Adil Sirkecioğlu

Kanayan yara

Okuyucularımın ve patronumun bütün baskılarına rağmen yazmamaya kararlıydım. Ortada cenaze varken, musalla taşında namazı kılınıp gömülmeyi beklerken; başkaca konularda kalem oynatmak anlamsız geliyor. Bizler cenaze derdindeyken toplumun ve Silivri'nin sorunları yerinde durmuyor. İhmal, zafiyet, vurdumduymazlık, boş vermişlik, bananecilik gibi insani zayıflıklardan boşluk bulan problemler dağ gibi olmayı aşıp; volkan olup patlamış üstümüze lavlarını püskürtmeye başlamışlar bile.
Görüp de görmezden, duyup da duymazdan geldiğimiz; acımakla kızmak arasında bocaladığımız bir rahatsızlık gün geçtikçe artıyor. Silivri'nin kayıp çocuklarından bahsediyorum. Her türlü kötü alışkanlık ve uyuşturucunun pençesinde kıvranan bu evlatlarımız, kendileri için gösterilen duygusallığı istismar etmenin ötesine geçtiler. Silivri'nin en işlek caddesinde “Bir liran var mı abi” masumiyetiyle başlayan davranış bozukluğu, her geçen gün artan sayılarıyla çeteleşme boyutlarına ulaştı. İlk başlardaki kibar yaklaşım yerini kaba söz, hakaret ve küfürlere bıraktı.
Çarşamba günü iki sivil görevlinin o andaki mevcut beş delikanlıyı toplayıp ayaküstü konuşmalarına şahit oldum. Bir abi hatta babacan tavırla yapılan nasihat ve ihtarın karşılık bulmasını temenni ederim. Tanıyanların “Bir şey yapmazlar” rahatlığıyla umursamadıkları, tanımayanların ve çevre esnafın tedirgin olduğu bu manzara Silivri'yi yakışmıyor. Duygusallık, korku, belayı defetme veya uzak tutma gerekçeleriyle verilen bir liranın; dilenciliği ve uyuşturucuyu teşvik ettiğini düşünmek ve anlamak zorundayız. Her uyuşturucu kullananın başına polis de dikemeyiz, doktor da bulamayız. Yapacağımız en basit davranış her uyuşturucu bağımlısına bir lira vermemek olacaktır. Verilen bir lira belki vereni kurtarıyor ve rahatlatıyor ama başkalarının başına bela olunmasına vesile oluyor. Şikayetçi olurken, şikayetçi olduğumuz konuyu beslemenin ve teşvik etmenin, hatta takdir ediyor gözükmenin anlamı yok.
Silivri Belediyesinin bu konuda yapabileceği bir şey yok mudur? Emniyet güçlerine yardımcı olmak için kanun hükmünde kararname mi gereklidir? Eminim en kolay yol seçilecek, ‘Ana arterlerden İBB sorumludur' denecektir!
Bu yazımdan ibret alıp, düşünmek yerine bahsi geçen zavallı gençleri azmettirip üzerime saldırtacak, onlardan daha zavallı mahlukların varlığı da maalesef bir gerçek. Başka konulardaki kin ve intikamlarını kamufle edecek malzeme verdiğimin farkındayım. Korkacak olsam hiçbir nasıra basmam. Beni çok iyi tanıyanlara kendimi daha fazla anlatacak değilim.

İyi Parti daha kurulmadan ses getirmeye başladı. En fazla karşılık bulduğu ilçelerin başında Silivri geliyor. Destekleyicisi çok gözüküyor. İyi Parti'ye “İyi oldu” diyenlerin yarısı oy verse tek başına iktidar çantada keklik olur. Henüz o kıvama gelmenin çok uzağındalar. Reis'in suikast davasından yargılananın kurucular listesinde olması, Cevheri ailesinin temsilcisinin istifa haberleri olumsuz gelişmeler. Ülke ve Silivri siyasetine renk katacakları, rekabet getirecekleri bir gerçek.
Hafta içinde İstanbul İl Başkanı ve Silivri İlçe Başkanı atandı. Hayırlısı olsun. Altınkök ismi vatandaş nezdinde olumlu karşılanırken, siyasetin dinozorlarında tedirginliğe yol açtı. Herkesle görüşüp icazet alarak Ahlat'a giden (sadece benimle görüşmemiş!) Refik Bek eli boş döndü. Şimdiki hedef il yönetimi olmalı. Destekleyenler “Bir adamımız orada da olsun” diyenler şimdiden çalışmaya başladılar. Ama o konuda da ciddi rakipleri olduğunu ve Silivri kontenjanının dolduğunu belirtmeliyim. Ahlat'tayken yapılan erken kutlamalar için dönüşte basın toplantısı düşünülmüş. Vazgeçilmez, yapılırsa katılmak ister, davet beklerim.

Silivrispor Kongresindeki el ele verip dayanışma görüntüsü sergilemek düşme hattına itti. Aynı tuzağa İyi Parti düşmemiş gözüküyor. Şampiyon Silivrispor'u herkes sahiplenirken düşme hattına itilmiş bir Silivrispor üvey evlat muamelesi bile görmüyor.
Son olarak şunu yazmalıyım; AK Parti ve CHP'nin yedeklemek istediği İyi Parti oyunu gördü ve bozdu. Daha başlangıçta ‘Yarışta ben de varım' dedi. Artık Silivri'de üçlü bir yarıştan bahsedilecek. Belediye başkan adaylığı için tek bir isim düşünürken, taliplisinin çok olduğunun farkında vardım. AK Parti ve CHP'de adaylık şansı bulamayanların İyi Parti saflarına katılmaları emin olun sürpriz olmayacak.
Gelecek günler enteresan gelişmelere gebe…
CHP-Ak Parti-İyi Parti'siz kalmayın.
MHP'nin durumunu yerel yöneticileri belirleyecek.

Mustafa Kemal Atatürk'ün aramızdan ayrılışının 79. yılında rahmetle anıyoruz. Fatih-Atatürk-Çakmak-Türkeş-Erdoğan yolunda bir vatan evladı olmaktan gurur duyuyorum.

YORUM YAP