XXXXX

Seçimlerimiz ve biz...

Eski Devlet Hastanesi yerine İBB'de onaylanan planlarda cami yeri olarak işlenmesinin ardından Silivri Belediyesi'nin bölge ile ilgili kavşak projesi, iktidar ile muhalefet arasında yeni bir fikir ayrılığını daha gündeme taşıdı. Cami projesi bölge sakinleri arasında yok denilecek kadar az destek bulurken, belediyenin kavşak projesi ilçemizde giderek yoğunlaşan trafik sorunu açısından nefes aldıracak niteliği ile taraftar topluyor. Halkın ve yerel yöneticilerin görüşünden sonra gözler AK Parti İlçe Başkanı Metin Karakaş'a çevrildi. Konunun İBB ayağında önemli bir etken olmakla birlikte cami projesini benimseyen tarafın da temsilcisi. Karakaş'a dün cami projesi kararlarında yerel yönetim ve halkın açıklamalarından sonra bir değişiklik olup olmadığını sorduk. Bir belge beklediğini ifade etti ve hafta içinde konuyla ilgili kamuoyunu bilgilendireceğini söyledi.
Kimin fikri olduğundan ziyade, şehrimiz ve insanların hayatını daha çok hangi hizmetin kolaylaştıracağından, ihtiyaç aciliyeti bakımından meydan ve kavşak düzenlemesine yönelik beklentinin daha büyük olduğu yönündeki düşüncemi belirtmeden de geçemeyeceğim. Karakaş'ın, cami projesi konusunda ısrar etmesi durumunda, kamuoyunu ikna etmek adına çok güçlü gerekçeler ortaya koyması gerekecek. Aksi yönde ‘halka rağmen, halka hizmet' edilemeyeceği eleştirileriyle sıkça muhatap olmak durumunda kalmanın sevimsizliğini göze alacaktır. Cami yapılmasını isteyenler de vardır mutlaka, kararsız olup da ikna olabilecek durumdakiler de Karakaş'a destek verecektir. Her seçimin bir vazgeçiş olduğu durumunun hayata geçmiş halini düşünün. Cami isteyenlerin desteğini kazanırken, istemeyenlerin de tepkisini göze alırsınız. Hangisinin getirisi daha fazla, kayıp durumları siyasilerin doğru karar ve uygulamalarda tutması zorunlu olan karmaşık bir muhasebe…
Devlet hastanesi yerinin akıbeti merakla bekleniyor...

****
Siyasilerin karar ve uygulamalarında tercih yapmak zorunda oldukları durumları bizler de gazete olarak yaşıyoruz. Üç kişiyi ilgilendiren konu ile üç bin insanı alakadar eden arasında etki bakımından tabi ki fark var. Farkındalık yaratan bir diğer etken, olayda adı geçen insanların isimleri. Üç beş kişinin tanıdığı ile Silivri'nin tanınmış kimseleri hakkındaki meseleler daha çok ses getirir.
Biri kalkıp bir demeç verir, söylediklerinden incinen kimse gazeteyi muhatap alır. Söyleyen değil de yayınlayana sitem edilir. Bazıları nezaket içerisinde duygularını ifade eder, bu özellikten nasibini almayanlar kabalığa kadar vardırır tavrını. Tepkiye göre de etkiyle karşılaşırlar.
Bizler yazdıklarımızı tabi ki bir süzgeçten geçiriyoruz. Kamuoyunu ilgilendirmeyen, şahsi ve özel hayata dair meselelere yer vermediğimizi bizi yıllardır takip edenler zaten bilir.
Kimin haklı, kimin haksız olduğuna karar verecek merci basın değildir. İkna etmeniz gereken de biz değiliz. Bir kişi konuşur ve rahatsız olduğu meseleyi dile getirir. Buna yer vermeye, görevimiz çerçevesinde, mecburuz. Yıllardır şu yönteme hiç başvurmadık; "A kişi sizin hakkınızda şunu söylüyor/böyle bir olay iddiasında bulunuyor siz ne diyorsunuz?” Yayınlamaya değer ve kıstasta olan her konu haberleştirilip yayınlandıktan sonra muhatabının cevap hakkı vardır. Çıkmayan bir haber, yayınlanmayan bir iddiayı sormak manipülasyona açık bir pazarlık algısı oluşturur. Dileyen yapabilir ama Hürhaber'de böyle bir habercilik anlayışı yok.
Toplumun, Silivri'nin ve basının değerlerini korumak konusunda yeterli hassasiyeti gösterdiğimizden eminiz. Bu konuda kuşkuya kapılanların da olaylar tazeyken, yaşadıkları duygusallıktan kurtulduklarında bize hak vereceklerinden eminiz.
İnsanlar arasında kişisellik olabilir bunu inkar etmeye kalkışmak büyük bir yalan olur. Ama bir gazetenin, kişisellik çerçevesinde hareketi kendi sonunu hazırlamaktan başka bir şey değildir.
Kurumsal bir yapı kazanmak adına verdiğimiz mücadeleden sonra Hürhaber'i böyle bir sürecin içine elleriyle atacak son kişi de benim.
Silivri'nin Hürhaber'i koyduğu özel yeri biliyoruz. Size en iyi şekilde hizmet etmek adına yıllardır kendimizle yarışmaktan vazgeçmememiz, yorulmamamız da aklınıza zaman zaman yerleşen kuşkuları bertaraf etmek için yeterli olsun! Yeri gelince Silivri'deki herkes ve her şeyi, kendinden bile korumak için ne gerekiyorsa yaptık, bundan sonra da yapacağız...

İyi haftalar!
Not: Hürhaber'in yeni yıl ödevine zaman ayırmayı ihmal etmeyin!

YORUM YAP