Sevginar Sali

Acı gündem...

Bu kaçıncı “Dün güne terör saldırısı ile başladık” yazısı bilmiyorum… Yerelde kayda geçmese de genelde kanamaya devam eden terörün açtığı yaralarımızın haddi, hesabı yok!
Sultanahmet'te masum insanları hayattan koparan canlı bomba saldırısını kınıyorum. Biliyoruz, izliyoruz ve elimizden hiçbir şey gelmiyor… Çaresizliğimizi bir süre sonra kayıtsızlıkla dindirme yoluna gidiyoruz ya; kimileri hayatını, yaşamdan henüz koparılmayanlar da vicdanını teslim ediyor…
Allah kalbini canilik kaplamış herkesi tez zamanda ıslah etsin!
***
Süleyman Sürgün'ün, Gazeteciler Günü ile ilgili tebrikini iletirken “Gripli gripli yazı yazmasın, okurken bize de bulaşır diye korkuyoruz” önerisine uydum dün, köşe yazımın yerinde olmadığını görenler sitem etti bu defa…

Yaşanan terör saldırısından sonra yerel konuları değerlendirme hevesim sıfırın altında… Ama birkaç satır yazmak gerekiyor. İlçemizde özellikle sahil boyunca çok renkli mekanlar açılıyor.
Eskiden anne babamız sigara içmeye başlarız diye korkuyordu, şimdikiler çocukları ile ilgili bu duruma şükür edecek hale geldi… Bağımlılıklarımız da griplerimiz gibi gittikçe gelişiyor. Kişisel gelişim ve bakım yerine zararlı şeylere yönelik zaaflarımız tavan yapmış vaziyette.
Sigara yasağı konulurken, hortlayan nargile sevdası yağmurdan kaçarken doluya tutulmak gibi bir şey oldu anlaşılan… Nedir bu insanların kendini zehirleme merakı anlamak mümkün değil.
Sigara yasağının uygulanması ile ilgili denetimler önümüzdeki günlerde artacak muhtemelen. Ama mevzu ne yasak ne de cezalar olmalı; konu insanların bedenine saygı duyup zarar veren şeylere bulaşmaması, kendisi ve sevdikleri için sigara kullanmaması şeklinde gündemimizde yerini almalı...
Bunu sigara içmemiş biri olarak söylemiyorum... Hiç bir zaman aktif bir içici olmadım, ara ara içtiğim her sigaranın ardından da pişman olan biri olarak ifade ediyorum. Bir bırakın, içmenin ne kadar kötü bir şey olduğunu anlamanız çok kolay. Zararını bile bile sigara kullanmak insanın sadece bedeni değil kişiliğine de saygısının olmaması demektir. Şimdi bir sürü sigara kullanan bu satırları yazdıktan sonra onlara kötü bir şey söylediğimi, belki hakaret ettiğimi düşünebilir. Bu da sigara kullanmanız kadar büyük bir hata olur işte. Kendinizi zehirlemeyi bıraktığınız gibi çocuklarınızın da bunu yapmasını önlemiş olursunuz. Çocuğunuz yoksa etrafınızda olan, muhtemelen sevdikleriniz kategorisinde değerlendirilecek insanlara da zararınızı önlemiş olursunuz... Zararlarını düşünün ve çocuğunuzun sigara içtiğini gözünüzün önüne getirin. Duyduğunuz acıyı çocuğunuz bugün hissetmese bile yaşaması çok muhtemel... Sigaranın size yaptıklarıyla yüzleşmek zaman ister belki ama kaçınılmazdır...
Sigarayı bırakmak için de abuk sabuk yöntemlere başvurmanıza gerek yok. 
Kafanızda bitirin, gitsin... Sahip olduğunuz iradeyi görmek çok iyi gelecektir....

YORUM YAP