Sevginar Sali

Silivrispor’un gerçeklerle yüzleşme kongresi

15 Haziran 2025'te gerçekleşen Silivrispor Kongresi, kulübün son yıllardaki en hareketli ve en yüksek tansiyonlu seçim süreçlerinden birine sahne oldu. Mevcut Başkan Nuri Çolakoğlu, görevi bırakmak istediğini ve yeniden aday olmayacağını açıklayınca, kulüpte erken başlayan rekabet Murat Yıldız ile Cemil Kızılkaya arasında şekillendi. Her iki isim de haftalar boyunca projelerini anlatan, ekiplerini tanıtan, saha hâkimiyetini artırmak için yoğun bir seçim kampanyası yürüttü.
Ancak kongreden sadece iki gün önce Serdal Şahin'in beklenmedik adaylığı gündeme geldi. Son anda gelişen bu hamle, sürpriz etkisi yarattı. Kongre günü yapılan oylamada ipi göğüsleyen Serdal Şahin oldu ve Silivrispor'un yeni başkanı seçildi.
Ne var kulübün çok kısa süre içinde yeniden bir kongreyle karşı karşıya kalacağı daha ilk günden belli olmuştu. Yönetim yapısı, kulüp içi dengeler ve devam eden tartışmalar, Silivrispor'da istikrarın sağlanamadığına işaret ediyordu.
15 KASIM OLAĞANÜSTÜ KONGRE ÖZETİ
Silivrispor, 15 Kasım'da bu kez olağanüstü bir kongreye gitti. Bu kongrede dikkat çekici olan, bir önceki seçimde delegelerden en az desteği alan Murat Yıldız'ın tek aday olarak sürece girmesi ve seçimi kazanmasıydı. Aslında Murat Yıldız, Haziran kongresinde de yürüttüğü güçlü kampanya, hazırladığı projeler ve yönetime dair sergilediği kapsamlı vizyonla “bu işi taşıyabilecek isim” algısını kamuoyunda açık ara oluşturmuştu.
O dönem kendisine oy vermeyen delegelerle yapılan sohbetlerde ilginç bir tablo ortaya çıkıyordu: Kimsenin Murat Yıldız'ın kulübü yönetemeyeceğine dair bir endişesi yoktu. Tam tersine, “Kulübü alır, o kadar sağlam ve yönetim oluşturur ki bir daha geri vermez” endişesi dile getiriliyordu. Yani mesele iş yapıp yapamayacağı değil; güçlenecek bir profilin ileride Silivri'nin belirleyici aktörlerinden birine dönüşmesinden duyulan çekinceydi. Bu durum, Haziran kongresindeki tercihlerin de yönetim becerisine değil, kişisel ve siyasi güç dengelerine göre şekillendiğini açıkça gösteriyordu.
SERDAL ŞAHİN'İN VEDASI
15 Kasım 2025 Cumartesi günü gerçekleştirilen kongrede görevi devreden Serdal Şahin, Silivrispor'u çok sevdiği için bu yola çıktığını söyleyerek helallik istedi. “Çabaladık ama buraya kadarmış. Yalnız kaldık. Silivrispor zarar görmesin diye ve yürütemeyeceğimizi gördüğümüz için görevi bıraktık” sözleriyle hem kendi sürecini hem de yönetimiyle yaptığı istişarelerin sonucunu özetledi.
Serdal Şahin örneğinde gördüğümüz üzere, hani o meşhur şarkıdaki gibi: “Sevmek yetmiyor bazen.” Hatta tek başına hiçbir zaman yeterli gelmiyor. Kongrede oylanan gelir–gider tabloları ve ortaya çıkan borç yükü, Silivrispor'un sevgiden ibaret bir yönetimle taşınamayacağını acı bir şekilde gözler önüne serdi.
Bu tablo, kulübün yönetim kabiliyeti olmayan isimlere teslim edilmesinin nasıl büyük bir hata olduğunu bir kez daha kanıtladı. Üstelik bunun sadece bir hata değil, maliyetli bir yönetim dersi olduğunu da not düşmek gerekiyor. Zira bu zararın faturasını şimdi Murat Yıldız ve ekibi yönetecek; ama aslında bedel sadece yönetime değil, tüm Silivri'ye kesilmiş durumda.
“Silivri'ye atılan bir kazık” demek istemiyorum; fakat yaşananları daha net anlatacak başka bir ifade de doğrusu akla gelmiyor.
MURAT YILDIZ'IN YENİ DÖNEM MESAJLARI VE “BEN”DEN “BİZ”E GEÇİŞ
Murat Yıldız, yeniden yola çıkarken yönetim anlayışını net bir çerçeveye oturttu: Geçmişe saygı, geleceğe vizyoner bir yaklaşım. Çocukluğundan beri topluma hizmet etme çabasının sürdüğünü hatırlatarak kulüpte yeni dönemin “yeni bir anlayışla” başlayacağını belirtti. Kendisine güvenen herkese teşekkür ederken, nasıl bir sorumluluğa talip olduğunun farkında olduğunu özellikle vurguladı.
“Kısır döngüler artık geride kaldı, hiçbir şey birbirimizi kırmaya değmez” sözleri, hem birlik çağrısı hem de geride bırakılmak istenen tartışmalara yönelik olgun bir mesaj niteliğindeydi. Vefa, birleşme ve kulübü ileri taşıma temalarını sık sık tekrar eden Yıldız, sadece destek isteyen bir profil değil; görev almak isteyen herkesi sorumluluğa davet eden kapsayıcı bir liderlik görüntüsü çizdi.
Konuşmasında “Önce kendime, sonra ekibime, sonra camiamıza, Silivri'ye ve devletimize güveniyorum” diyerek güven silsilesi kurdu. “El ele, gönül gönüle, omuz omuza markamızı daha ileri taşıyacağız” ifadeleri de bu yeni dönemin kolektif ruhla yürütülmesi gerektiğini işaret ediyordu.
Kongrede açıklanan mali tabloya gelince: Silivrispor'un mevcut borcu yaklaşık 39 milyon 245 bin TL olarak açıklandı. Önümüzdeki dönem için ise 100 milyon TL'lik bir bütçe hedefi duyuruldu. Bu rakamlar, yeni yönetimin üstlendiği yükün ne kadar ağır olduğunu da açıkça ortaya koydu.
Dikkat çekici bir nokta ise yapılan oylama sonrası Murat Yıldız'ın söylemindeki dönüşümdü. Kongreye “ben” vurgusuyla başlayan Yıldız'ın, seçilir seçilmez dili otomatik bir şekilde “biz”e evrilmişti. Bu, hem liderlik refleksi hem de camiayı toparlama iradesi açısından güçlü bir mesajdı.
“Geçmiş geçmişte kaldı. Hep beraber başaracağız” sözleriyle destek veren herkese teşekkür eden Yıldız, yeni dönemin kapısını toplumsal bir ortaklık vurgusuyla açtı.
Silivrispor, bir yıl içinde yaşadığı iki kongreyle sadece başkan değiştirmedi; aynı zamanda yönetim anlayışının sınırlarını, camianın gerçek beklentilerini ve kulübün taşıyabileceği sorumluluk kapasitesini de yeniden tanımlamak zorunda kaldı. Haziran'da başlayan rekabetin Kasım'da tek adaylı bir sonuca dönüşmesi, aslında Silivrispor'da değişen dengelerin değil, uzun süredir konuşulmayan gerçeklerin su yüzüne çıkmasıydı.
Artık top Murat Yıldız ve ekibinin ayağında.Ama bu maç sadece onların değil; bütün Silivri'nin ortak mücadelesidir.

 

YORUM YAP