Kamudan, sivil toplum kuruluşlarına, siyasi partiler, hayırseverler ile basın ve eğitim kurumları tarafından engellerin ancak elbirliğiyle aşılabileceği algısı hep işlendi.
Her bireyin potansiyel bir engelli olma durumu hep taze tutuldu, dışlamak yerine onların sorunlarını benimseyerek yardımcı olmaya çalışarak bugünlere geldiğimizi söylemek mümkün.
Ne kadar başardığımız tartışılsa da çabamızın ve elde edilen sonuçların Türkiye ortalamasının üstünde olduğunu rahatlıkla ifade edebiliriz.
Her hangi bir engele sahip olmayan bireylere nazaran yaşam sevincine en değerli hazineleri gibi bakıp bunun elektriğini onlarla her buluşmamızda bize de derinden yansıtan özellikle engelli çocukların varlığı ve elde ettikleri başarılar her daim gurur kaynağımız oldu.
Silivri Belediyesi’nin sosyal yardımlaşma ve dayanışma yönü hep var oldu. Bu başlık altında yapılanlar dönem dönem yadırgansa da, eleştirilse de iyi niyetle yapıldığına inanmak, söz konusu çabaları geliştirerek devam ettirdi.
Silivri, engelli bireylerin yaşamlarını iyileştirmek için sunduğu imkanları hep daha ileriye taşıdı. Ama hepimiz de biliyoruz ki bugünkü konum kesinlikle yeterli değil. Daha fazlasına ihtiyaç var.
Silivri’de gerek kamu gerekse sivil toplum kuruluşları ve imkanları doğrultusunda engellilerle ilgili artı sorumluluk alan bugün belirtilmesi gereken birkaç isim var diye düşünüyorum; Nursel Erel, İnci Aydar, Güler Sarıbekir, Bahar Tosunlar, Yetkin Karakaş, Yusuf Sarıbekir, Cihangir Davutoğlu gibi. Belki imkanımız olduğunda hiçbirimiz bu konudaki çalışmaları geri çevirmeyi aklımızdan bile geçirmeyiz ama onlar kişisel çabalarını kamuya ve başkalarına yayarak, daha kitlesel bir duyarlılık, destek kazandırmak adına ciddi bir çaba ortaya koydu.
Haberin devamı 05.12.2011 tarihli Hürhaber Gazetesi’nde…