Sevginar Sali

Yılmaz’a niyet, İmamoğlu’na kısmet!?

4 yıldır, önümüzdeki genel seçimler ile ilgili, en çok konuştuğumuz milletvekili adaylığı Volkan Yılmaz'ınkiydi. Daha ortada ne seçim, ne adaylık başvurusu varken bazı çevreler ısrarla “İlk genel seçimde milletvekili adayı olup gidecek”, “Belediye başkanlığını basamak olarak kullanıyor” algısını pompalamaya çalıştılar. Genelde CHP kaynaklı bu siyasi manipülasyon sanki bumerang misali kendilerine döndü.
Üç, hadi iki dönemdir belediye başkanlığı yapan birinin döneminin bitimine 1 yıl kala milletvekilliği adaylığı için resmen istifa etmesi, ya da genel seçim ile ilgili bir görevle ilişkilendirilmesi neyse… ‘Yapmıştır yıllardır yapacağını' der geçeriz. Ancak örneğin İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu (Mansur Yavaş için de aynı şeyler geçerli…) gibi birinci döneminde, ilk fırsatta genel seçimde Ankara siyasetine yelken açmak bana, neresinden bakarsam bakayım, çok doğru gelmiyor. (Volkan Yılmaz da yapsaydı yine aynısı olurdu.) Hele ki 30 sene sonra kazanılan, üstelik de İstanbul gibi bir yer ise söz konusu, bu kadar hafife alınması açıkça biraz da içimi acıtıyor.
İster istemez Özcan Işıklar'ın ikinci döneminin neredeyse tamamında Silivri dışında kendisini kaptırdığı CHP Kurultayları ya da Cumhurbaşkanlığı seçim çalışmaları aklıma geliyor. Sonuçta olanları hepimiz biliyoruz zaten.
Bu vesile ile siyasette güven unsurunun ne kadar önemli olduğunu bir kez daha hatırlasak iyi olur. Bir kimse siyaseten verdiği sözden caymamak, söylediklerinin arkasında durmak, gereğini yapmak durumundadır. Belli görevlere, belirlenen kıstaslarda seçilen kimselerin bu seçilmişliği ileri sürerek farklı alanlara açılım yapması çok iyi değerlendirilmeli; riskleri muhakkak suretle önceden doğru hesaplanmalı.
Siyasette lider faktörü de çok önemlidir. Bir kişinin yanına ‘lidercikler' iliştirirseniz ona da iliştirdiklerinize de haksızlık etmiş olursunuz. Kemal Kılıçdaroğlu, Ekrem İmamoğlu ve Mansur Yavaş formülü ile Millet İttifakı kazandığı taktirde üç ( ve hatta daha pek çok) başlılık, kaybetmesi durumunda İstanbul ve Ankara için de ciddi bir tehdit demek.
Söz verdiği bir işi tam olarak yapmadan, başka işlere soyunanların muvaffak olması beklentisine mahkûm edilmekten bizi kurtaracak bir çıkış Ekrem İmamoğlu'dan gelir mi bilmem… Ama bir hatanın neresinden dönülse kârdır bunu hepimiz biliyoruz sanıyorum.
Mustafa Kemal Atatürk, "Vatanını en çok seven görevini en iyi yapandır" diyor, “En üst makama çıkan” olarak düşünmek hata…

YENİ İLÇE BAŞKANI MI OLUYOR?
AK Parti'de Mutlu Bozoğlu'ndan boşalan İlçe Başkanlığı görevine getirilecek isim henüz belli olmadı. Geçtiğimiz günler partide yapılan temayül yoklamasında en çok oyu alan isimlerin, meclis üyeleri Sami Barlas ve Yasin Gören olduğu konuşulurken, Barlas'ın ilçe başkanlığı görevini kabul etmediği, yüksek ihtimalle Gören'le yola devam edileceği yorumları parti kulislerinde dillendiriliyor.
Yasin Gören'in dışında hali hazırda yönetim kurulu sorumluluğunu üstlenen Ekrem Pamuk'un da İlçe Başkanlığına sıcak baktığı ifade ediliyor.
AK Parti'de İlçe Başkanlığı durumunun kısa süre içinde kesinlik kazanması bekleniyor.

YORUM YAP