XXXXX

Sanal Ve Gerçek

Sanal dünya ile meşguliyetimiz her geçen gün arttıkça, hiçbir şey için kesin gösterge olmamakla birlikte Silivri siyasetine geçmiş ve gelecekte yön veren, vermeye niyeti olan kişilerin takipçilerine bir göz atayım dedim.

TOP FACEBOOK
1. Özcan Işıklar 5002 takipçi
2. Hüseyin Turan 3811 takipçi
3. Selami Değirmenci 2053 takipçi
4. Metin Karakaş 1934 takipçi
5. Yetgin Çavdar 1060 takipçi
6. Abdullah Yıldırım 916 takipçi

Işıklar’ın açık ara birinciliğini Hüseyin Turan’ın takip etmesi sürpriz oldu açıkçası. Değirmenci’nin 3.lüğü, Karakaş’ın 4.’lüğü de.
Anlaşılan o ki sanal alemde tanınırlık epey önem arz ediyor. Gerçek hayatta da siyasetçiler için tanınırlık çok önemli.
Kendini anlatmak, tanıtmak çok önemli bir konu. Yanlış anlaşılmak ise büyük sıkıntı.
Siz kendinizi tanıtmazsanız, bu alanda bıraktığınız boşluğu başkaları doldurur. İyi veya kötü niyetli, kasten ve ya kasıtsız bu konuda yapacaklarının sonucu size yazılacak. Bir insanın kötü olduğuna kanaat getirmek için tek hareket yeterliyken, iyiliğine dair inancı sürekli desteklemek, beslemek mecburiyeti vardır. Bunun için iyi kişi olmak zor, kötü olmak çok kolay ve zahmetsiz.
Herkese göre iyi olan insanlara da kuşkuyla yaklaşırım ben. Gazetecinin herkes ve her şeye kuşkuyla bakma zorunluluğundan dolayı mesleki bir sonuç da olabilir bu. Ama bir insanın karakter ve ilkeleri varsa mutlaka bunlardan farklı düşüncelere sahip olan kişilerle ters düşmesi gerekmez mi? Herkes ile iyiyse demek ki başkalarına göre şekil alıyor bu da çok sağlam bir karakterin eksikliği ve samimiyetin yokluğuna işarettir. Herkesle, genelde ters düşen kişinin durumu da pek hayra alamet sayılmaz. Başkalarıyla yaşadığı tartışmadan ziyade kendi kendine pek çok şeyi netliğe kavuşturmamış demektir.
İnsan kendisiyle ilgili konuda en önemli kararları; nereye gitmek istediği, ne olmak istediği, hedefi gibi veremediyse bunu başkalarına izah etmesi zordur. Bu zorluk içerisinde bir de başkalarına, hatta geniş kitlelere ulaşmak, istediği amaç doğrultusunda yön vermesi imkansızdır. Çabalar, uğraşır ama ne amacına ulaşabilir, ne de istikrarlı bir mücadele çıkar ortaya. Karman çorman bir süreç, gün aşırı değişen söylemlerinden günü birlik tartışmalardan başka pek fazla şey yaşanmaz kişiyle ilgili.
Önemli görevleri üstlenen kişiler kararlı, istikrarlı ve güvenilir olmalı. Çok söz vermeniz önemli değil, mühim olan her verdiğiniz sözün arkasında durmak, yerine getirmektir. Her şeyi yapabilmek hiçbir kula nasip olmadığına göre bugüne kadar bunu değiştirecek kişi Silivri’den çıkmayacak. Bunun için yapamadıklarınız ile anılarak, yapabileceklerinize varmanızın imkansız olduğunu unutmayın. Yapabileceklerinizi, mümkünse yaptıktan sonra konuşun. Yapmadığınız ve yapamama olasılığı olan konular ile gündemde her kalışınız, size güven kaybı olarak yüksek faizlerle geri gelecektir. Sizi gerçek gücünüz ve imkanlarınızla kabul etmeyen ilk tökezlemenizde, hatta arkanızı döndüğünüzde terk edecektir.
Ünlü bir söz var, “Kendime yalan söylemeye başladığımdan beri kimseye inanmıyorum” diye… Güven duygusu tek taraflı pek bir işe yaramaz. Çift taraflı inşası ise çok sancılı, zor ve hassas bir süreçtir. Ne kendinize ne de başkalarına yalan söyleyerek varabileceğiniz hiçbir güzel yer olamaz. Kendinizi boşuna kandırıp zaman ve daha pek çok şeyi kaybetmeyi göze almak baştan kaybetmek demektir.
Yalanlar, sırlar önlerine geçen her şeyi kemirir, yer günü birinde bitirir.

Haberin devamı 17.10.2011 tarihli Hürhaber Gazetesi’nde…


YORUM YAP