Sevginar Sali

Yine seçilir mi?

SABAH ilçenin en ücra köyünde kadın üreticiler ile barbunya üretimini canlandırma çabası etrafında çapa sallayan, öğleninde merada vakit geçiren kız çocukları ile voleybol sahası pazarlığı yapan, akşamında ilçemizin bağrından kopup 23'ünde ardında unutulmayacak izler bırakan bir gencin anmasında güneşi batıran bir Belediye Başkanı…
Güneş battıktan sonra da temelleri atılırken söz verdiği tarihte hizmete açılsın diye ekiplerin zamanla yarıştığı çalışmaları yerinde izlemeyi ihmal etmeyen…
Arada ve son 3 yılda yaptığı işlerin teferruatına girmeyeceğim…
Destek verenler veriyor da…
Vermemekte direnenlerin önemli bir kısmı…
Önce “Bir daha seçilemez…”
Sonra “Milletvekili adayı olacak…”
Ardından “Başka ilçeden aday olacak…” öngörülerinin kesinliğini terk etti.
Neye mi? “Bir daha seçilir mi?” sorusuna…
Daha iyi Silivri Belediye Başkanlığı yapacak olan varsa seçilsin tabi…
Ama daha iyi yapacak olan…
Bu halkın alkışında yıkanan, onun için toza, çamura bulanmıyor, derdine ortak ya da çözüm olmuyorsa olmaz.
Bugün Canlı Hayvan Pazarı'nın açılışı var. Projenin hazırlığı daha uzun süre kapsadı muhtemelen ama yapımı 6 ayda tamamlandı. İstanbul'da bir ilki başarmak ile yetinmediğini Başkan Yılmaz baştan beri ortaya koyuyor. Malum mezbaha konusu.
Çok şükür ki “Bu bizim yetkimizde değil”, “Kaynak yok” gibi gerekçeleri Silivri son üç yılda unuttu.

KISSADAN HİSSE...
ALARKO'nun kurucusu Ishak Alaton'un hayat dersi niteliğindeki bir demeci:
“Üniversitelerimizde yaptığım söyleşilerde bana en çok para hakkında soru sorulur....
Herhalde iş adamı olduğum için...
Ben, ‘Paranın iki kişiliği vardır' derim....
Birincisi; para bir değiş tokuş aracıdır...
Para verip yiyecek, giyecek, ev, bark, hatta sağlık satın alabilirsiniz...
İkincisi ile gelecek korkusunu yenersiniz... ‘Yaşlılığımda çaresiz, muhtaç, perişan kalmam, çünkü kötü günler için paramı bir kenara ayırdım' dersiniz...
Ama para ötesi, yani para-üstü bir konu daha vardır... Bunu parayla satın alamazsınız... Bunun adı zevk ve keyiftir...
Zevk almak, keyif duymak, ancak kültür ile mümkündür...
Resimden zevk almak için sergiler bedava, müzik, kaset ve diskler üç otuz para... Ayrıca konserler de pahalı değil... Tiyatrolar hamburger fiyatına… Aşk ve sevgi zaten bedelsizdir...
Güneşin batışından, denizin hışırtısından ya da bir satranç oyunundan zevk alabiliyorsanız, kalenizle bedavaya şah çekebilirsiniz...
Güneşi kaç paraya batırabilirsiniz?
Denizi hışırdatmanın fiyatı nedir?
Yaşlılığınız için biriktireceğiniz; kötü gün parası kadar, belki ondan da önemli olan bu zevkler ve mutluluklardır... Bunlara sahip olmak ancak kültürle mümkündür... Para kazanmaya emek verdiğiniz kadar kültür edinmeye de emek verin!
İster genç olun; ister yaşlı, yaşınızla barışık değilseniz ihtiyarsınız demektir... Çok genç ölen yaşlılar olduğu gibi, ihtiyar doğanlar da vardır.......
Yaşlılar; ölüme daha yakın derler....
Ama ölüm, nüfus kâğıdı sormuyor...
Şimdiki tutkulu projem, bir ceviz ormanı yetiştirmektir... Fidanları dikmeye başladım bile... Ceviz fidanı; 8 yıl sonra ağaç olup, ceviz verirmiş...
Şimdi 76 yaşındayım. Yani 84 yaşımda ceviz kıracağım....
Bu kez kendi cevizlerimi...”
***
Kırdı da 89 yaşında vefat etti...

YORUM YAP