Sevginar Sali

Ya sabır!

Size dünkü havadisleri ileteyim… Kaç kaç nereye kadar : ))
Çarşamba günü çok güzel kar yağdı Silivri'ye… ‘Onu biliyoruz Sevginar…
Siyasetten haber ver…' diye atlamayın hemen vereceğim onu da : ) Çok bir şey yok yalnız; iştahlanmayın hemen…
Hafta sonu AK Parti'nin adayını öğrenme ihtimalimiz varmış! Pek inanasım yok, sizi nasıl inandırsam bilmiyorum… Tam bir belirsizlik! Bir ağızdan tekrarlanmaya başlanan ‘Hüseyin Turan' söylemi kabul görmüşken ben ‘ters köşe' rezervlerimden bir türlü kurtulamıyorum.
Binali Yıldırım'a karar veremeyen, Ankara adayı Mehmet Özhaseki'yi geri çekmeyi düşünen AK Parti'nin kararlarına kuşkuyla yaklaşan tek kişi ben olmasam gerek.
CHP ile ilgili beklentiye dair 15 Ocak'a işaret ediliyor… Ben 1 Nisan'da açıklarlar diye bir an korkuya kapılmıştım! Derin bir nefes mi alsam : ))
Biz böyle bekliyorsak aday adaylarını düşünemiyorum bile…
CHP İstanbul'da Ekrem İmamoğlu ile sol gösterip, sağ vurdu adeta… ‘Muharrem İnce'den başka alternatif yok' denirken, siyasette çarelerin tükenmediği, kimsenin vazgeçilmez olmadığını, hikayelerin kısa sürede baştan yazılacağının ispatına şahitlik ediyoruz…
Adaylığı PM'den çıkmadan İmamoğlu hazırlıklara başlamıştı bile… Kılıçdaroğlu, PM'nin kendisiyle aynı düşüneceğinden bu kadar emin yani! İmamoğlu'nun sistematik, programlı bir çalışma başlattığını söylemek gerek. Tanınırlık oranını bu tarz süreçlerde bir de şu açıdan değerlendirmek lazım; aday açıklandıktan sonra veya durumu kesinleşmeye başladığı andan itibaren google'ye ‘Ekrem İmamoğlu' yazıp arama yapan, araştırmaya girişenlerin sayısı hiç az değildir. İster oy potansiyeli bulunan ister rakip adayı destekleyenlerden olsun merak edip araştıranlar epey vardır. Bu devirde artık sizin kendinizi birine gidip tanıtmanıza gerek kalmadan merak eden hakkınızda birçok şeyi öğrenebilir.
Seçmenin size oy vermeye niyeti varsa mutlaka bir sebep bulur, yoksa bin tane kusurunuzu sayar!
Bu soğuk kış günlerinde siyaset gündemine ısınmak için umut bağlayanlar soğuk duşlar ile muhatap oluyor, sevimsiz bir durum; katılıyorum… “Sıfır beklenti, sıfır hayal kırıklığı” yaklaşımını önermeye dilim varmıyor, doğrudan ve de dolaylı, tüm beklentiler tavan yapmışken! Sanki dünyayı değiştireceğiz; alt tarafı yerel bir yönetim seçimi önümüzde duran süreç. Dünya için küçük, kimi insanlar için büyük bir olayın arifesinde ne diyeceğimi şaşırmış vaziyette köşe yazısı yazmaya çalışıyorum!
Prensip olarak belirsizlikten, beklemekten hiç haz etmem, bu siyaset burnumuzdan getiriyor seçim hakkımızı da…
Bağıra bağıra AK Parti'de gelen gerçek ise; Hüseyin Turan…
Tereddütte hiç mahal bırakmaksızın partisinin üçüncü dönem adayı olarak değerlendiren Özcan Işıklar da aday olursa; “2009'un rövanşı sinemalarda” olarak filmin adını koyabiliriz...

YORUM YAP