Referandum Yoğunluğu

Referandum çalışmaları baş döndürücü bir yoğunlukta sürüyor. Bizler yapılanları takip ederken, yoruluyoruz organizasyon ve çalışmaları yapanların durumunu siz tahmin edin. Siyasi partiler için bunlar tatlı yorgunluklar. Hele bir de istedikleri sonuç çıktı mı emeklerinin karşılığı tamamıyla alınmış olur. Halkın mükafatı tüm yorgunluklara değer ve bedel.
Topbaş’ın Silivri’ye gelişleri AKP açısından sakınca yaratırken, CHP İl Başkanı Berhan Şimşek’in ilçemize gelişleri partisinin hanesine artılar diziyor. AKP İl Başkanı Aziz Babuşçu ile pek kaynaşamadı Silivri. AKP’nin eski İstanbul İl Başkanı şimdilerde milletvekili Mehmet Müezzinoğlu’nun ilgisi daha yakın ve halen varlığını hissedilir derecede sürdürmekte.
Şimşek’e geri dönecek olursak; Büyükçavuşlu’da yaptığı konuşmada tam anlamıyla formundaydı anlaşılan. Tam bir genel başkan edasıyla, halkın ilgisini çeken üslubu ile paylaştığı yorumlar oldukça dikkat çekici. Şimşek o ses tonuyla ne konuşsa dinlenir de, deyimlerle süslediği anlatımları hedefi 12’den vuruyor.
AKP erken başladığı Referandum maratonunda yorgunluk belirtileri vermeye başladı. CHP’de Selami Değirmenci ile Özcan Işıklar’ın omuz omuza duruşu, İl Başkanı takviyesi etkileyici bir şekilde kendini hissettiriyor. Karakaş yalnızlığı AKP’ye yansırken, CHP’de ilk kez general enflasyonu doğru bir biçimde kullanımıyla dikkat çekiyor.
CHP Silivri İlçe Başkanı Selami Değirmenci, muhtarlara verdiği Belediye Başkanı ile buluşma sözünü daha da ileriye taşıyarak İl Başkan ve Milletvekillerinin katılımıyla yerine getirdi. Muhtarlar gördükleri ilgiden memnuniyetini CHP İl Başkanlığı’nın 26 Ağustos’ta düzenlediği iftar davetine tam kadro katılma sözüyle ifade etmiş oldu.

KARAKAŞ’TAN
BASIN TOPLANTISI
AKP Silivri İlçe Başkanı Metin Karakaş bugün 10.30’da ilçe merkezinde bir basın toplantısı düzenleyecek. Karakaş’ın gündemdeki konulara yanıtı merakla bekleniyor. Ve tabi gündeminde referandum konusu da kaçınılmaz olarak yer alacaktır.

ALLAH BİLİR      
Sultan Abdülmecid bir gün Boğaziçi'nde büyük bir bağın tam ortasındaki köşkünde oturan bir Bektaşi babasını ziyarete gitmiş. Bektaşi, o gün komşu bağdaki bir arkadaşını ziyarete gitmiş. O dönünceye kadar padişah bağın her tarafını dolaşmış. Bektaşi dönünce karşılıklı konuşmaya başlamışlar:
- Erenler bağın maşallah çok büyük. Üzümünü ne yapıyorsun?
- Müritlerle ve canlarla birlikte yeriz sultanım.
- Buradaki üzüm yemekle biter mi?
- Yemediğimizi de sıkıp fıçılara basar, suyunu içeriz!
- Peki ama sıkılmış üzüm şarap olmaz mı?
- Vallahi sultanım, biz üzümü sıkıp fıçılara basarız. Allah ne isterse o olur. Üst tarafa karışmak haddimize mi?