Demokrasi Ve Eşitlik, İktidar İle Muhalefet

Silivri Belediyesi ile SODEV tarafından ortaklaşa düzenlenen “Nasıl bir anayasa?” konulu panelin yankıları devam ediyor. Ak Parti Meclis Grubu konuyla ilgili bir önerge hazırlayarak, etkinlikte şehitler için 1 dakikalık saygı duruşunda bulunulmamasını sorguladı.
Silivri’de yıllardır bu tarz etkinlikleri görevim nedeniyle takip ettim, bu kadar geniş ve nitelikli bir katılımın olduğu organizasyonlar çok az oldu. Her kesimden insanların katılımı, fikirlerine ne kadar farklı olursa olsun tahammül göstermeleri, medeniyet çerçevesinde bir programa imza atılmış olması kazanımını kimse inkar edemez. Ama 1 dakikalık saygı duruşunun yarattığı eksikliği Özcan Işıklar’ın kabul etmeme konusundaki direnişi daha da arttırmaktan başka bir şeye yaramıyor. Şunu herkes artık anladı ki o saygı duruşu yapılsaydı daha büyük bir tehlike potansiyeli ile karşı karşıya kalınabileceği olasılığı düşünüldü. Bu nedenle yapılmadı. Biz orada dört siyasi parti ve çokça sivil toplum kuruluş temsilcilerinin farklı görüşlerinin bir araya geldiğine inanmak isterken Başkan Işıklar, orada hassasiyetleri farklı olan iki kesim olduğunu itiraf ediyor. Bu gerçek olmakla birlikte, zaten bildiğimiz bir şey. Bunu Işıklar’ın dillendirmesi onun gerçeği yapmıyor bu gerçek bütün toplumumuzun. Kabul etsek de etmesek de durum böyle.
Işıklar’ın demokrasi eşiği birçoğumuzdan daha yüksek. Tabi iş kendine döndüğünde durum değişiyor. Ne kadar güzel bir şey yaparsanız yapın, onun olumsuz bir etkisi vardır. Bunu inkar ederek ortadan kaldıramazsınız. Kabul edip rahat edin, gerçekle yüzleşin. Işıklar, “Mecliste saygı duruşu yaptık diye burada tekrar etmeye gerek yoktu” yerine “Önemli bir toplumsal birlikteliği ve demokrasi adına anlamlı etkinlik gerçekleştirdik. Bu çerçevede şehitlerimiz için 1 dakikalık saygı duruşunu yapmayışımız bakış açısına göre değişiklik göstererek eksiklik olarak değerlendirilebilir. Şehitlerimize saygı ve teröre tepkimizi bu amaçla gerçekleştirilen açıklamalarımız ve eylemlerimizle belirttik” deyip yapmadıkları konusundaki ısrarı, yaptıklarına yönlendirmeliydi. Işıklar’a ne yaptığını söylemek amacında değilim. Sadece ben olsam oluşan koşullarda böyle söylerdim. Aslında tanıdığımı sandığım Işıklar da böyle söylerdi ama kendisinden beklenmeyen şekilde bu konuyu cevaplandırırken, duruma açıklık getirmek yerine daha da karmaşık bir hale dönüştürdü.
Muhalefetin görevini eğer iktidarın açığını bulmakla sınırlı tutarsak, panel etkinliğinin içerik başarısına rağmen konuyu iyi yerden yakaladıklarının hakkını da vermek gerek. Bu belediye yönetiminin zayıf noktasını ortaya çıkartır ama muhalefeti olduğundan daha güçlü yapmaz ki. Ama Ak Parti bunun yerine, “Belediyemizin düzenlediği etkinlikte böyle bir hassasiyet oluştu. Silivri halkının şehitleri anması ve teröre karşı tepkimizi ortaya koymak için ortak bir program düzenleyelim. Silivri Meclisi olarak açık katılım çağrısında bulunsak” deseydi şahsen benim gözümde tamamlayıcı yönüyle daha büyük takdir görürdü. Birinin yaptıkları üzerinden gidip, dolduramadığı eksiklikten medet ummak yerine, sorumluluk alarak katkı sunmak bana daha anlamlı geliyor.
Işıklar, her ne kadar bu yönünü hiçbir basının görmediğini söylese de Hürhaber olarak bizler söz konusu panelde 4 siyasi patinin, onlarca sivil toplum kuruluş temsilcisiyle yeni Anayasa konusunun değerlendirilmesinin bir zenginlik ve değer olduğunu yazdık. Bu konudaki haber ve köşe yazılarıyla ilgili çok da güzel tepkiler aldık. Birbirimizi dinlemeden, konuşmadan hiçbir sorunu çözemeyiz. Türkiye’nin sorunu Kürtler değil, PKK ve terör. Bu ülkede ne Türkler, ne Kürtler, ne Aleviler, ne Hristiyanlar hiç kimse kimliği ve inançları nedeniyle ezilmesin! Devlet ve Hükümetimiz de PKK ile terörle mücadelede kararlılıktan zerre kadar taviz vermesin.

Haberin devamı 03.11.2011 tarihli Hürhaber Gazetesi’nde…


YORUM YAP