Çetin Ateş

“EMEKLİ OL” DEDİLER DE BİZ Mİ OLMADIK?

Evet ol diyorlar biz de olmak istiyoruz ama geçmişimiz buna her zaman olanak vermiyor…
Daha önceki yazılarımızda da zaman zaman emeklilik konusunu işlemiştik, Emeklilik şartlarını, nasıl emekli olunacağını artık internet aracılığıyla araştırıp öğrenebilirsiniz. Emekliliğin öneminin, artık sosyal medyada olsun, köşe yazılarında olsun, tv proğramlarında olsun her zaman konuşa konuşa yaza yaza, insanların kafasında yer ettiğini görüyoruz. Katıldığımız Tv proğramlarında canlı yayına bağlanarak soru ve sorunlarını dile getirenlerden edindiğim izlenim şu ki, insanlar artık konunun önemini kavramış, hatta bir kısmı emeklilik planlamasını dahi yapmış doğru yolda ilerlemektedir. İyi güzel ama yeterli mi?
Tabiiki hayır. Anadolu'nun dört bir yanından arayan izleyicilerimizin ortak sıkıntısı şu,
Giriş tarihlerine göre emsalleri yıllardır emekli olmuş ve aylık alırken çoğu vatandaşımız eksik günleri nedeniyle hala emekli olamamıştır ve işin kötüsü yaşlandıkları için veya rahatsızlıklarından dolayı da çalışarak prim eksiklerini tamamlama ihtimallerinin olmadığını söylemektedirler. Elimizden geldiğince değişik alternatiflerle en kısa yolu göstermeye çalışıyoruz ancak tabiiki herkesin sorununu çözümü de kısa vadede imkansız, çünkü zamanında yürümeyince sonradan koşmak zorunda kalınsa da bu da çoğu zaman yetersiz kalabilmektedir.
1980'li yıllarda çalışma hayatına başlamış bugüne kadar 1000-2000 arası hizmet günü olması hem üzücü hem düşündürücüdür. Kaldı ki 3600'den aşağı prim gün sayısı olmayan bir vatandaşın normal yollardan emekli olması da zaten mümkün görünmüyor.
Arayan vatandaşlara olumlu şeyler söyleyememek, onları rahatlatamamak, onlarında ses tonlarının mutsuz bir hal alması bizleri gerçekten üzmektedir. Eli-mizden geldiğince pratik yolları, yöntemleri göstermeye çalışıyoruz. Bunları yaparkende aşağıdaki temel varyasyonlar ortaya çıkmakta, bunlar üzerinden yürünmesi gerektiği hususunu tavsiye edebiliyoruz, elimizden bu kadarı geliyor, çünkü geçmiş maalesef boş geçmiş.

DEĞİŞİK VARYASYONLAR
*Gün sayısı az ise malülen emeklilik bir seçenek, malulen emekliliğin şartları nispeten kolay, yeter ki raporunuz uygun olsun 1.800 gün işinizi görecektir.
*Gün sayısı az ise yine engelli raporuyla beklemeden, emekli olma tarihini yakınlaştırabilirsiniz, ancak engelli derecesine göre en az 3.600 gün isterler, burada tek avantaj yaş beklemeden borçlanarakta olsa 3.600 günü bulmanız gerekecek.
*Gün sayınız az ise örneğin 2.500 gününüz var ise çalışacak enerjiniz yoksa, veya yaşlısınız diye iş vermiyorlar ize kalan günlerinizi isteğe bağlı ödeyerek 3.600 e tamamlayarak emekli olabilirsiniz. (isteğe bağlıyı abartıp 1260 günü geçmeyin aman dikkat)
*Gün sayınız az ise, eski defterlerinizi karıştırın, hafızanızı zorlayın, çünkü pek çok tarım emeklisi böyle emekli oldu.. (dolabınızdan bir müstahsil makbuzu çıkabilir)
*Gün sayınız az ise, hak sahibiyseniz annenizin, babanızın veya çocuğunuzun çalışma hayatındaki hareketlerini gözden geçirip, borçlanacağı süreleri araştırabilir, hukuksal yönden yapılacak şeyleri gözden geçirmeniz gerekir.
*Gün sayınız az ise, emeklilik içinde bütün yolar kapalı ise, ya yeni bir kanun değişikliğini beklemek, ya da maddi durumumuz kötü ise aile ve sosyal politikalar kapsamında primsiz aylıkları denemekten, ya da kaymakamlık yardımlarını araştırmaktan başka seçenek yok.
*Gün sayınız az ise, özellikle Bağ-kur kapsamında mükellefliğiniz olduysa, şansınızı zorlayın,
İhya süreleriniz veya ihya yapma hakkınız olabilir, belirli tarihler silinmiş olsada, belli bir noktadan sonra günlerinize katacağınız süreler olabilir.

SONUÇ
Evet para yaşlılıkta lazım diyoruz, o zaman yaşlanmadan planlamamızı yapalım, kesinlikle ihmal etmeden, bugünlerin kıymetini bilerek hareket etmek gerekir, ne yazık ki maaşı olmayan yaşlılara itibar ve saygı konusunda toplum olarak zaafımız var.
Tüm okuyucularıma hayırlı emeklilikler diliyorum..

YORUM YAP