Handan Demirkıran

Sınırda yaşamak: Borderline kişilik bozukluğu

Borderline kişilik bozukluğu, psikolojik bir rahatsızlık olarak tanımlanır ve genellikle duygusal istikrarsızlık, düşük özsaygı ve ilişkilerde zorluklar gibi semptomlarla kendini gösterir. Bu durum insanların hayatlarını ciddi şekilde etkileyebilir ve tedavi edilmeden uzun süre devam edebilir.
Borderline diğer adıyla Sınır kişilik bozukluğu, duygusal ve davranışsal olarak istikrarsızlık, kimlik bütünlüğü eksikliği, kendine zarar verme eğilimi, düşük özgüven gibi semptomlarla karakterizedir. Bu bozuklukta kişi kendini kontrol etmekte zorlanır, sık sık öfke nöbetleri yaşar, duygusal dalgalanmaları yoğun şekilde deneyimler. Bu durumda olan kişiler genellikle diğer insanlarla ilişkilerinde sorun yaşar ve çoğu zaman yalnız hisseder.
Borderline kişilik bozukluğuna sahip olan bireyler aynı zamanda depresyon ve kaygı da yaşar. Yoğun korku, kendini yalnız hissetme, ilişki kurmada zorlanma, kendine zarar verme başlıca belirtileridir.
Sınırda ( Borderline ) kişilik bozukluğu olan kişilerin duygu durumlarında ani değişiklikler görülebilmektedir. Kişi kendi hayatını, kişilik özelliklerini veya hayattaki rollerini sıkça sorgulayıp kararlılık konusunda zorluk çekebilmektedir. Bu belirtiler ile beraber kişinin düşünceleri, inançları, değerleri veya ilgilendikleri konular sıklıkla ve hızlı bir şekilde değişiklik gösterebilir. Ek olarak, kişinin çevresindeki insanlar ile ilişkileri hakkındaki düşünce ve duygularında da sık sık dalgalanmalar ve dürtüsel (kontrol edilemeyen) davranışlar görülebilmektedir. Sevilen birini bir anda hayatından çıkarma, düşmanlık besleme, güvensizlik duyma veya şüphelenme gibi durumlar ortaya çıkabilmektedir. Bu belirtiler ışığında kişinin sosyal ilişkilerinde bir istikrar sağlayamaması, içten veya samimi ilişkiler kuramaması, süreğen ilişkilerinde zorlayıcı tavırlar sergilemesi muhtemel olabilmektedir.
Sınırda kişilik bozukluğu, kişinin ilişkilerinde terkedilme tehdidini hissetmesi sonucu yoğun çaba sarf etmesine neden olabilmektedir. Bir kişiyi aşırı yüceltme veya tam tersi aşırı yerme davranışı görülebilmektedir. Çoğu alanda (kendine zarar verme davranışı da dâhil olmak üzere) dürtüsel davranışlar, paranoid düşünceler ve uyum sağlamada zorluk görülebilmektedir. ‘Stres' neredeyse hayatlarının her alanında var olmaktadır ve çoğu zaman öfkeyi kontrol etmede güçlük ile karşılaşılabilmektedir. Sınırda kişilerin hissettiği hemen her duygu uçlarda ve yıpratıcıdır. Yoğun duygular çoğunlukla yerini bir boşluk hissine ve kontrol edilemeyen öfkeye bırakmaktadır. İyi ve kötü arasında düşünce değişiklikleri sıklıkla yaşanır. Bu durum sınırda kişi başta olmak üzere çevresindeki kişileri etkiler. Etrafındaki kişilerin düşünce ve davranışlarını olabildiğince kontrol etme ihtiyacı baskındır böylece kendi deneyimlerini de önceden bilmek veya plan yapabilmek kolaylaşmaktadır. Terk edilme konusunda ciddi kaygıları olmasına rağmen kurdukları ilişkileri sürdürebilme becerileri yetersiz kalabilmektedir.
Sınırda Kişilik Bozukluğu Tedavi Edilebilir Mi?
Sınırda kişilik bozukluğunun varlığında uygulanabilecek tedaviler ilaç tedavisi ve psikoterapidir. Kişinin düşünce, duygu, davranış ve savunma mekanizmaları yeniden yapılandırılabilmektedir. Bunu yanında duygusal regülasyon ve dürtüsel davranışları kontrol altına alabilmek için ilaç tedavisi de öngörülmektedir. Dürtüsel davranışlar, duygusal dalgalanmalar, kazanç getiren manipülatif kendine zarar verme davranışları veya intihar girişimleri, değişken fikirler, ilgi alanları ve sosyal çevre gibi belirgin durumların görülmesi halinde bir psikiyatrist veya psikologdan görüş almak gerekmektedir.

 

YORUM YAP