Sevginar Sali

Kanatlarım çıkıyor yapmayın : ))

‘yerel seçim kapıya dayandı nerede bu adaylar' diye dizlerimizi dövüyorduk basın olarak, kapı ağızında bekliyorlar, gözleri, kulakları da bizde : ) haber vereyim...
Cem Şah, birkaç aydır belli aralıklarla bizimle olan bir köşe yazarımız… Kimileri kayıplarda, yenileri sahnede görüldüğü üzere… (Adil Abi taş oraya kadar geldi inşallah…) Gönüllülük esasıyla yollarımız, çok özel köşe yazarlarıyla kesişti yıllardır… Kimileriyle kısa soluklu, bazılarıyla uzunca bir yol kat ettik hep beraber… Hiç kötü niyetlisine denk gelmeme şansımıza ne kadar şükretsem az…
O kadar bizden oldular ki, yeri geliyor bizi bizden çok düşündükleri hareketleri karşısında tüylerim diken diken oluyor, hissettiklerimi size kelimelerle anlatamam…
Bazı konuları yerel seçim arifesinde, altın ve dövizden daha hızlı, yükselen hassasiyetlere karşılık bir kez daha açıklama ihtiyacı hissediyorum…
Köşe yazarlarımızın yazı içeriğine müdahale edilmez… “Her köşe yazarı yazdıklarından sorumludur” ibaresi sadece hukuk önünde değil, her anlamda geçerli olmakla birlikte, muhataplarının cevap hakkı, başka bir köşe yazarının aynı konuda farklı görüş beyan etme imkanı vardır ama köşe yazısının sansüre uğraması öyle kolay kolay olacak iş değildir! “Sevginar yazımı beğenmedi, benimle aynı fikirde değildi, filancayı korudu yazımı yayınlamadı” kimseye dedirtmem ama bunun da tabi ki basın, yayın ahlak ve kuralları açısından sınırları vardır!
Dün gazetemizde yayınlanan Cem Şah imzalı köşe yazısını keyifle okudum… Ama bu yazılan her şeye katıldığım anlamına gelmiyor. Belirleme şansım olmasına ama okuyucu ve yazarımızdan ziyade kendi mesleki duruşuma saygı noktasında kalmaya azami özen göstererek, müdahaleyi kendime yediremediğim konular işlenmiş miydi? Evet. Köşe yazarıma saygısızlık sizin bilgi edinme hakkınıza kasıtta bulunarak kişisel kaprislerime bu gazeteyi parselleme yaklaşımı bitişimi bekleyen herkes için kına yakma sebebi olur çok farkındayım maalesef : )) Ondan da ama daha çok 17 yıldır gazetecilik kariyerime ve 15 yıldır çocuğum gibi baktığım bu gazeteye kıyamayışımdan pek çok şeyi içime atıyorum (Böyle 50 kg'ım atmasam halimi düşünün : ))), aklımda bin defa tartıyorum…
Aylardır köşe yazarımız olarak kabul edip, şahsen keyifle takip ettiğim Cem Şah'in son yazdıklarına katılmak zorunda hissetmedim kendimi saygı sınırları içinde kaldığı sürece saygı duymak da zorundayım…
“Sevginar bu yazıya nasıl izin verdi?” sorusuna yanıt arayanlara cevaben; Hürhaber'in köşe yazarları, görüşlerini benim onayımdan geçirmek zorunda değil… Hürhaber'de sadece benim hoşuma giden şeyler yazılırsa sadece ben okurum. Herkesin konuştuğu konular yer aldıkça takip edenlerin sayısı artar diye bakıyorum ve de bu mantıkla 15 yıldır ayaktayız…
“Nasıl yayınladı?”, “Neden yayınladı?” bence ise ‘Bu yazı niye bu kadar olay oldu?'... Ortada deli sorular : ))
Bir başka sitem de Silivri'nin mimli, tescilli arızasından o da Cem Şah'ın takma isim tercihine takılmayı akıl etmiş aylar, aylar sonra? Müstear isim, seçiminde bulunurken köşe yazarımız bana danışmadı… Kimseye de danışmak zorunda değil ayrıca…
Dün yaşadığım yarı açık tımarhane durumunu daha iyi ifade etmek için gelen bir diğer sitemi de paylaşayım; “Sen bizim meclis üyelerimize laf mi sokuyorsun?”… ‘Yoooo daha iyi muhalefet yapsınlar diye yol gösteriyorum' yanıtını verdim…
“Işıklar yoksa Sevginar var” dedi ben de ‘Öyle değil; iyi muhalefet yoksa, hiç birimiz yokuz…' yanıtını verdim vs…
Bazılarının beni bir yere tek başıma koymakla ilgili sorunu var sanıyorum!
İlhan Uygun yoksa yoktum!
Işıklar yoksa olmam sanki!
Birileri beni komplekse sormaya çalıştıkça özgüven patlamasına doğru sürükleniyorum : )) Çekilmişler köşelerine almışlar birer büyüteç “Hürhaber'de bir hata görelim, Sevginar bir yanlış yapsın” diye bekleyenler; Böyle yapmayın çok pis bileniyor, hırslanıyorum çökmemi beklerken kanatlarımın çıktığına şahitlik edeceksiniz... Üzülüyorum : )))
Beni sevmeyenleri anlıyorum… Kendilerini niye hiç sevmiyorlar onu çözmeye çalışıyorum… Ama kıymetli vaktimi başka sorulara cevap aramak ve işlere ayırmam gerektiğine giderek ikna oluyorum...

YORUM YAP