Ali Gülcü

Kim Kimdir?

Uzunköprü’ye giderken Pehlivanköy’de, özellikle hava güneşliyse soluklanmayı sevdiğim, genelde kasketli amcaların kâğıt oynayarak vakit öldürdükleri bir kahvehane var...
Yine çay söyleyip dışarıdaki masalardan birine oturuyorum...
Bahar...
Gözüm çiçeklenmiş ağaçlara takılıyor önce, ardından annesini arayan titrek yavru köpeğin ürkekliği peşi sıra gidiyorum...
Zayıf, ağzında diş kalmamış, avurtları çökmüş çobanın önünden umursamaz inekler yürüyor geviş getire getire...
Çoban kahvehanedekilere selam veriyor...
“ İbraam geç kalmışsın bugün!”
İbraam cevap vermiyor, sol elini havaya kaldırıyor... Ne demek istediğini ben anlamıyorum ama çobana seslenen adam anlıyor!
Kendi kendine gülüyor...
Beyaz bir minibüs duruyor kahvehanenin önünde, elinde şekerleme kutularıyla ben yaşlarda, bıyıklı, hafif toplu, kısa boylu bir arkadaş iniyor...
Hiç konuşmadan elindeki şekerleme kutularını masalara bırakmaya başlıyor...
İşi bittikten sonra kutulardan birini açıp kahvehanede oturanlara ikram ediyor en sonunda da gelip yanıma oturuyor...
Devamı 10 Mayıs 2011 tarihli Hürhaber Gazetesi'nde

YORUM YAP