Engin Akın

Gayya kuyusuna atanlar utanır mı?

O dönemi yaşayanlar hatırlayacaktır, Silivrispor 3. Lig'e alındığında piyasaya balıklama atlamıştı. İlk dört beş yılda gelen gidenin haddi hesabı yoktu.

Bu dönem ise öyle olmuyor. Belki de statü gereği transfer piyasasında ayaklar yere basıyor, ince eleyip sık dokunuyor. Yaklaşık 20 yıllık zaman farkıyla iki dönem arasındaki şartlar farklı, anlayış farklı…

Yönetim, Tekin Aslıhan, Serhan Sezginer, Özgür Kurt ve Zafer Sarıbaşak'la çalışma kararı alarak bu farkı ortaya koydu. Maksat üzüm yemekse bağcığın iyi olacak…

Mevcut şartlarda bu arkadaşlardan iyisi olmazdı. Tekin hoca takımı GAYYA KUYUSUNDAN çekip çıkardı.

Ya Silivri sınırlarına yaklaştırmayacaksın ya da hakkını teslim edeceksin.

Hak etti.

Yardımcısı Serhan Sezginer kulüple olan bağları yanında spor yöneticiliği mezunu vasfıyla bu projede mutlaka olmalıydı şuanda camiada alternatifi olmayan tek isim.

Özgür Kurt oyuncu olarak da idari, teknik olarak da gerek BAL'ı gerek 3. Lig piyasasını takip eden, iyi bilen şaibeye bulaşmamış kariyeriyle tutumuyla kulübü her platformda temsil edebilecek en doğru seçimdir.

Zafer Sarıbaşak ise en güncel bilgilere sahip biri olarak yönetimin işini kolaylaştıracak.

İşin bir de duygusal tarafı var. Zafer, Özgür, Serhan üçü de bu kulübün yetiştirdiği değerler. Bugün bulundukları yerler kulübün kendi değerlerine verdiği önem bakımından takdir edilmeli alkışlanmalı, örnek alınmalı dolayısıyla Tekin hocayla birlikte bu dört kişilik ekip yeni başlangıç için ideal.

Sahte birleşme, birlik beraberlik senaryolarıyla menzile girip pusu kurmak yerine desteklemek korumak gerekir. Büyüklük böyle günlerde belli olur…

Rakip Ömerli veya Kurfallı fark etmez takım yarıya kadar dolu su bardağı gibi. Sağlıklı bir değerlendirme yapmak seyredenlerin bakış açısıyla ilgili bir durum.

Bardağın boş tarafıyla ilgilenenler bardağı taşırmak için umutlanmışlar ama bardağın dolu tarafı çok daha fazla umut verici, güven vericiydi.

Özellikle son bölümde oynayan kadro beklentileri karşılayabileceğinin sinyallerini verdi. Yeni katılanlarla birlikte iskelet kadronun uyumu disiplini coşkusu dikkat çekiciydi. Bir iki takviye ve kamp süreci sonrasında daha iyi hazırlanmış olarak sahaya çıkacaklar.

Takımın sevk ve idaresinde, saha için saha dışı iletişiminde, davranışlarda iyi bir takım görüntüsü hakim. Devamında iyi oyunlar da iyi sonuçlar da gelecektir.

Birada kritik nokta şu, kamuoyu büyük beklentiler içinde olmamalı…

3. lig eskisi gibi değil…

Parası olan istediğini alamıyor…

Emekliler karması, yıldızlar topluluğu gibi kadrolar kurulamıyor…

Hazıra konmak yok, statü ortada. Yeteneklilerin üst liglerde kapışıldığı yaş gruplarında iyi oyuncuları bulacaksın, yetiştireceksin, geliştireceksin, takım ruhunu, takım kültürünü oturtacaksın ve hedefi kovalayacaksın, kolay iş değil…

Unutmayalım ki Silivrispor tarihi boyunca ilk defa kendi öz kaynaklarına bu kadar sorumluluk vererek böylesine zor bir döneme başlıyor. Tabi ki iyi başlamaları iyi bir sezon geçirmeleri dileğimizdir, ancak kötü başlasalar bile bu ekibin kredisi olmalı bu ekibe güven ve destek verilmeli. Bu nedenle bardağın dolu tarafından bakmakta fayda var derim…

YORUM YAP