Ali Gülcü

Gören olmamış bir daha...


Sefilmiş adam, karnı açmış, doymak için çöpleri karıştırıyormuş, önceleri utandığı için geceleri yapıyormuş bu işi sonra "fakirlik ayıp mı” demiş kendi kendine " fakir olarak doğmayı ben istemedim ki” gündüzleri karıştırır olmuş çöpleri, saçı, sakalı tırnakları uzamış, nasıl olduysa; evin birinin kapısını vurup, eşikte beliren kadından para istemiş…
Kadın, korktuğu için mi? Acıdığı için mi bilinmez adama bir avuç para vermiş…
Çöpleri karıştırmayı bırakıp dilenmeye başlamış adam, kadın, erkek ve çocuklardan da…Titreyen sesi ile yalvarır gibi,sonu kötü biten hikayeler uydurmuş…
Kiminde kızı hastaymış mesela…
Kiminde o kansermiş… Evi yanmış, su başmış, depremde kaybetmiş yakınlarını, ah keşke rahmetli yanında olsaymış…
Aynada gördüğü yüze inanmayan insanlar, sırf kendilerini iyi gibi hissetsinler diye dilenciye inanır olmuş…
Keyifliymiş dizlerinin üzerine düşmüşe yardım etmek!
Hem günahlardan arındırıyormuş ufacık olsada yardım!
Dilenci, topladığı paralarla bir ev, bir de araba almış, birbirine yakın iki şehirde, iki farklı hayat yaşamaya başlamış…
Birinde dilenci diğerinde yardımsever bir iş adamı!
Sabahları dilenip akşamları keyfini sürüyormuş topladığı paranın, taaki günün birinde dilendiği şehirden, iş adamı olarak yaşadığı şehre insanlar gelene kadar…
Önce bir kadın tanımış onu, paramağı ile göstermiş, duyulmuş sonra…
Uzak, başka bir şehre kaçmış dilenci…
Uzak şehirde parası bitince yine çöpleri karıştırmaya başlamış dilenci…
Haline acıyıp iş vermeye çalışanlar olmuş;
" Gel benim odunları kes” demiş biri,” tarlamda çalışırsan karnın doyar” demiş öteki…
Dilenci gülmüş, şöyle düşünmüş; " ben hiç çalışmadım ki…”
Günün birinde mezar başında sessizce dudaklarını kımıldatan birine insanların para verdiğini görmüş.
En acılı halini takınmış durmadan dudaklarını kımıldatmış, insanlar ona da para vermiş…
Mezarlıklarda dudak kımıldatmaktan cepleri para dolmuş dilencinin taaki insanlardan biri; "duayı sesli oku bizde duyalım” diyene kadar…
Zor kaçmış da canını kurtarmış dilenci.
Daha uzak bir şehre gitmiş…
Daha uzak bir şehirde parası bitince çöpleri karıştırmaya başlamış dilenci…
Mevsimlerden yazmış, bir parkta otururken, kimsesizlere yardım toplayan bir kadın görmüş…
Kimsesizlere yardım toplayan kadına para veren, bana da verir diye geçirmiş içinden…

Dilenciyi gören olmamış bir daha...


YORUM YAP