Engin Akın

Ayaklar Yere Basmalı


Silivrispor tartışmasız bölgenin haber değeri en yüksek, en öncelikli, mazisiyle, camiasıyla en önemli kulübüdür… Kulübün içinde bulunduğu şartlar değişebilir ama standartlarının da korunması gerekir… Hiç kimsenin bu konuda bir endişesi bir şüphesi olmaması ve herkesin buna uygun hareket etmesi buna göre konuşması gerekir sanırım. Kimse Silivrispor'un üstünde kendini görmemeli ve davranmamalıdır. Bu böyle biline…

Kulübün standartları, başarı çizgisi hepimizin ortak paydasıdır. Camiadan biri olarak korumak, kollamak, desteklemek şüphesiz öncelikli görevimiz. Daha öncekilerde de böyle oldu ama yanlışa yanlış demek edeptendir, doğruyu da baş tacı yaparız. Amatör Kümeler çok farklı dünyalardır içinde olmak, yaşamak, tanımak gerekir, uyum süreci uzun ve sancılı olabilir… Ayrıca her yerde olduğu gibi Silivri'de de herkesin en iyi bildiği şey futboldur… Dolayısıyla her yeni başlangıçta olduğu gibi kamuoyundan destek istenir. Bu beklenti Silivrispor için de geçerlidir. Ve bu destek de verilmelidir…

Şimdi alabileceği bir maçı elleri ile vermiş bir takım karşımızda. Silivri-Ayazağa maçından bahsediyorum. Ayazağa hocası eğer ilk yarıdaki baskılı oyununu ikinci yarıda sürdürseydi inanan Silivri tarihinin farkını yiyebilirdi. Dedim ya ikinci yarıda farkın gelmemesinin tek sebebi Ayazağa hocasının yanlış oyuncu değiştirmesinden kaynaklanır. Ayazağa'da topu ayağında tutan üç oyuncusunu orta alan ve forvetten aldı ve yerlerine biri sakat olan üç defansif oyuncu ile değiştirdi. Silivrispor eğer ilk golden sonra ikinci golünü bulabilseydi şuan Ayazağa hocası kendine kulüp arıyordu. Şayet Ayazağa ilk yarıdaki oyun anlayışını devam ettirseydi Silivrispor dediğim gibi tarihinin en büyük farkını yiyebilirdi. Yine Ayazağa hocasına teşekkür etmek gerekir ki işinden olmak pahasına takımı ile oynadı. Adeta ipten döndü.

Neyse bu maç bitti. Yapılacak tek şey bir sonraki maça bakmak. Kimse küsmesin darılmasın. Geçmiş zamanlara göre şu anki statüde lig çok uzun bir maraton haline geldi. Bu saatten sonra ligin bitmesi için tam tamına 20 hafta daha var. Yani demem odur ki biraz sabır şart. Bu takım bir şeyler yapacak güçte. Zaman lazım taraftarların sabır göstermesi lazım. Beklentilerin ertelenmesi lazım. Güven lazım. Biraz daha ilgi lazım. Hatta daha fazla ilgi lazım. Vazifesi olan vazifesini en iyi şekilde yapması lazım. Hatta başkan başkanlığını yönetici yöneticiliğini yapması lazım. Oyuncu oyunculuğunu ve haddini bilmesi lazım. Yönetici haddini bildirmesi lazım.

Başta da belirttiğim gibi kimse kendini kulübün üstünde görmemeli ve hak edenler hak ettiklerini bulmalıdırlar. Aksi takdirde yönetim kukla olur ama ipler kimde belli olmaz… Bu kulüp kimsenin malı değil. Bu kulüp Silivri'nin öz değeridir. Bu değere sahip çıkıp kahve köşelerinde dedikodu üretmektense en azından susup beklemek gerek. Bekleyin başarı gelecek ama biraz daha sabır şart. Unutmadan davulun sesi uzaktan hoş gelirmiş derler ya, gerçekten de öyle. Şimdi Silivrispor yöneticilerinin hemen hepsi üzerine alınsın birilerinin şu davulun sesini yakından dinleme zamanı geldi de geçiyor. Hatta davulcuya söyleyelim de tokmağı kulağınıza yakın çalsın ki buradakilerin çektiklerini anlayın hele bir.

Görünen tehlikeyi dile getirmesi bizden tedbir yönetimden ne demişler "vazifeyi ihmale sürükleyen merhamet, memlekete ihanettir"…

DİP NOT

Geçtiğimiz gün yayımlanan "emlak işi yapılır" yazıma cevap çabuk geldi. Öncelikle kurum üzerindeki dedikoduları gün yüzüne çıkardığım için ve bundan dolayı rahatsızlık hissetinizse demek ki doğruluk payı varmış yazdığım yazıda. Yine dedikoduların doğru olup olmadığı konusunda ise ben doğrulayıcı olamam. Bilinir ki ateş olmayan yerden de duman çıkmaz. Eğer böyle bir dedikodu çıkmışsa sizce biraz olsun gerçeklik payı olamaz mı? Yemen Ekşioğlu meselesine gelinecek olursa köşemde ismi geçer, çünkü buranın tabiri caizse mülki amiridir sportif anlamda tabii ki. Silivri'de olanı biteni bilmesinde fayda görmekte olduğum için ismini zikrettim. Demem odur ki yazdıklarımın arkasındayım. Bana göre TFF Silivri Temsilciliğinin bir an evvel kendine çekidüzen vermesi gerek. Kulüplerin tümüne yakınının şikâyetçi olduğu bir kurumu eleştirmek de benim en doğal hakkımdır. Ha unutmadan buradaki işleyişin bozukluğundan dolayı sadece Yemen Ekşioğlu zarar görmüyor ve görmeyecektir. Silivri'de sporun bir yerlere gelmesi için çalışan ve maddiyatını harcayan Karakaş da zarar görüyor. Her ne kadar benim yazdıklarımı yanlış yorumlasa da Sayın Karakaş bilir ki öngörülerimde asla yanılmadım bu zamana kadar. Bu zamana kadar yanılmadıysam da bundan sonra zor yanılırım.  Şimdi bu yazımı da farklı yorumlayabilirler, valla nasıl yorumlarsanız yorumlayın benim için önemli değil. Silivri'de sportif anlamda hizmet edenlere saygım sonsuzdur. Fakat yine Silivri'de sporu kişisel egolarını tatmin, bataktan kurtulmak için bir ip, siyasi emelleri için bir basamak, spor ve sporcu ahlakına uygun davranmayanlar için de bir kalkan olurum. Bundan önce olduğum gibi.

Sözün özü;

 Anlayana sivrisinek saz anlamayana davul zurna az gelirmiş. Siz anlayana kadar ben vızıldamaya devam edeceğim. Ve inanıyorum ki yine günün birinde geçmişte olduğu gibi yine ben karşısına çıkıp "Bak abi ben sana dememiş miydim" diyeceğim. Acaba o zaman iş işten geçmiş olacak mı? Bilemem bunu bize zaman gösterecek…

YORUM YAP