşattı. Metin Karakaş’ın uzun soluklu siyaset yarışında ve daha kısa ancak konsantre olarak yürüttüğü ‘başkan adaylığı’nda (evveliyatındaki ilçe başkanlığını bunun dışında tutmam mümkün değil) oyun dışı kalmasının mutlu ettiği kesim de oldu kuşkusuz.
Işıklar’ın son beş yılda yaptıkları ve yapamadıklarının etkisini tartışırken, AK Parti’nin sunduğu alternatifin değerlendirmeye alacağımız çok fazla argümanı oldu mu? Bakış açısına göre değişir tabi bir de Silivri, ülke gerçeklerimiz var. Bunların dışında hiç kimsenin ve yaptığı hiçbir şeyin anlam ifade etmediği bir havuzumuz var.
Işıklar’ın, "Temiz siyaset” ve "Dürüst yönetim” ısrarı ve hatta inadı sonucu karşısında oluşturulan ittifakın içinde yer alan isimlerin pek çoğunun ne birbirleriyle, ne AK Parti ile ne de Silivri ile alakasını kurmak kolay.
Dünya gelişimine, Silivri’nin dinamitlerine uyum sağlamak için bizim öncelikle kendimize ihtiyacımız var. Işıklar, yeniliklere ve atılımlara cesaret gösteren özgüvene sahip bir yönetici olmakla kalmadı Silivri’yi tanımanın avantajıyla beklenti ve ihtiyaçlarına cevap bulmanın yollarında güzel mesafeler kat etti. Yeterli mi? Hayat sürdükçe ihtiyaçlar bitmez. Devam ve istikrar sağlamak gerekir o zaman. Ve Belediye Başkanımız Silivri’ye hizmet etmenin dışında çok şeyle mücadele etmek zorunda da kaldı. Konumunun gereği ve kişiliğinin getirdikleri…
Özcan Işıklar iyi bir insan mıdır? Kişiye göre değişir, bunu tartışma ihtiyacını da kimseyle duymam! Tanımıyorsanız da kötü olmadığını, kötülemek için bu kadar çaresiz uğraş içinde birilerinin kalmasından görmek zor değil! Esas önemli olan bence; iyi bir belediyeci midir? Bence öyle. Çok iyi bir insan olabilirsiniz ama doktor değilseniz hastayı öldürürsünüz! Hem de onu kurtarmak için uğraş verdiğinizi sanırken. Bu da sizi kasıtlı/kasıtsız katil yapar! Kim daha iyi insan seçimi yok önümüzde. Silivri’yi iyi yönetecek kadroları belirliyoruz. Kişilik tabi ki önemli ancak talip olduğunuz sorumluluğu yerine getirecek nitelik, bilgi, donanım, tecrübe esas kriterlerimiz…
2009’da Silivri’nin ne seçtiği ile ilgili tereddütlerim vardı. Çünkü Özcan Işıklar’ı tanımıyordum. Şimdi de AK Parti’nin adayını tanımadığım için az yorum yaptım ve bunu da işim gereği yerine getirirken çekincelerimi hiç terk edemedim. Ben Tahir Sert’i adaylık sürecinde tanıma fırsatı bulamadım. Ama tanıyıp da Silivri için gerekli, yararlı olabileceğine inananlara saygı duyarım. Silivri’nin kararına değil ben, hiçbirimiz itiraz edemeyiz (seçim hilesi olmadığı sürece onun da yasal dayanağı ve niteliği belli zaten)!
Özcan Işıklar’ın son beş yılda yaptıklarını (yazdıklarım kadar yazmadıklarım da var) biliyorum. Hatalarını da, doğrularını da, eksikliklerini de bize henüz fazla gelen artılarının da farkına varabildiğim kadarıyla Işıklar’ın Silivri’ye bugüne kadar zarar vermediğini ve bundan sonra da vermeyeceğine inanıyorum. Katkı sunmak için nasıl insanüstü bir çaba sarf ettiğinin şahitlerinden biri olarak son beş yılda da susmadım, bugün de konuşma hakkını kendimde buluyorum. Bunlar benim şahsi görüşüm; Silivri’nin kararına hepimiz saygı göstereceğiz!
AK Parti’nin, MHP’nin, SP, HDP, DP ve DSP’nin yerel yönetim iddiasına da saygı duyuyorum. Özellikle AK Parti ve MHP ile ilgili ayrı bir parantez açma ihtiyacı da hissediyorum! AK Parti’de ciddi bir teşkilat emeği var. Bu sürece Tahir Sert de elinden geldiğince aday olduktan sonra katkı sunmaya çalıştı, çabasını da hiç terk etmedi. Yapabileceklerini yaptı, hedefine ulaşmak için her yolu denedi, (etik sınırları bu kadar zorlamasa da olurdu) beklentileri karşıladığını söylemek zor.
MHP’nin adayı Fatih Kınalı! Sosyal paylaşım sitesindeki Fatih Kınalı ile gerçeği arasında ben nedense birebir bağ kurma konusunda çok zorlanıyorum. İyi bir insan olabilir, saygın aile mirasına da söyleyecek tek bir sözüm yok ama belediyecilik çok ayrı bir şey! MHP teşkilat mensuplarının gönüllülük ve idealist yaklaşımlarını takdir etmekle birlikte (en iyimser olasılıkla) ilk iki sırasındaki isimlerin meclise girme başarısından ancak mutlu olacağımı söylemek isterim…
***
Allah’ın bildiğini okuyucularımdan gizlemenin bir anlamı olmayacağına inandığım için bu satırları yazarken çok rahatım, hatta bunu yapmak için vicdanı zorunluluk hissettim.
CHP’li yerel yönetimin devamının olup olmayacağının takdiri Silivri halkının! Ben Özcan Işıklar’a 5 yıl boyunca Silivri’ye katkı sunmak adına verdiği mücadele ve yaptığı çalışma için teşekkür etmek istiyorum bu süreçte. Yalnız değildi; CHP ve tüm AK Parti meclis üyeleri ile belediye ve de siyasi ekibinin gerçekleştirdiği bütün iyi niyetli çabalar için de teşekkür ediyorum. Yerel yönetimin ne kadar zor bir süreç olduğunu anlamak, anlatmak ile mümkün değil yaşamanız lazım! Hayatta hiçbir şey kolay değil zaten… Herkes kendi zorluklarını üstlenmiş hayatına devam ederken, birinin sizin (görevi olsun veya olmasın) yükünüzü hafifletmek, sıkıntılarınızı çözmek, daha iyi yaşamanızı sağlamak adına verdiği emeğe saygı duymak gerekir.
***
Eğer 29 Mart 2014 önemli bir karar anıysa; ki öyle son beş yılın z-raporunu çıkartırken ben Metin Karakaş ve Özcan Işıklar’ı çok ayrı bir yere koyduğumu yenilemek istiyorum… Ki Işıklar da Alibey Mahallesi’nde yaptığı mitingde önemli bir vurguda bulunup, AK Parti Başkan Adayı nezdinde kendisine karşı kurulan ittifakta Karakaş’ı ayrı tuttuğunu belirtti. Silivri’nin önümüzdeki dönemde geleceğine yön verme hakkını elde eden iki isim vardı benim öngörülerimde. Biri kendi partisi tarafından elendi diğeri yarışa devam ediyor. Işıklar, seçim sürecinde AK Partili rakibiyle değil adeta kendisiyle yarıştı. İnsanın kendisiyle yarışması en zoru… Sever Işıklar da zoru…
Hayırlı olsun Silivri!

YORUM YAP