Ferhan Tezcan

Trabzonspor nereye gidiyor?

1975 yılıydı. Trabzonspor daha ikinci ligden birinci yeni yükselmişti. İstanbul'da İnönü Stadında Fenerbahçe ile kupa çeyrek final maçı vardı. Şubat ayıydı. Berbat bir hava ve berbat bir saha. O zaman çokça alışık olduğumuz görüntülerdi. Trabzospor 'da kalede Şenol Güneş savunmada Turgay, Kadir, Necati, ''Dozer ''Cemil - orta sahada Alı Yavuz, Bekir, Faruk Özak ve kaptan Bülent. Hücumda ise Ali Kemal, Necmi Perekli vardı. Bu oyuncuların hepsi gençti.

O gün Trabzonspor inanılmaz bir maç çıkardı. O çamurdan bataklığa dönüşen ve oyunun sonlarına doğru bırakın koşmayı, yürümenin bile imkansızlaştığı sahada Trabzonspor Fenerbahçe'yi 3-2 yenip kupadan eledi ve Türk futbolunda ilk ''sansasyonun'' yaptı.

Trabzonspor Türkiye ligine renk, heyecan ve ateş getirmişti. O zamanın üç büyükleri şimdiki gibi değildi. Önemli gelirleri yoktu. Trabzonspor 'un Türkiye liginde kendi içinden yetişen gençleriyle zirveye doğru yol aldığı yıllarda Galatasaray, Fenerbahçe ve Beşiktaş adeta sürünüyordu.

Galatasaray yıllarca şampiyonluk yüzü görmemiş, Beşiktaş ''Kibrit çak'' kampanlarına başvurmuş, Fenerbahçe'de “zengin'' başkan kovalar olmuştu.

Trabzonspor o gençleriyle Türkiye dışında Avrupa maçlarında da büyük başarılar kazanıyor. Şamil Ekinci gibi bir başkanın elinde büyüdükçe büyüyordu.

Aradan zaman geçti. Ahmet Suat Özyazıcı gibi bir hocanın artık elini -ayağını da çekmesinden sonra Trabzonspor yalnızlaştı . O eski genç yıldızlar kaybolmaya başladı. Bir süre sonra başkanlarda bir çare olmadılar.

2000 yıllarına gelindiğinde ise 36 yıl öncesinin Trabzonspor 'unun yerinde '' yeller '' esiyordu. Eldeki oyuncular, yetenekli başkanlar, iyi hocalar da bu hastalığa çare olmuyordu

AĞAOĞLU ÇARE BULABİLİR Mİ?
2018 yılında Trabzonspor başkanlığına seçilen Ahmet Ağaoğlu iyi bir denizciydi. Denizci olmak dışında iyi bir de Trabzonspor 'luydu. Sporcuydu. Golf Federasyonu başkanlığını yıllardır yapıyordu. Seçildikten sonra teknik direktör Rıza Çalımbay'ı kazandığı bir maçtan sonra göndermişti. Rıza bile bu gidişe hayret etmişti. Ünal Karaman'ı getirdi. Karaman özü-sözü doğru bir hocaydı .

Trabzonspor 'u da zirveye taşıdı. Ama işte o zamanın Hazine bakanı ile yaşadığı sürtüşme ona zamansız istifayı getirdi. Baştan beri gençler dedik ya. Başkan Ahmet Ağaoğlu Ünal Karaman'dan sonra takımın başına Hikmet Çimşir 'i koydu. Hikmet geldiği günden itibaren eleştiri oklarıyla mücadele etmeye kalktı. Olmadı.

Ardından so iki maça Eddy Newton çıkıp, Türkiye kupasını da kazanınca takım bu sezon için İngilize teslim edildi

İngiliz hoca oysa bize yabancı biri değildi. Müslümandı. Eşi Türk'dü. İngitere'de Chelsea gibi bir büyük kulübün formasını giymiş ve hocalığını yapmıştı. Trabzonspor'a o da başarıyı getiremedi, ya da zaman verilmedi.

Türkiye zaten başarının hemen beklendiği , süre verilmediği ,daha doğrusu futbolda sabrın olmadığı bir ülkeydi. Sabrın sonunun ''selamet'e '' varacağı da pek akılllara gelmiyordu. Maalesef ''prımıtıv '' bir insan yapısı futbola hükmediyordu.

Trabzonspor 'da Newton'dan sonra Ahmet Ağaoğlu kesenin ağzını açtı ve Beşiktaş da isteneni vermeyen Abdullah Avcı ile anlaştı.

Herşey iyi başlamıştı. İki galibiyet yüzleri güldürmüştü. Ama Adana Demirspor önünde alınan kupa hezimeti, geçen sezonun kupa şampiyonunu ligden sonra kupada da elini boş bırakmıştı.

ÇÖZÜM NE OLACAK?
Trabzon kenti bir haftadır ayakta. Ahmet Ağaoğlu'nun istifası isteniyor. Avcı 'ya karşı olan bir yönetici grubu var. Abdullah Avcı ço akıllı bir adamdir. Sözleşmelerini uzun yıllara yayar ve ayrıldıktan sonra tazminat konusunda harekete geçer. Aynen Beşiktaş'da yaşandığı gibi. Ama Beşiktaş ayrılığından sonra hiç sesi çıkmamış ve başkan Ahmet Nur Çebi'ye bir gün bile bana tazminatımı ödeyin dememişti.

Şimdi Trabzonspor önümüzdeki günleri belkliyor. Görünen o ki Bordo- Mavili kulüpte sıcak günler daha da yakında.

Bir başkan adayı çıkarmı bilemeyiz. Ama bu konuda bir çalışmanın olduğunu biliyoruz. Umudumuz Trabzonspor 'un biran önce umutların bağlandığı günlrere geri dönmesi.

YORUM YAP