XXXXX

Vaziyet Ne Durumda?

AK Parti yine bir adım önde… Sessizlikte, sükûnette, ilçe kongresinde yaşanacaklar konusunda…
CHP’yi gelecekte bekleyen en önemli süreç kongre ve belirsizlik, gürültü, büyük sürpriz potansiyeli çokça.
Yılmaz Kandemir’i 2004 yerel seçimleri öncesinde, belediye başkan adayı olmak için CHP’ye geldiğinde siyaseten daha yakından tanıma imkanımız oldu. Çalışmalarını takip ettiğimizi söyleyemem, hemen hemen bütün yerel basın Selami Değirmenci’yle çalışmayı tercih etmişti veya AKP ile. Kandemir, küfürler ve gaflarla yürüttüğü o seçimden ikinci nasıl çıktı hala anlamış değilim. Hüseyin Turan Belediye Başkanı seçildiğinde, büyük bir çoğunluk Tanrı’nın Silivri’yi koruduğu konusunda hemfikirdi. Tanrı, Silivri’yi korudu korumasına da Hüseyin Turan belediye başkanlığını koruyamamasıyla sonuçlanan bir dizi hata yaptı.
Yılmaz Kandemir, 5 yıl boyunca AK Partili yerel yönetime muhalefet etti. Kendi meclis üyeleri tarafından bile dışlanmasıyla başlayan süreç muhalif tavrını sürdürmesine engel olamadı hatırlayacağınız üzere. Meclisteki çıkışları nedeniyle Hüseyin Turan, bir ara meclis üyeleri dışında söz hakkını iptal etti. O yasak zamanla mecliste yerleşti.
Dün akşam Silivri Kaymakamı Ahmet Mesut Demirkol’un gazi ve şehit aileleri için verdiği iftarda Turan ve Kandemir yan yana oturuyordu. Kandemir, son günlerde imza attığı kaosu marifet gibi anlatırken Turan mutluluktan dört kat olup, dalgasını geçiyordu.
Demem o ki koltukta ha Turan oturmuş ha Işıklar, Kandemir için değişen bir şey yok. Aynı muhalif tavrı devam ediyor. Fark şurada ki Turan’a verdiğinden daha büyük zararı kendi belediye başkanına veriyor Kandemir, yardımcısı olarak.
Vermeye de devam edeceğini herkes kabul etti sanıyorum. Işıklar şimdi bir karar vermeye çalışıyor; düşünme önceliğini kendine mi, belediyeye mi, partiye mi versin…
Şöyle de büyük bir derdi var hepsini bizzat kendisi düşünmek zorunda. Bu süreci onun  adına hafifletme çabaları çok cılız ve o başkalarından yardım alma alışkanlığına sahip değil. Hatalarını doğrularından daha çok sahiplenme huyu var. İyi niyetinin duvara tosladığını kabul edemeyişi de büyük ölçüde bundan. Kimlere şans vermek için çırpındığını ve başına ne işler açtığını hatırlayın lütfen.
AK Parti’de Karakaş’ın hareket alanını daraltan çember köşeli; Hüseyin Turan- Tahir Sert- Yetkin Çavdar ve bonus olarak Ahmet Yağcıoğlu.
CHP’de çember bile yok Işıklar’ın hareketini daraltan. Selami Değirmenci’nin (Bu arada kendisi yine atakta aldığım duyumlara göre. İl’e gidip, ilçe başkanlığını istemiş. “Kazanacak tek isim benim” demiş...) -Abdullah Yıldırım ve Yılmaz Kandemir ile yan yana gelmesi bu üçlünün kendilerinden başka kimseye zarar veya engel oluşturabilecek bir ittifak olamaz. Bireysel çıkışları ise Işıklar’ı devirmeye yetmez. Özcan Işıklar, CHP’de büyük ölçüde alternatifsiz. Yeniden seçilmek için en önemli şartı CHP tabanı yanı sıra, Silivri halkını memnun etmek. Bunun için de ihtiyaç duyduğu tüm imkanlar elinin altında.
Siyasi başarısı Metin Karakaş’ın AK Parti aday adayları arasından sıyrılmasını sağlıyor. Kişisel çabası her ne kadar göz doldursa da tek başına esas hedefe ulaşmasında yeterli olmaz. Karakaş, “11 aday saydık, karar verirsem ben 12. olacağım” diyor bu konuların konuşulmasının erken olduğunu belirterek, konuyu kapatmaya çalışıyor. Işıklar ile rekabeti konusunda ise daha ilginç bir söylem içerisinde; “Belediye Başkanının kimyası bozuldu. Ben vurmayacağım koruyacağım artık. Belediye Başkanlık makamı zarar görüyor” diyor memnuniyetini gizlemeyi başaramadan…

Haberin devamı 17.08.2011 tarihli Hürhaber Gazetesi’nde…


YORUM YAP