Sevginar Sali

Mutlu Adil!

Ben aslında bugün şöyle havadan, sudan söz ederek size biraz nefes aldırmak niyetindeydim… Ta ki Adil Sirkecioğlu'nun uzun bir aradan sonra köşe yazası yazmaya niyet edip, düşüncelerini kaleme aldığı gerçeğiyle yüzleşene dek…
Yazısının özellikle cevap vermem gereken bir bölümü var ki, siz üç ben beş defa diyeyim okudum ‘Beni mi kastediyor' sorusu beynimde artan şiddetle yankılanırken…
Adil Sirkecioğlu'nu aradım kaç tane gazete sahibi tanıdığını sordum… “Ermişler” dedi kaldı. Onları kast etmediğine, beni daha iyi tanıdığına katılırsınız : )
Gelelim yazdıklarına Adil Sirkecioğlu'nun…
“Uzun bir bekleyişten sonra Ak Parti Silivri İlçe Başkanı belli oldu. Hayırlısı olsun. Vatandaştaki memnuniyet karşılığı beklenenin çok üzerinde. İlk şoku atlatacak gazete sahipleri ve Ak Parti karşıtı yazarlar saldırıya geçmek için pusuya yattılar. Ak Partiye kaybettirenleri efsaneleştirip, ağıt yakanlar; kazanacak ve kazandıracakları kötülemekteki maharetlerini sergilemekten geri kalmayacaklardır. Dünya görüşüne, siyasi anlayışına ustaca hizmet edene saygı duysam da “Silivri'de yaşamak güzel” ortak hedefimizde objektiflik beklemenin hakkım olduğunu düşünüyorum. Ak Parti yöneticileri saldırıların yönü ve dozuna göre başarı yüzdelerini belirleyebilirler…”
***
Mutlu Bozoğlu'nun adaylık kararı beni mutluluktan öldürmedi de bir başına düşünüldüğünde güldürdüğü de söylenemez… Etkin muhalefet adına beklentimin altında olduğu doğru, Allah'tan potansiyeli bulunduğu yadsınamaz bir gerçek. Kullanabilirse aşk olsun! Bunu zaten süreci değerlendirdiğim pek çok kişiyle özel olarak da paylaşmışımdır…
Bir konuyu da baştan açıklığa kavuşturalım; mutlu etmesi gerekenler kısmında bir gazete sahibi en son sıralarda yer almalı zaten. Teşkilatı mutlu etsin, siyasi hedeflere taşısın... Benden kime ne?! Merak eden varsa yine de bir kez daha söyleyeyim; muhalefet olarak metal yorgunluğa koşan yerel iktidarı hareketlendirsin ziyadesiyle memnun olacağım…
“Vatandaştaki memnuniyet karşılığı beklenenin çok üzerinde” değerlendirmesindeki iyimserliği ortadan kaldıracak yorum çeşidinin önemli bir bölümünü kendime saklamakta halen ısrarlıyım ama AK Parti'nin kalesi Selimpaşa'da ilk kez bu seçimde CHP'nin birinci geleceği ile ilgili öngörüleri fısıldayayım Adil Bey'in bastırması üzerine…
AK Parti'deki hiçbir gelişme şahsen beni şoka sokmaz! İşle alakalı şok eşiğim de epey yüksek uyandırayım… Özelde ise ne kadar antrenmanlı olduğumu bilenler bilmeyenlere anlatsın artık.
Değil Bozoğlu veya AK Parti (bunu beni en iyi tanıdığını düşündüğüm birinin görüşleri üzerine yazıyor olmaktan da üzgünüm aslında) “saldırıya geçme” düşüncem bugüne kadar hiç kimse ile ilgili olmadı, böyle bir kurguyla hareket etmeyi kendi kendime yapılmış en büyük hakaret sayarım. He bir de “pusuya yatma” var; buraya hiç girmiyorum… Ben neymişim, ağzım açık okudum!
Ve muhteşem final “Ak Parti'ye kaybettirenleri efsaneleştirip, ağıt yakanlar; kazanacak ve kazandıracakları kötülemekteki maharetlerini sergilemekten geri kalmayacaklardır”… Bazı insanlar işte bundan efsane olamıyor : ) AK Parti kazanacak da ben kötüleyeceğim! Mutlu Bozoğlu kazandıracak da ben kötüleyeceğim! Adil Sirkecioğlu bu ifadelerin anlamını bilerek ve daha yüksek ihtimal beni kışkırtmak için (başka türlü kendime açıklayamıyorum) yazdı bu satırları…
Kışkırttı da…
CHP'nin yetersizliğine dibine kadar ikna olsam da AK Parti'nin burada daha iyi bir iş çıkartacağını savunmam 16 yıllık Türkiye iktidarları sonucu imkansıza yakın! Ama daha önemlisi neye inanırsam inanayım; Türkiye ve özelde Silivri'nin vereceği karara saygı duymamız esasını terk etmem.
Siyasi bir kimliğim yok, doğru bildiğim her görüşe katılma ve yanlış bulduğuma karşı çıkma özgürlüğümle MUTLUYUM… O özgürlüğü de bu gazeteyle yolu kesişen herkes çok iyi bilir.
Adil Sirkecioğlu iyi bir AK Partili olarak beni çıldırtmak yerine, niyet okumalarımla boşa zaman kaybetmektense (yanlış da okuyor, doğru okusa gam yemeyeceğim : ) yeni ilçe başkanına öncelikle teşkilatıyla huzurlu ve mutlu bir birliktelik, ayrıca Silivri'de iktidar olma hususunda destek olabilir! Aylardır AK Parti İlçe Başkanı Adayı olarak desteklediği Ender Gezici tercih edilseydi; şok değil de umutsuz olurdum! CHP'li yerel iktidar üzerinde etkinlik sağlayabileceğine inanmıyordum çünkü! Yoksa Ender Gezici'ye şahsi hiç bir karşılığım, garezim yok; çok da efendi, nazik bir bey olarak bilirim.
Tarif ettiği ‘gazete sahibine' gitmem için çok kestirme bir yol çizmiş önüme de, bildiğim, kendi çizdiğim yoldan çıkma huyum yok; bu saatten sonra da Allah oldurmasın!
Haaa “AK Parti'ye kaybettirenleri efsaneleştirmek” mevzusunu atlamayalım… Karakaş'a efsane ilçe başkanı sıfatı sadece benden sebep bu kadar gündemde yer buluyorsa, ne diyeyim? Bir söz vardır “Hayatta hiç düşmanınız olmadıysa, bir şey başaramadınız demek”… Karakaş bu haliyle bile başarıdan parlıyor!
Rıfat Kutlu'ya gelince, hala kalması gerektiğini düşünüyorum… Partisinin kararı illa gitmesi yönünde olduğu için yerine gelebilecekleri değerlendirmek durumunda kaldık.
Bu her iki ismin de eksiksiz veya kusursuz olduğu anlamına gelmiyor. Ama hangimiz mükemmeliz ki!?
Mutlu Bozoğlu'nun niyeti ne kadar iyi olursa olsun, yola çıkarken kuvvetli bir desteği arkasına almadan (Bu onu ‘Mustafa Saral'ın adamı' yapma yolunu açarsa da açar yani... AK Parti'nin ilçe başkanı olduğunu unutturmadığı sınıra kadar yolu var...) gideceği mesafe de gücü de yetersiz kalırdı... Daha çok konuşacağız bunları... Ah Adil Abi, ah destan yazdırdın bana!!!

YORUM YAP