Adil Sirkecioğlu

SİLİVRİ’NİN DÖRT YAKASI

Yazı yazmayı düşünmediğim bir günde ani bir kararla fikir değiştirdim. Sebebi hikmetini yazımın sonunda anlayacaksınız. Şu an için sıcakların verdiği bunalımın tesiri olarak kabul edebilirsiniz.
Hepimizin hoşuna giden bir sloganımız var. "Silivri’de yaşamak güzeldir”; belediye başkanımızın kafamıza kazıdığı bu cümleyi SİAD Başkanı Kocabaş "Silivri’de yaşamak da, çalışmak da güzeldir” diyerek bi’tık yukarıya taşıdı. İnkâr edilmez bir gerçekliktir ki, çoğunlukla hayatından memnun olan insanlarız. Denizimiz, insanımız, sakinliğimiz, saygımız, sevgimiz vb. nice özelliğimiz mutlu olmamıza vesile olduğu gibi; Silivri dışındakilerin de dikkatini çekiyor ve kıskançlık duymalarına neden oluyor.
Bahsettiğim güzellik birkaç yıldır tersine dönmeye başladı. Bilhassa yaz aylarıyla birlikte işkence halini aldı desem abartmış olmam. Kalabalık-pislik-koku-karmaşa-tıkanıklık sayabileceğimiz tüm olumsuzluklar Silivri’mizde yaşanmaya başladı. Gelecek yıllarda biz kabullenmesek de Silivri dışından gelecek misafirlerimiz "Silivri’de yaşamak eziyettir” diyecekler.

Sayılabilecek birçok gerekçenin yanında benim için en önemli olanı Silivri’nin dört yakasının bir araya gelememesi. İlçemizi ikiye bölen E-5 karayolu iki yakaya bölmesi yetmiyormuş gibi geçişkenliği Çin Seddi gibi engeller oldu. Çözüm şekli herkesçe kabul edilmiş olmasına rağmen teşebbüse geçilme niyeti yok, olmayacak da. Bunun yanında E-5 karayolunu dikine kesen Boğluca Deresi Silivri’yi bir kez daha bölmekle kalmıyor çileye çile ekliyor. Yıllardır süren ıslah çalışmaları, bir türlü başlanmayan köprü restorasyonu kabullenmek ve alışmak zorunda kaldığımız fakat anlatamadığımız çarpıklıklar.
Silivri’nin dört yakası derken hata yaptığımı anladım. İkinci dereyi ve Otuz İki Köprünün restorasyonunu unutmuşum. Bunu düşünürsek altı parçaya bölündüğümüz ortaya çıkıyor. Köprüde durdurulan bakım onarım nedeniyle Kumluk Mevkiiyle bağlantı kopmuş durumda. Yaya ulaşımı yan yoldaki yarım metre genişliğindeki kaldırımla ve yolu uzatarak sağlanıyor. Çekilen eziyet ve işkence anlatılmaz, yaşanır deyip nokta koyalım.

Ömrümün otuz yılını verdiğim siyasi mücadelemin temsilcisi MHP’den koalisyon döneminde bocalayıp, kötü imtihan verdiği için ayrıldım. Bunda memleketi kurtarmaya gücümün yetmeyeceğini anlayıp, Silivri’yi kurtarmakla yetinme ve mutlu olma düşüncesi etkili oldu. Bunu gerçekleştirebilmek için Osman Nuri Kara-bulut önderliğinde bir grup arkadaş Ak Partili olduk. Şeriatçı-yobaz-gerici-göbeğini kaşıyan-hain-menfaatçi-çıkarcı gibi her türlü suçlama ve karalamalara kahramanca göğüs gerdik. Sokakta dolaşabilecek Ak Partili bulunmazken, merkez ve beldelerle birlikte dokuz belediyeyi kazanmak için inancımızı ortaya koyup, kolları sıvadık. Ak Parti karşıtlarının alay etmeleri normaldi ama dostlarımızın "Bunlar aklını kaçırmış” muamelesi çekmeleri çok zorumuza gidiyordu. Ulaşabildiklerimize uzanmakla, hatırımızın geçtiklerine yalvarmakla oluşturduğumuz kadro seçim kazanma inancını pekiştirdikçe moral bulduk. Bu gelişmeler çerçevesinde mevcut yapı içinde istikbal vaat eden üç tane pırıl pırıl genç tespit ettim. Hüseyin-Tülay-Metin. Siyasi tecrübeye sahip Hüseyin ile Metin’in yanına Tülay’ın bayan olma avantajı ve tatlı dili eklenince sonuca daha bir inanmaya başladık. İlk aşama Hüseyin’i belediye başkanı yapmaktı. Rakiplerin hesap hatası olarak değerlendirdiği seçimi Allah nasip etti olağanüstü bir hesapla kazandık. Yanına üç belde belediyesi ve dört il genel meclis üyeliği eklenince açık ara birinci parti olduk. Acemilik ve siyasi hatalar yapılmamış olsa Turan’ın üçüncü dönemini yaşıyor olacaktık. Silivri’mizin ne gibi eksiği kalırdı? Düşünmesi gerekli bir konu. En azından dört veya altı yakasından bahsetmek akıldan bile geçmezdi herhalde…
Kazanmak, iktidar olmak bazı yapıların kaldıramayacağı kadar ağırlık verdiğini, ezdiğini bir kez daha gördüm. 2004’de kazanan kadro, maalesef kazandığı andan itibaren kaybetmeye başladı. En başarılı ilçe başkanı olarak ödüllendirilen Kaynarca’yı milletvekili olarak düşündüğümde yaşanan panik ve korku evlere şenlikti. Zamanla pişeceğini ve olgunlaşacağını düşündüğüm Metin’in gözü sürekli diğer iki arkadaşının mevkii ve makamında oldu. Kafasında kurguladığı planı uygulama uğruna partiyi gruplara bölmekten çekinmedi. "Aramıza gireni pres gibi ezeriz!” sözüyle kendi ayıplarını kamufle etmesini becerdi.
Kaynarca 2007’de vekil olabilseydi 2009 yerel kaybedilmezdi. Turan’ın üçüncü dönemini, Kaynarca’nın bakanlığını, Karakaş’ın Topbaş yerine en güçlü aday olma durumunu yaşamak bugün için çok uzaklarda ve hayal bile değil. Silivri’nin dört yakası bir araya gelmeyeceği gibi, Ak Partide de yaka paça kalmadı. "Kazandık” diyenler, kazanmanın kıymetini bilemediler. İstikbal gördüklerim, küçük hesapların adamı oldular. Hedef büyütüp doydukları yere hizmet etmek varken, dönüp dönüp ilçe başkanlığında efsaneleşmeyi tercih ettiler. Hizmet etmek yerine hizmet ve saygı görmek nefislerini derinden etkiledi.
Silivri Ak Parti olarak bütün bu gelişmeleri yaşarken Ak Parti İstanbul İl Başkanlığı gerekli desteğini esirgemedi. Müezzinoğlu-Babuşçu-Temurci çizgisinde başkanlık ve abilik görevini bi hakkın yerine getirdiler. İstanbul’un güzide ilçesi Silivri’yi bizden daha çok düşündüklerini ve sevdiklerini ispatladılar. Sağ olsunlar, var olsunlar. Gözümüzün içine baka baka bizim adımıza kara verdiler. Benim adamım olsun da Silivri ne olursa olsun düşüncesinin son filmini hep birlikte seyredeceğiz ve başarılı bir yapım deyip alkışlayacağız. Bizim adımıza karar verenlerde görev yapmanın huzurunu yaşayacak. Davutoğlu’na ve Ak Parti’ye ihanet etmenin önem arz etmediği bir konuda daha fazla söyleyecek bir söz bulamıyorum.
Doğum günü kutlamak ve doğum günümün kutlanması gibi bir alışkanlığım yok. Buna rağmen;
"Doğum gününüzü kutlar, bir ömür boyu sağlık başarı ve mutluluklar dilerim.” Dilek DEMİRAL Ak Parti Silivri İlçe Başkanı. Alındı: 10.00
"Sevgili kardeşim, doğum gününüzü tebrik eder, sağlık, mutluluk ve sevdiklerinle beraber hayırlı bir ömür dilerim.” Selim TEMURCİ İl Başkanı. Alındı: 10.10
Şaka gibi… Ben de sizlerin doğum gününü kutlar, Silivri’nin doğum gününü kutlamanızı hasretle beklerim.
Doğum gününüz kutlu, dört yakanız bir arada olsun.    

YORUM YAP