Sevginar Sali

‘Sabah ola hayır ola’


‘Sabah ola hayır ola’ atasözünün hikayesini biliyor musunuz? Bir yerlerde okumuştum ama unutmuşum. Hep birlikte hatırlayalım, belki birilerine bir şey hatırlatmış oluruz!

***

Padişahin biri kendisine yapılan kılıcı beğenmemiş. Onu yapan demircinin yanında almış soluğu. O kadar çok sinirlenmiş ki demirci ustasına ertesi gün oturtulacağı demir kazıkları bizzat yapmasını da cezasına eklemiş. Demirci bütün gece hem sabahında oturtulacağı kazıkları yapmış hem de haline üzülmüş, ağlamış. Gece sabaha erişince Padişahın hakkında hükmettiği cezayı beklerken, saraydan gelenler çalmış demirci ustasının kapısını. Padişah sabaha karşı Hakkın Rahmetine kavuştuğu için tabutunu taşıyacak demir kazıklara ihtiyaç olduğunu söyleyip, alıp gitmişler…

***

Neye niyet, kime kısmet de deriz… Hayatın bize sunacakları veya bizi mahrum bırakacakları hiç belli olmaz! Onun için intikam planları da dahil olmak üzere gelecekte yapacaklarınızı tasarlarken aman bunları dikkate alın…

Son rivayet şudur ki Başbakan, İBB Başkanı ve üçüncü dönem adayı Kadir Topbaş’a sormuş; "Hüseyin Turan mı, Metin Karakaş mı?”… Topbaş: "İkisiyle de çalışırım” yanıtını vermiş. Üçlünün önümüzdeki günler bir araya gelerek ortak bir formülde uzlaşmasının yolu aranacakmış!

Hüseyin Turan aday olur da bu seçimi bir daha kaybederse; "Siyasi hayatı biter” diyorlar. Kamuoyu nazarında biter de kişisel algılaması ne zaman ikna ile sonuçlanır Allah bilir.

Karakaş için her durumda siyaset yaşamının devamı öngörülüyor. Oysa o aday adaylığı başvurusunun hemen ardından; "Siyasette son düzlükteyim. Aday olursam çalışırım. Aday olamazsam da çalışırım ancak 1 Nisan’dan sonra siyasi hayatıma nokta koyarım” mealinde oldukça da ses getiren bir açıklama yapmıştı.

Karakaş ile ilgili "İstanbul zor ama Ağrı’dan milletvekilliği” konusunda şans tanıyanlar var; "buradan gönderme” stratejisi de diyebilirsiniz buna! Turan’a bir kez daha adaylık bahşedilmesi taktirde İBB’de genel seçimlere kadar Metin Karakaş’a etkin pozisyonlar bile düşünülmüş AK Parti’nin ilçe ‘siyaset mimarları’ tarafından.

Topbaş’ın bütün başkan aday adayları arasında son Silivri programında sadece Metin Karakaş’ı aracına alması epey ses getirdi. Ahmet Maşalacı cephesindeki sesten söz etmiyorum. "Aday Karakaş” düz mantığına inanmak yerine "Karakaş’a gönül alma” yaklaşımı olarak konuyu yorumlayanlar var. AK Parti, Karakaş’ı aday yapmazsa gönlünü gerçek anlamda alması imkansız da desteğini tümden kaybetmemesi için Topbaş’ın yakın ilgisinden çok daha fazlasına ihtiyaç duyulur.

AK Parti’nin en azından böyle bir gayreti var. Var derken mecburlar. Karakaş’ın kaybı da tıpkı Turan’ın desteğinin alınmaması gibi CHP ile aradaki farkı öyle bir açar ki o durumdan sonra toparlamak zor, çok zor.

Bana öyle geliyor ki Karakaş aday olamazsa üzülür ama o kadar da etkilenmez, Turan için aday olamamak 2009’daki kaybedilen seçimden daha büyük bir yıkım olur. Bu gözlem çerçevesinde AK Parti’nin Karakaş’ın kine, Turan’ın AK Parti’nin adaylığına ihtiyacı var sonucunu çıkarmak ne kadar doğru, ne kadar yanlış olur düşünmek lazım. Partiye bir şey katacak adamlar mı, parti ile anlam kazanacak kişiler mi? Karakaş, ilçe başkanı konumunda partisinin belediye başkanı kadar etkin ve etkili olurdu. AK Parti için işler de daha kolay gerçekleşirdi… Karakaş’a bazı şeyler önceden söylenseydi belki işler şu anki gibi sarpa sarmazdı. Olmuşla, ölmüşe çare yok! Eski koşullarda, yeni gelecek tasarımı yapılmaz, yapılamaz. AK Parti, Silivri’nin adayını belirleyecek olsaydı daha önce davranmalıydı mevcut koşullarda adayın önemi çok büyük.

"Adaylık Metin Karakaş’ın hakkı” diyoruz ya seçilip seçilmeme noktasında ayrılanlar da bunu savunuyor… 2004’te de partinin başkan aday adayıydı Metin Karakaş, Turan oldu onu desteklemek üzere geri çekildi. 2009’da niyet belirtmedi ama yine Turan için, en az onun kadar çalıştı. Allah’ın hakkı üç deyip 2014’te de çekilip Turan’ı desteklemesi gerekenler empati yoksunu olsa gerek. Hem Turan, 2009’da "partinin oyunu arttırarak” kaybederken, yanında en yakınında kim vardı? Tek başına mı arttırdı AK Parti’nin oyunu (yok;Metin Karakaş demeyeceğim) İBB, Hükümet destekli yatırımların hiç mi etkisi olmadı?!

Tahir Sert ve Saffet Sert, 2004’te biri AK Parti diğeri DP’den Çanta’da başkanlığa adaydı… Yani insan öz kardeşi için bir dönem bile geri çekilip destek verip, beklemeyi kabul etmezken Karakaş, iki dönem bu fedakarlığı yapmış. (İşine geldiği için büyük ölçüde.) Çünkü o dönem ne Silivri AK Parti’nin iktidarına bu kadar ılımlıydı ne de Karakaş’ın başkanlık iddiasını destekleyecek tecrübe ve donanımı vardı. Görev başında da öğreniliyor bazı şeyler ama tercih meselesi kimi okulda kimi hayatta yaşayarak öğrenmeyi tercih edebiliyor. Turan’a görev başında öğrenmenin maliyetini hepimiz gördük!

Fikrim değişmedi de farklı düşünmem gerektiğini ısrarla savunanların bakış açısıyla bir de olayları ele aldım diyelim. "AK Parti’nin adayı Hüseyin Turan olsun” diyen güzel kardeşlerim böyle bir durumda yaşanacaklar; Karakaş’ın tutumu, yaklaşımı büyük önem arz edecek… Turan, başta "Aday Karakaş olsun”, "Yerli aday istiyoruz”, "Yeni isimlere fırsat verin” diyenleri, "Ne değişti?” diye soranları ikna edebilirse ve daha başındave de yakın çevresinde bulunan pek çok sorunu aşmayı başarabilirse adayolur ve bunun bir anlamı olur. Yoksa ne olduğunu şaşırır CHP’nin arkasından topladığı nalları sayar, siyasi emekliliğinde…

Dinlemez, dinleyemez de Turan için bu dönem en hayırlısı 2009’da yapamadığını yapmak! Yada üstte kısaca özetlediklerimi iki ay gibi kısa bir süre içinde gerçekleştirmek. Kolay gelsin : )


YORUM YAP