Şahin Dirik

Sular durulmuyor

Sİlİvri'nin durulmayan suları Boğluca'dan akıp denize karışıyor. Boğluca'nın ıslah çalışmaları kapsamında tarihi köprü kullanıma kapatıldı, aynı günler içerisinde bir başka köprü, Hızır Hılkın yıkıldı ve sahilin iki yakası bir araya gelmez oldu. Aynı anda tüm bağlantı köprülerinin kapatılması Silivri'yi bir “Berlin Duvarı” misali caaarrt diye ortadan ikiye böldü. Karşı tarafa geçmek isteyenlerin kala kala iki alternatifi kaldı; ya Boğluca'nın o durulmayan sularından yüzerek karşıya geçeceksiniz ya da taaa eski sanayi bölgesinde yer alan Vakkas Köprüsü'ne kadar yürüyeceksiniz. Desenize üşengeçlerin vay haline… Şart mıydı cidden tüm köprüleri aynı anda kapamak? Şimdi Allah bilir kaç ay boyunca karşıya geçmek için Vakkas Köprüsü'ne kadar yürümek zorunda kalacağımı düşündükçe vallahi de billahi de başıma ağrılar saplanıyor, gözlerim kararıyor!
Geçenlerde bir gazeteci abim şöyle bir paylaşım yapmış “Boğluca'nın bitişini 2 Cumhurbaşkanı, 3 Başbakan, 2 İBB Başkanı, 3 AK Parti Silivri İlçe Başkanı göremedi, eğer Boğluca'dan geçiş ücretli olsaydı, o köprü 15 günde biterdi”. Hak vermemek elde değil. Silivri ilçesi resmen İBB, İstanbul Valiliği ve hükümetin uzantısı olan bilumum başka kurumlar tarafından yok sayılıyor hatta resmen zulme uğruyor bir atmosfer söz konusu. Bir bakıma bu düşünceye katılmamak da mümkün değil hani…
Bu kadar uzun bir sürede bitirilmesi gayet te mümkün olup bir türlü bitirilemeyen Boğluca'nın ıslahı projesi, mümkün olan en uzun sürede tamamlanan Piri Mehmet Paşa Camii'nin restorasyonu, araç ve yaya trafiğine kapatıldığı halde yıllardır bir çivi dahi çakılmadan boş boş duran tarihi Mimar Sinan Köprüsü'nün (bırakın tamamlanmayı daha adam akıllı başlanamayan) restorasyonu, yine çözüm adına somut olarak henüz hiçbir adım atılmayan konutlar alt geçidindeki trafik sorunu, otopark sorunu, bu liste böyle uzar gider… Bütün bu zulümlerin Silivri'ye neden reva görüldüğü sorusu akıllara gelince halk tek bir cevabın çatısı altında birleşiyor; Silivri CHP'li! Gerek genel, gerek yerel seçimlerde CHP'nin uzun bir süredir her daim birinci çıktığı bir ilçe Silivri…
İşin en kötü tarafı cehaletten mi, ilgisizliklerinden yoksa kasıtlı olarak böyle aksettirildiğinden mi bilinmez ama bazı insanlar bu çalışmaları(!) gerçekleştirenin, gerçekleştirme sorumluluğunda, yetki alanında olanın Silivri Belediyesi olduğunu sanıp özellikle Belediye Başkanı Özcan Işıklar'a demediklerini bırakmıyorlar.
Yahu Silivri Belediyesi halka neden böyle eziyet etsin? Bu resmen kendi topuğuna sıkmak olmaz mı? Hele ki böyle küçük bir ilçede…
Silivri'nin yapılmayan hizmetlerden kaynaklanan dertleri şöyle bir dursun, CHP cephesinde de görünüşe göre sular pek durulmuyor.
Gazetemizin imtiyaz sahibi Sevginar Sali'nin köşe yazılarından takip ettiğim kadarıyla “Önümüzdeki dönem yokum” dediği iddia edilen birbirinden kıymetli isimler söz konusu! Çok üzülerek Hakan Sefa, Süheyl Kırkıcı, İbrahim Çeşmecioğlu, Emine Tarin, Hasan Solak ve Bora Balcıoğlu'nun da bu isimler arasında olduğunu öğrendim. Tam da “Umuyorum ki bu söylenenlerde bir kelime dahi doğruluk payı yoktur, gitmesi gereken onca isim varken bu değerli isimlerle vedalaşmak çok zor olacak” demek üzereydim ki Belediye Başkan Yardımcımız Bora Balcıoğlu'nun kendisiyle ilgili bu söylenenlerin doğru olmadığını, şimdiye kadar hiçbir ortamda “önümüzde ki dönem yokum” filan demediğine dair Sevginar Sali'ye beyanda bulunduğunu öğrendim. İnşallah aynısı diğer isimler için de geçerlidir. Fikrimce her biri Silivri'mize farklı açılardan değer katan güzide şahsiyetler…
Tarin ve Solak'ın Belediye'yi çekip çeviren, iş bitirici, tecrübeli ve yetkin isimlerin başında geldikleri sanıyorum ki zaten herkesin malumudur…
Hakan Sefa, Süheyl Kırkıcı, İbrahim Çeşmecioğlu ve Bora Balcıoğlu'nun da gerek CHP Silivri Örgütü nezdinde gerek halk nezdinde popüler oldukları, sevildikleri, sayıldıkları, temsil etikleri kitlelerin iradesini meclise en doğru şekilde yansıttıkları da bilinen bir gerçek…
Uzun lafın kısası, bu günkü koşullar altında, bu isimler olmadan CHP, Belediye'de pek eksik, pek yavan kalır… Özellikle sevgili Bora Balcıoğlu abimin, Başkan Yardımcılığı'na daha uzun yıllar devam etmesi ve kendinde o yeterliliği gördüğü an başkanlığa soyunması, tahmin ediyorum ki Silivrili CHP'lilerin pek çoğunun arzusu. Silivri'de, hakkında tek bir kirli iddia, tek bir karalama imasında bile bulunmanın mümkün olmadığı nadir siyasetçilerden kendisi. Ayrıca çalışkanlığı ve insan ilişkilerindeki başarısı onu CHP için AK Parti'ye karşı eşsiz bir silah haline getiriyor bence.

YORUM YAP