Sevginar Sali

Stratejik hatalar sonucu etkiler

Seçimlerin ikinci tura kalması siyasi saldırılar hususunda öngörüleri haklı çıkartsa da bu seviyede kalmasını atlatabiliriz sanıyorum.
Söylediklerimin daha sağlıklı anlaşılması için şunu belirteyim peşinen; Kemal Kılıçdaroğlu'ndan farklı olarak hayatımda Recep Tayyip Erdoğan'a hiç oy vermedim.
AK Parti'nin hatalarını bu köşeye sığdıramayacağım için mevzuya hiç girmiyorum. Pek çok hizmet ve katkısı da olmuştur bu ülkeye ancak uzun yıllar iktidarda kalmanın yıpranmışlığı ile güç zehirlenmesinin zirvesini yaşadıkları kesin. Yaptıkları hizmetler, yanlışlarının kefaretini ödemeye yeter mi halk karar versin.
Gelelim ilk kez iktidar olmaya bu denli çok yaklaşan CHP'ye…
İttifak ortaklarına kendi listelerini açarak TBMM sıralarını büyük bir bonkörlükle başkalarına sunarken, Cumhurbaşkanlığı seçimine kurban etme riskini boşa mı aldıklarını, yerinde bir adım mı attıklarını kesin olarak 28 Mayıs'tan sonra konuşabiliriz. Tabi bir tahminim var ama halkın iradesine ipotek koyma ihtiyacı hissetmiyorum.
TBMM'de Millet İttifakı çoğunluğu da kaydedilemediğine göre burası zarar.
Cumhurbaşkanlığı seçiminde ilk baştaki hedef; ikinci tura kalmayı bir anda “Birinci turda bu işi bitirelim” noktasına hangi matematiksel hesaba göre ileri sürdüler bilmiyorum ama o yanlış hesap Bağdat'a kadar gitmeden sandıktan döndü. Sadece yanlış hesap yapmakla kurtulsak iyiydi. İkinci tur çalışması için gerekli enerjinin üstüne bir de yerle bir olan moral, motivasyonu da düştüğü yerden kaldırmak için ayrıca bir performansa ihtiyaç var artık.
Millet İttifakı içinde birinci turun ardından “Kılıçdaroğlu yanlış adaydı” sorgulaması nedense Cumhur İttifakında hiç baş göstermedi örneğin. Oysa Erdoğan da daha önce sağladığı ve seçilmesi için lazım olan %50+1 çoğunluğunu kazanamadı. Nedense Cumhur İttifakı içinde kimsenin aklına Erdoğan'ın adaylığını sorgulamak gelmedi!? Bazen fazla demokrasi de iyi bir şey değil mi acaba diye düşünüyor insan! İki seçim arası aday sorgulaması yapabilmek!!! Kaybetmeye çanak tutmak değil de nedir?
Millet İttifakı ilk turda kazansaydı bütün birleşenleri “Biz kazandık”, “Biz kazandırdık” diye ortaya çıkacakken, başarısızlık bile sayılmayan sonucun sorumlusu neden tek başına Kemal Kılıçdaroğlu oluyor ki!?
Kemal Kılıçdaroğlu, Millet İttifakının bulup bulabileceği en doğru Cumhurbaşkanı Adayı. Kazanırsa büyük ölçüde kendi başarısı, kaybederse de büyük ölçüde üstlendiği sorumlulukla ilgili yanında durup, içtenlikle üzerlerine düşen görevi yapmayanlardan ötürü olacağı kanaatimi buraya not etmiş olayım.
İçimi acıtan bir de Sinan Oğan örneği var; Cumhurbaşkanlığı adaylığı sürecinde daha yakından tanıdım birçoğumuz gibi muhtemelen. Verdiği mücadeleyi de hayranlıkla izledim diyebilirim. Bir karar verdi ve 2. turda Cumhur İttifakını desteklediğini açıkladı. Hiç risk almayabilirdi. “Bana oy veren insanlar inanıyorum ki benim yönlendirmeme gerek kalmadan kime oy vereceklerini doğru bir şekilde tahlil edebilir” diyerek tarafına yönlenecek tüm saldırı ve linçlerden kendini sıyırabilirdi. Ama bunun yerine bedel ödeyerek inandığı şeyin arkasında durmayı tercih etti.
Millet İttifakı adayına destek açıklamasında bulunsa linç yediği kesim tarafından göklere çıkartılacaktı. Bu sefer de Cumhur İttifakı taraftarlarının acımasız saldırıları olacaktı. Aynı kişiyi bir konudaki görüşü üzerinden yerin dibine sokup, göklere çıkartıyor olmamız çok ürkütücü bir şey.
Yıllardır AK Parti'yi eleştiriyoruz ya “AK Partili olmayan herkesi vatan haini, terörist ilan ediyorlar” diye. CHP'nin Oğan üzerinden yürüttüğü yaklaşımın bundan ne farkı var? Yok maalesef. İki karşıt olduklarını iddia eden görüşün bu kadar kötü bir noktada benzeşmesi ise acı!
İnsanlar inandıkları şeyleri söyleyemeyeceklerse bizim iktidar değiştirmemize ne gerek var ki?
Üzüntüyle takip ettim ki Kemal Bey de tarihi bir fırsatı daha kaçırdı Oğan yaklaşımı ile… Çıkıp deseydi ki “Sinan bey'in kararına saygı duyuyoruz. Yine de ilk turda kendisine oy veren insanların desteğine talibiz” esas siyasi hamleye kendisi imza atardı.
Sınav sorularında hep yanlış cevapların doğru yanıtları götürdüğünden hareketle hayatımızın geri kalan alanlarında da kendimize çözümler arıyoruz. Ancak bazı hatalar var ki kimi doğrular için bir değil 10 defa yapılabilir…

YORUM YAP