Sevginar Sali

Memleketimden hâkim manzaraları...


-Sen niye duruşma saatini beklemiyorsun, çekip gidiyorsun!!!
-Ben duruşma saatinde buradaydım. Siz yoktunuz. Bekleyecek vaktim yoktu. Yasal mevzuat neyi gerektiriyorsa onu yaparsınız; tutuklama mı, zorla getirme mi her neyse, beni azarlayamazsınız.
-Bana ne yapacağımı öğretemezsin!
-Beni azarlayamazsınız!
-Nerelisin sen…
-Benimle ‘sen’ diye konuşamazsınız. Öyle bir samimiyetimiz yok.
-Samimi mi olmamızı istiyorsunuz?
-İstemediğim için tepki gösteriyorum?
-Şikâyet edersin o zaman.
-Edeceğim zaten.

-Beraat ettin çık!
(Vefat eden eşimin şikâyetinden vazgeçiyorum hangi suçtan beraat ettiğimi anlamadım ama… Yalvarsa kalacak halim yok!)
***
Üç gün öncesinden gerek Emniyet gerekse Adliye’de görevli memurlar tarafından defalarca aranıp, mesajla bilgilendirildiğim duruşma saatinden 10 dakika önce salonun önündeyken mübaşir arkadaşın "Yeni ara verdik” bilgilendirilmesiyle karşılaştım. Ne kadar beklemem gerekeceği konusunda kesin bilgi alamayınca ayrılmak zorunda olduğum bilgisini verip işime döndüm. Defalarca arandıktan sonra Adliyeye döndüm ve Hâkime Hanım, duruşma vaktini bir saat beklemediğim için tepkisini ortaya koydu…
Ben de Hâkim olup da nezaket sınırlarını aşan tutumuna olan tepkimi ilan ediyorum. İnşallah bir bana denk gelmiştir! İlk defa hâkim karşısına çıkmadım, doğru ama böylesini ilk defa gördüm. Hakaret şikâyetimden vazgeçmek için katıldığım duruşmada karşılaştığım tavrı düşünüyorum da adam öldürsem duruşma salonunda idamdan kurtuluşum olmaz her halde!

BAŞKAN BEY ÇÖZ SORUNLARI...
Silivri Belediyesi’nin Cumartesi ve Pazartesi günleri gazetemizde yayınlanan taşınmaz mal satış ihalesi şimdilik iptal olsa da ortalığı karıştırmaya yetmiş anlaşılan. Işıklar, hakkında ikinci dönem en belirgin şikâyet, gerek örgütten gelen meclis üyeleri gerekse diğerlerinden, "Bize danışmıyor, bilgi vermiyor, aldığı kararları danışmıyor” şeklinde özetlenebilir. Bu tepkilerini bizzat Başkan Bey’e ne kadar aktarıyorlar, iletebiliyorlar tam olarak bilmiyorum ama sokakta konuşulan ve basına yansıtılan boyutuyla rahatsızlık var. Aslında ikinci dönem, seçimde karşılaştığı parti içi ve dışındaki muhalefet ve saldırılar karşısında başarılı olursa; tek adamlık ve başına buyrukluk konusunda sınırları zorlayacağı endişesiydi… Korkulan oldu mu? Önlem almazsa olur!
"Meclis kararı olmadan arsa satamaz” diyenlere Başkan Bey’in yanıtı; "Meclisin aldığı kararlar bir yıl geçerlidir…” Her ne kadar meclis değişmiş olsa da!
Arsa satışı konusunda yasal engel var ya da yok bu ayrı bir tartışma. Nezaketen (taktım ben bu nezakete bugün) sorulmalıydı, sorulabilirdi, sorulsa daha iyiydi…
Geçen dönem meclisine güvendiği kadar bu dönem güvenmiyor Işıklar, ben bütün tantanadan onu anlıyorum; güven kazanmak ve vermek için de bir şey yapmak gelmiyor içinden… İçinden gelmeyeni dışının yapamaması gibi çok ciddi bir sıkıntısı var! Yapsa bile o kadar bariz ki zorla gerçekleştirdiği; ortaya çıkan sonuçtan kimseyi memnun etmek mümkün değil.
Güven asla tek taraflı olamaz. Olmadığı yerde de sağlıklı bir yapıdan söz etmek mümkün değil… Yanılsak da, aldatılsak da yeniden güvenmek için sebepler, çareler bulmalıyız her defasında. Başkan Bey’in seçimlerde güven tazelemek için sarf ettiği eforun yan etkilerini yaşıyoruz sanıyorum. Söyleyecek çok şey var da; sorunlarınızdan kaçarak/ görmezden gelerek kurtulamayacağımız kesin. Ben üzerine üzerine gidilmesi taraftarıyım. Her an yakalanmak korkusuyla yaşamaktansa bir kere insan dibi de boylasın, canı da sonuna kadar yansın lazımsa!
Işıklar, bir strateji geliştirme toplantısı daha yapmalı tüm meclis üyeleriyle; Mümin Koçoğlu, Ünal Doğrul, Arzu Yalçınkaya ve Figen Yıldız’ın da bulunduğu… Bir öncekinde Kırkpınar güreşlerinde CHP genel başkanı karşılamakla görevlendirilen Doruk Bulut’un da mutlaka yer aldığı…
Hâkime hanımın sözleri çıkmıyor aklımdan, "Bana ne yapacağımı söyleyemezsin!” Başkan Bey de aynı itirazı dillendirebilir pek ala... Ama ben değil, kendi meclis üyeleri ve seçmenleri söylüyor; Başkan Bey, çöz sorunları! Yoksa sözde sahibi olduğun gazetenin başyazarı olarak bu konuda daha çok devrik cümle kurmak zorunda kalacağım : (((

YORUM YAP