Seren Öpçin

Virüs toplumsal fobiye dönüşmesin!

Corona bugünlerde sürekli gündemde olan aslında psikolojik anlamda çok fazla konuştuğumuz bir durumdur. Peki bu süreçte yaşadığımız kaygılar normal mi? Bunu kendimize çokça sorup teyit almamız gerekir. Sadece corona da değil gündelik hayattada bir çok konuda farklı düzeylerde kaygılar yaşarız.Bu normaldir. Çünkü zihnimizden akan bu kontrolsüz düşünceler herkeste vardır.Bu süreçte yaşanılan kaygı belirsizlikten ötürüdür. Zaten kaygılarımız genellikle belirsizlikler üzerinedir.  Korku ise belirlidir. Korktuğunuz şey virüstür ancak kaygısı bizi ne  şekilde etkileyeceğini kestiremekmektir.

 

Yaşadığımız bugünlerde kaygı, çaresizlik, endişe  , panik, üzüntü şüphe gibi değişik duygular içersine girilmektedir. Özellikle sık sık el yıkama durumları temizlik takıntısının artması, korku ve panik hali içerisinde olmak çok doğaldır. Ancak bu gibi durumlar panik atak değildir. Kaygı  bir sınıra kadar normal ve sağlıklı tepkidir, koruyucudur ve gereklidir.

 

 

Panik Bozukluk  ise başka bir psikiyatrik hastalıktır.  Kaygının en çok vücuda yansıyan hali, yani somatik semptomlardan biri “nefes darlığı” dır. Nefes darlığı -açlığı aldığımız nefesin yetmiyor gibi olması çarpıntı, göğüs ağrısı, halsizlik, uykusuzluk, baş ağrısı, bulantı gibi bir çok şikayet kaygı kaygı kaynaklı olabilmektedir.

 

Yaşadığımız son günlerde bunları hissetmek bir uyum bozukluğuna işaret etse de , doğaldır.

Bütün toplumu kapsayan ruhsal bir travma yaşadığımız bugünlerde süreci minimum hasar ile atlatabilmek , ruh sağlığımızı koruyabilmek için lütfen bilgi kirliliğinden  uzak durun!! Kaygınızı arttırmayın. Unutmayın internette okuduğunuz her bilgi doğru değildir.

Bu virüsü toplumsal bir fobiye dönüştürmeyin!!

YORUM YAP