XXXXX

Kandemir Derdi, Silivri Yi Gerdi

Günlerdir arıyorum derdinin ne olduğunu bizzat ondan duymak, öğrenmek, merak ettiklerimi sormak için. Bakmıyor telefonlara, kaçıyor…
Kriz vardı, çözüldü derken yeniden başa dönülüyor. Kandemir keyfine göre gündüz ikna olup, akşam tekrar dolduruşa gelip her sabah yeni talepler öne sürüyor.
Şunun kellesi, bunun kolu, onun bacağı… Aylar önce meclis üyelerinin yarısı Özcan Işıklar’ın karşısına dikilip “Ya bu adam ya biz” dediğinde Başkan Yardımcısına sahip çıkan Belediye Başkanı nereye kadar Kandemir’i idare edebilir, etmeli… Esas meselemiz bu artık…
Bir belediye başkan yardımcısı düşünün ki ne sır biliyor ne iç mesele, söylediği sözlerin nereye varacağını zerre kadar umursamıyor… Evet, Silivri aşığı ama çok hoyrat, düşüncesiz sadece seviyor bunun da hiçbir zaman yetmediğini, yetmeyeceğini görüyoruz.
“Silivri’yi korurken” belediyeden alacağı olan esnafları küstürdü… İş adamlarını icralara yöneltti…
Genel seçimler öncesinde AK Parti’nin Klassis’te düzenlediği Sanayi Bakanının katıldığı toplantıda belediyeyi temsilen gelen Başkan Yardımcısı, Başkan diye Işıklar’ı aradığını sanarak Hüseyin Turan’dan uyguladığı kararlara onay aldığını anlatıyor herkes kahkahalar ile gülüyor, Silivrililer biliyor da Bakan, AK Parti İl Başkanı bizim yerel yönetim için ne düşündü yazmak bile istemiyorum.
Genel seçimlere iki gün kala “2,5 senemiz laylaylomla geçti, kalan 2,5 senemiz de öyle geçecek” diye AK Partililere anlatan CHP’li bir Belediye Başkan Yardımcısı Yılmaz Kandemir.
Bu tarz örnekler ile ilgili listemiz uzayıp gider…
Şimdi Özcan Işıklar, kimin kellesini almalı?
Kandemir’in hatalarından yola çıkarak yaptığı doğru işler yok, kötü bir insan demiyorum. Ama şu bir gerçek ki yıllarca Silivri’nin belediye başkanı olmak için inanılmaz bir mücadele verirken öncelikle belediye başkan yardımcılığını benimseyemedi bu kıyafet ona çok dar geldi. Yine uzun yıllar süren muhalefetin ardından iktidar olmayı beceremedi. Her kurumda iç muhalefete de ihtiyaç var ama bu akşamlar çay bahçelerinde ve bu tarz yerlerde yapılmaz. Çalarsın Belediye Başkanının kapısını girer içeri derdini anlatırsın; ya ikna edersin ya ikna olursun meseleyi orada halledersin.
Kandemir, Işıklar’ın ona sahip çıktığı ölçüde belediye başkanına hizmet edememiştir. Çeşitli çevrelerin art niyetli ve art niyetsiz dolduruşlarına gelerek, bulunduğu kurumu zedeliyor.
Satın Alma’daki Süleyman Tunca ve Araçlar Amiri Ayhan Öztürk meselelerine gelince Işıklar, bu konuda istediği doğrultuda bir karar almışsa da Kandemir’in kamuoyunda ayyuka çıkan dayatması sorasında uygularsa başkanlık otoritesini tartışmaya açar. Kandemir’in kellesini istediği her iki kişi de kendisine bağlı birimlerin başında. Herhangi bir usulsüzlüklerini yakaladıysa neden idari ve yasal işlem başlatmadı? İma ettiği gibi bir usulsüzlük varsa bunu Özcan Işıklar’ın önüne koyması gereken Kandemir’den başkası değil. İddia ettiği gibi bir usulsüzlük varsa bunu tehdit unsuru olarak kullanmak yerine ortaya koyarak, zaman kaybetmeden yasal takip başlatmalıydı.
Bugün Tunca ve Öztürk, ertesi gün başkaları Kandemir’i bu kelle avcılığı sona getirdi… Işıklar ve Kandemir bugün oturup aralarındaki sorunu çözseler bile hiçbir şey artık eskisi gibi olmayacak. Dolayısıyla Işıklar, Kandemir ile yola devam edip etmeyeceğine öncelikle karar verecek. Sonra belediyede hakkında usulsüzlük iddiaları bulunan kişilerin yaptığı işleri ciddi bir denetimden geçirerek, akıbetleri konusunda karar verecek.

Haberin devamı 03.08.2011 tarihli Hürhaber Gazetesi’nde…

YORUM YAP