XXXXX

Eski Pazariçi Ruhu Geri Geliyor!

Bizim “düdük makarnalarının” ipliklerini pazara çıkarmaktan, gerçek yüzlerini suratlarına vurmaktan, gazetecilik ve hukuk dersi vermekten, yanlışlarını düzeltmekten, akıl vermekten ve saçmalıklarının ardını temizlemekten vakit bulursam, dişe dokunur, hani eskilerin tabiriyle “mala davara faydası olan” şeyler de yazıyorum.

Geçmişte birkaç kez değindiğim, “küçük esnaf” sorunu ve ahvali de bunlardan biri...

Daha önce de çok söyledim, küçük esnaf can çekişiyor, birer birer kepenk kapanıyor, bakkal amca, zincir marketlerle rekabet edemediğinden tarihe karışıyor, kabul... Ama “kahraman bakkal süpermarkete karşı” edebiyatına sığınmak da, ancak ve ancak işi söylemde bırakmak, slogan siyaseti yapmak ve hamasete kaçmaktan ibaret...

Kapitalizm, doğası gereği büyüyecek ve gelişecek. Bunu yaparken hem kendi iş hacmini arttıracaki hem de kendisinden daha küçük olan sermayeyi yutacak.

Peki küçük esnafı, yerel işletmeleri, rekabet olanakları ve şansları olmayan bu “canavardan” kurtarmanın yolu ne? Ya küçük esnaf birleşip, zincir haline gelecek. Yani her mahalle bakkalı, mahalle bakkallarından oluşan bir marketler zincirinin şubesi haline gelecek. Ki bunu yapabilmek için sermaye ister, tecrübe ister, cesaret ister, basiret ister ama her şeyden önemlisi, elin ecnebisinin “know how” dediği bilgi birikim ister... Ya da küçük esnaflar kendi aralarında örgütlenecek, kooperatifleşecek... Ki bunun için de, öncelikle bir “esnaf lideri” ister. Bakkal Mahmut Amca'dan bir “Deniz Gezmiş” çıkmasını beklemiyoruz tabi ama, ağır sanayinin bile adam gibi örgütlenemediği ülkemizde, bu da neredeyse imkansız...

Peki ne olacak?

Bu konuda yol açan fikirlerden biri, Silivri Belediye Başkanı Özcan Işıklar'dan geldi...

Önceki akşam, artık gelenekselleşen dernek ziyaretlerinde, Nevşehirliler Derneği'nde konuşurken, Silivri esnafı ile ilgili bir projesini açıkladı Özcan Işıklar; “Yerel AVM'ler”...

Zincir marketler kadar, alışveriş merkezlerinden, moda deyimle “aveme” lerden şikayetçi olan esnafa, alternatif ve mantıklı bir çözüm...

Silivri'nin, mahalleler de dahil, belli yerlerinde, küçük küçük dükkanlardan oluşan kümeler... Osmanlı kültüründeki bedestenlerin bir benzeri... 20-30 esnaf, bir arada, bir “çarşıda”...

Haydi en basit örneğini vereyim, hani o hasretle andığımız, “eski pazar içi” gibi işte...

Hem esnaf ve dolayısıyla sektör ve ürün çeşitliliği olacak, evin kahvaltılığından akşam yemeğindeki balığa, yanına yapılacak salatanın zerzevatından, giyim-kuşama, ayyakkabıya, kitaba... Artık aklınıza ne gelirse, ya da kimler orada olursa, hepsinin bulunacağı bir çarşı... Yani tipik bir alışveriş merkezi mantığı... Bir ucundan gir, bütün alışverişini yap, öbür ucundan çık...

Hem ucuz, dükkanlar “kamu malı” , ortak giderleri yok, elektrik, ısıtma, temizlik gibi “aidat” bedelleri yok...

Yani esnafa da, tüketiciye de, Belediye'ye de faydası olacak bir sistem...

Bu “bedestenler” , yerel AVM'ler, sabit, kapalı pazar yerleri ile de desteklenecek...

Bunların bir tanesi, Gümüşyaka'da yapıldı...

Selimpaşa'da, Silivri merkezinde de benzerleri yapılacak, hatta merkezde ihtiyaç bir değil iki tane, proje de öyle..

Haftanın yedi günü açık olacak, halk pazarları...

Bütün bunlar yapılırken, projelenirken, düşünülürken, Özcan Işıklar, Silivri'ye gelmek isteyen yeni AVM'lere, zincir marketlere, şehir içinde izin vermiyor...
Bundan sonrası, esnafa ve vatandaşa kalmış...

YORUM YAP