Sevginar Sali

Yıkılmadan akıllanalım mı?

Salı akşamı tam da güzel ve uzun bir gece uykusu için geç kaldığımı düşünürken son sosyal medya taramasına giriştim. Girişmez olaydım mı desem, ne desem bilemiyorum!? Unutmak istediğimiz, görmezden geldiğimiz gerçeğe dair son paylaşımlar gelen uykumu jet hızıyla kaçırdı… Merkez üsttü Balıkesir 4.9 şiddetinde; deprem yine kendini hatırlatmıştı! Depremi hissetmemiş olarak, endişeli şekilde de olsa bir saatten sonra uyumuşum ama sabah dayak yemiş gibi uyandım tabi…
Depremi hissedenlerin durumu kesin daha endişe verici olmuştur… Yalnız bizim sallanmaktan daha büyük dertlerimiz var; yıkılmak gibi! Can ve o canın yongası; mal kaybı riskleri gibi!
Şimdi yine günlerce aklımızda yer eden, kalbimizi istila eden endişelerin sarsıntılarını hissetmeye, bastırmaya çalışarak yaşantımıza devam edeceğiz.
Deprem gerçeği ile yüzleşip önlem almak yerine, unutmayı, ötelemeyi, ertelemeyi seçtikçe kaçınılmaz olarak bilemediğimiz bir zamanda enkazların içinden hayatımızın parçalarını toplamak zorunda kalabilirliğimizin endişesini içimizde artan bir yükle taşımayı sürdüreceğiz.
Deprem riskini ne kadar görmezden gelirsek gelelim önlem almadan kurtuluşumuzun çaresi yok!
Ne vaktini biliyoruz ne de bizi hangi şartlarda yakalayıp elimizden neleri alacağını!
26 Eylül'de Silivri'de 5,8'lik sarsıntının ardından yine çoğunluğumuz unutmayı seçtik… Hatırlatanların çabasını takdir ediyorum ama yapılanların yeterli olmadığını hepimiz biliyoruz.
Pazartesi günü İBB Meclisinde deprem riskleri ve alınması gereken önlemleri söz alarak hatırlatan Silivri Belediye Başkanı Volkan Yılmaz'ın söyledikleri inşallah birilerini harekete geçirir. Onun bir başına söylemekten vazgeçmemesinin ne kadar kıymetli bir şey olduğunu acıyla tecrübe etmeden fark etme imkânımız olur inşallah.
Bir gecede istendiğinde ne kanunlar çıkıp, hangi konular ne şekilde yasallaşıyor bu ülkede ama beşik gibi sallanan coğrafyada bina güvenliği ve deprem riskleri konusunda getirilen düzenlemeler yok denilecek kadar az.
Vatandaşın imkânları sınırlı, ilçe belediyelerin yetkileri kısıtlı ama koordinasyon, işbirliği ve belli bir program çerçevesinde İBB ve pek tabi Hükümet kararlılığı için bastırmamız şart.
İnşallah bir daha sonsuza dek olmaz diliyorum ama mümkün olmadığını da biliyorum. Tecrübe çok iyi ama ancak acı veren bir öğrenme şekli olabiliyor, deprem yaşanmadan tüm önlemleri inşallah almış olalım diliyorum…

YORUM YAP