Sevginar Sali

Şükür-Amel-Ayrılık...

Geçen akşam haberleri izliyorum… Yılbaşı milli piyango biletleri satışa çıkmış, muhabirler ellerinde mikrofon vatandaşın hayallerini sorguluyor… Harcarım, gezerim, tozarım, iş kurarım diyenler düzine ile… Belki birçoğumuza sorulsa aynı şeyleri söyleyeceğiz. Engelli bir vatandaşın cevabı ile kendime geldim; “Ayaklarım yürüsün, iyileşmek için bütün parayı veririm” dedi… Şimdi siz eli, ayağı tutanlar, gözü gören, kulağı işitenler; daha nasıl büyük bir ikramiyenin peşindesiniz bir düşünün derim… Düşünürken de bol bol şükredin…

Ben de düşündüm; hep zor şeyleri size yaptırıp kaytarmıyorum merak etmeyin… Kaç gündür internetten sepete at deyip deyip, ödeme kısmında vazgeçtiğim o paltoya sahip olmadığım için mutsuzluğum epey hafifledi… Yine bir süre sonra nüksedecek biliyorum. Amelimle savaşıyorum! Çok defa mağlup olduğum bir savaş! Ama yeni hedefler koyup önüme mücadeleye devam ediyorum; akıllanacağım inşallah : )
Ah bir bilebilsek sahip olduğumuz şeylerin kıymetini… Kaybettikten sonra kendimizi yerden yere atmak zorunda daha az kalırız emin olun…
Aslında bugün biraz kaytarmayı düşünüyordum ama görev aşkım yine ağır bastı...
Sevgili Kaymakamımız ile daha iki hafta önce karşılıklı oturup, birbirimizi doğru tanımak adına kahvelerimizi yudumlamışken geçen hafta sonu veda haberi geldi… Bekarlar için değil ama Silivri adına üzüldüm. Onun için fark eden çok fazla bir şey olmayacak, bizim ona ihtiyacımız vardı… Bugünün işlerini ve yapacaklarını yarına ertelerken, öyle bir zamana sahip olup olmayacağımıza dair düşündüren başka bir olay Bekarlar'ın vedası… Gidilecek bir hizmet parkuru var kimisi koşarak, kimisi yavaş yavaş gidiyor… İkincilerin daha kalıcı, birincileri ile yollarımızın ayrılışının bu denli tez olmasını hiç sevmiyorum… Da bana soran kim ki? Yine de fikrimi söyleyeyim, içimde kalmasın… İyi insan içinde kötü şey tutmazmış; ben hiçbir şey tutamıyorum nasıl bir insan haline geldim karar vermekte güçlük çekiyorum…
Bir kez daha yolunuz açık olsun Kaymakamım… Zaten başka türlüsünü de düşünemiyorum. Bekarlar, kendi yolunu açan ve aydınlatan biri, ‘gölge etmesinler, başka ihsan istemez' sözünün geçerli olduğu bir yapı…
Hep böyle onun, bunun, yok ilçe, yok belediye başkanı veya meclis üyelerinin yaptıklarını yazmak zorundayım ya başkalarının işine burnumu sokuyorum gibi gelebilir; inanın çok hoşlandığım bir durum değil ama insanlar da benim ne yaptığımı merak ettikleri için okumuyor ki gazeteleri, köşe yazılarını kamuyu ilgilendiren kişi ve sorumluluklarına dair yorumları öğrenmek amaçları…
Sevgili AK Parti İlçe Başkanımızın şaka ile karışık sitemine hak vermek için kendimi zorluyorum ama seçilmişler için halkı ilgilendiren uğraşlar içinde var oldukları sürece ve çerçecede medyada yer alabiliyorlar… Yoksa işler kesat!
Kendisi de şu medya dışında ve genelde teşkilat mensuplarına yönelik yaptığı hizmet ve yatırım sunumlarını bir halka arz etse de elimizdeki konular çeşitlense; çok istiyoruz yalan değil… Termik Kömür Santrali hakkındaki parlak fikrini sormaya dilim varmıyor; umudum Cumartesinde… Belki bir el bu işi de kotarırlar da Silivri olarak rahat nefes alırız. Yoksa siyaseten vaziyet harap… CHP ve MHP, Silivri'de değil yatırım programı santralin yan etkilerini anlatsalar bir hafta AK Parti'nin sandıktan alacağı karne rahat 5 yıllık sınıf tekrarına bedel olur…
AK Partiyi siyaseten bitirecek hamleye Silivri'yi harcamak benim içimden gelmiyor ama durum freni patlamış yokuş aşağı giden yüklü kamyon misalinde… Muhtemelen yine anlatamamışımdır; çok farklı diller konuşuyoruz ne çare!!!

NEYE DİRENİRSENİZ ONU ÇOĞALTIRSINIZ HAYATINIZDA...
Odaklandığınız şeyler, iyi ya da kötü fark etmez hayatınıza yayılır ve ısrarla hayatınızda kalmaya devam eder.
"Ters çaba kuralı"diyoruz buna. İstemediğiniz arzu etmediğiniz şeyleri düşünmeyin, konuşmayın, paylaşmayın.
Çoğaltırsınız ve yenilerini yaratırsınız. Bütün düşüncelerinizi, duygusal enerjinizi, dikkatinizi yaşamak istediğiniz şeylere verin.
Dikkatiniz neredeyse, enerji ona doğru akar. Olumsuzluklara odaklanarak, ne kendinize ne de dünyaya yardım edebilirsiniz. Hayatı bir mücadele olarak görürseniz, hayatınız mücadeleye dönüşür. Kınama, lanetleme, beddua, gibi zehirli duygular kalbinizdeyken, hayatın güzelliklerini kendinize çekemezsiniz. Hepsi katlanarak size geri dönecektir. İçinizde çatışma varken, dış dünyanızda iyilik göremezsiniz. Dikkatinizi sevgiye, iyiliğe, huzura, minnet duygusuna verin. İçinizde olmayan bir şeyi, dışarıda yaratamazsınız. * Güzin Yeğin

YORUM YAP