XXXXX

Mazruf Değıl, Zarf...


Eskiler “zarf değil mazruf” derlerdi. Zarfın nasıl olduğu önemli değil, içinde yazan önemlidir... Bizde son zamanda bu iş tam tersine döndü... Ne yazdığı önemli değil, kimin yazdığına bakıyoruz önce...

Vatandaş haber kaleme almış, “Kavaklı Mahallesi'nde kahvede yapılan toplantıya katılım az oldu...” Toplantı kahvede değil de, koskoca düğün salonunda yapıldıysa, bunu da orada bulunan bir alay insan biliyorsa, yetmedi, koca bir mahalle ahalisi biliyorsa, devamını okumaya hacet var mı? Balık baştan kokar, haber de baştan ne mal olduğunu belli eder. Kaldırıp kafanı haberi yazanın ismine cismmine, köşe yazısıysa kelle resmine bakıyorsun, zaten bas bas bağırıyor amacını.

Işte o yüzden, mazruf değil, zarf önemli artık...

Daha düne kadar “gözaltı” diye halay çekiyorlardı, aylar geçip de hala aslan gibi görevinde görünce (kendileri de görmüyor aslında, karşısına çıkmaya cesaretleri yok, çoğu zaman “minik kuşları” ne anlatırsa ondan ibaret bilgileri) şimdi rotayı “müfettiş raporuna” çevirmişler... Müfettiş olumsuz rapor yazmışmış, bakan açığa alacakmışmış... “Kıvırmaya” fazlasıyla alışık olduklarından, kantarın topuzunun ayarı da önemli değil onlar için... Sen salla, bir iki akl-ı evvel olur da inanır belki...

Şimdi bir yenisi daha türedi... Daha “biraz gazetecilik gösterisi yapalım” dediği gün “hoş geldin, hadi yapalım” demeyi kafama koymuştum ya, kısmet bu güneymiş...

Devamı 21 Şubat 2011 tarihli Hürhaber Gazetesi'nde

YORUM YAP