Çetin Ateş

KAYITDIŞI ÇALIŞMAYIN PRİMLERİNİZE SAHİP ÇIKIN

ilk işe girişten sonra yaşanan sevinç, elinin ekmek tutması, toplum içerisinde iş sahibi olmanın verdiği güvenle daha bir dik duruş sergileme, anne babanın eline bakmaktan kurtuluş, ekonomik özgürlük gibi insana özgüven katan değerler, insana toplum içerisinde yeni bir statü kazandırır. İlk ücret bordrosuna imza atmanın verdiği heyecan birkaç yıl artarak devam eder.
Genç iken yaşlılık pek akla gelmez ise de ileriki yıllarda paranın aslında yaşlılıkta gerekli olduğu gerçeği kendini gösterecektir. Genç iken taşın suyunu çıkaran beden yıllar geçtikçe zamana karşı zayıflamaya başlar.
İnsan kabul etmese de insan bedeni belli bir zaman sonra dinlenmeye çekilmesi gerektiğinin sinyallerini verecektir.
20 veya 25 yıl çalıştıktan sonra gerekli prim sayısı ve gerekli yaş haddini de doldurmuşsanız artık emeklilik zamanınız gelmiş demektir.

GENÇ İKEN YAPILAN HATALAR YAŞLILIKTA KARŞINIZA ÇIKACAKTIR
Emekliliği geciktiren sebeplerin başında ilk çalışma yıllarında sigorta girişlerimize dikkat etmemek, çalıştığımız halde işverenimizin prim yatırmama veya giriş çıkış yaparak gün sayımızı eksik bildirmesine göz yummak veya bile bile iş kaybetme korkumuzdan sessiz kalmak gibi sebeplerden dolayı emekliliğimiz istemesek te gecikecektir.

SONU BORÇLANMAYA GİDER DAYANIR
Çalışırken zamanında yatmayan veya eksik yatan primleri emeklilik zamanımızda eksik kalan günleri-mizi, ya doğum borçlanması yaparak ya da askerlik borçlanması yaparak tamamlamak zorunda kaldığımız olur. Bunlar ek maliyet ek külfet getirir bütçemizi sarsar. Bir bakıma işverenimizin bizden çaldığı günleri paramızla satın almak zorunda kalabiliriz.

ŞU ANKİ TELAŞIN KAYNAĞI O YILLARIN ESERİ
Şu an yaşanan telaş işte o yıllardan kalmış olabilir, şayet Ayşe Hanım O tekstil firmasında çalıştığı iki yıl boyunca sigorta primlerini yatırtabilmiş olsaydı şu an Ayşe Hanımın cebinden,
720*13,58= 9.777-TL (Bir çocuk doğum borçlanması tutarıdır ve 31 Aralık 2015 rakam itibariyle son tarihtir, 2016 yılından itibaren bu rakamın %30 artacağını söyleyebiliriz) çıkmamış olacaktı.
Askerlik borçlanması yine aynı şekilde bu örneklemeler çoğaltılabilir. Sonuçta geçmişte yapılan bu hataların bedelini yine vatandaş kendi cebini cezalandırarak ödeyecektir.


YURTDIŞI BORÇLANMASI EKSRA BİR OLAY
Borçlanmayla prim eksiğini tamamlamaktan bahsedip te yurtdışı borçlanmadan bahsetmek olmaz elbette, yurtdışı borçlanma tamamen enteresan bir olay, Yukarıdaki Ayşe Hanım 2 yıl sigortasız çalışmanın bedelini şartları uygun olması halinde doğum borçlanması yaparak tamamlarken, Yurtdışında yaşan Ayşe Hanım hiç çalışmasa dahi borçlanma yaparak emekli maaşına kavuşabilmektedir. Burası elbette enteresan ama ödenen paralar bakarken başka hesaplarda yapılabilir mi diye düşünülebilir.
örnek: Türkiye'de hiç çalışması olmayan Ahmet Bey, Türkiye'de borçlanma yaparak emekli olmak istediğinde yılbaşından sonra kendisinden istenecek para en az yaklaşık 160 bin Türk Lirası istenecektir. (31 Aralık 2015 sonuna kadar bu rakam 122.250 TL idi)
Burada vatandaş hesabını artık kendi yapacak
Bu parayla belirli bölgelerde ortalama bir daire alınabilir (İstanbul'u kastetmiyorum)
Yatırım amaçlı bağ bahçe veya arsa alabilir
Ya da ben bunlarla uğraşamam en garantisi devletten emekli maaşı demek suretiyle borçlanarak emekli aylığı elde edebilir. (Bunu hesaplarken kaç lira yatıracağını aylık ortalama ne kadar maaş alacağını ve birbirine oranlayarak yatırdığı parayı kaç yılda amorti edeceğinin hesabını da yapsınlar, yapıyorlar da zaten.)
Not: Yeni bir yıla giriyoruz, umarım yeni yıl herkese güzellikler sunar, emekli, dul yetim ve tüm çalışanlar için yeni haklar ve güzellikler getirir. Tüm gazetemiz çalışanlarının, okuyucularımızın ve Tüm TÜRKİYE ‘mizin yeni yılını tebrik ediyorum.

YORUM YAP