XXXXX

Özgürlük Ve Demokrasi


1 Mayıs’ın Taksim kutlaması ile yıllardır devam eden yasakların anlamsızlığı ortaya çıktı. Barış içinde bayram edebilecek kültüre sahip olduğumuzu da bu vesileyle hatırladık. Hiç de küçümsenmeyecek bir durum girdi hayatımıza. Bunun yanı sıra yasaklar ve baskılar yerine, özgürlüklerle yürünen yolda kazanımlarımızın daha büyük olacağını bir kez daha anlamış olduk. Yeter ki bu özgürlüklere yaklaşım iyi niyetli olsun.

Genel gelişmeleri ve ya siyaseti çok nadir yazarım ve değerlendirme ihtiyacı hissettiğim zamanlar mutlaka yerele ışık tuttuğu ölçüdedir.
Taksim’deki 1 Mayıs kutlamaları ve özgürlük değerlendirmeleri bana Silivri’de geride bıraktığımız bir dönem ile şimdi yaşadıklarımıza dair dolaylı bir çağrışım yaptı. AKP bunu kabul etmiyor ama inkar edecekleri son kişi ben olsam gerek. Uygulanan baskı ile ya insanların kendileri gibi düşünmelerini ya da fikirlerini ortaya koymamalarını sağladılar. Yüksek sesle dile getirilecek iktidara karşı bir görüşünüz varsa bedelini de ödemeyi peşinen göze almış olmanız gerekirdi. “Sana baskı uyguladılar ne oldu?” diye sorarsanız, acı çektim ama ‘ölmedim’ diyeceğim. Beni öldürmeyen acı daha da güçlü kıldı. Sonradan onlar da anladı, herkesin kendileri gibi düşünmeyeceğini, Silivri de zorla güzellik olmayacağını seçimde ortaya koydu. Bugün herkes istediği her şeyi rahatlıkla Silivri’de konuşur duruma geldi. Yerel iktidarın bunu engelleyecek ne İBB ne de genel iktidar dayanağı yok. Akıllıca davranıp kaybedecekleri bir savaşın bayrağını dalgalandırmıyorlar.
Zaten olmaz yasaklar ve baskılarla elde edilecek bir kazanım yok. Ne sevgi ne de saygı kazanabilirsiniz bu şekilde. Korku ve sindirme alanında başarılı olduğunuzu sanarsınız bu da sadece gücü elinizde bulundurduğunuz süreyle sınırlı kalır. Size iktidarı veren insanlar yetkilerinizi kötüye kullandığınızı anladıkları an ilk fırsatta elinizden geri almak için tüm güçleriyle karşınıza dikilirler. Arada kalan süreçte yaptığınız hizmet, yatırım veya diğer çalışmalar tamamen önemini yitirmiş olur.
Özgürlüğünü elinden aldığınız bir insana ne verirseniz verin onu memnun etmeniz imkansızdır.
Beyoğlu Belediye Başkanı Misbah Demircan, AKP’nin Perşembe akşamki dayanışma meclisine konuşmacı olarak katıldı. Demircan, Silivri’de AKP’nin seçim kaybetme sürecini “Silivri bir yanlış yapmış” yorumuyla değerlendiriyor. Silivri’de AKP’ye 1-2-3 -100-500 kişinin yanlış yaptığını kabul etsek bile yine seçim sonucunu açıklayamayız. AKP, Demircan’ın aklına uyup hatayı Silivri’de değil kendinde aramalı. Yoksa kayıplar devam eder.

DUY DA İNANMA
Sevgili köşe yazarımız Ahmet Yücegök, bugünkü yazısını yetiştiremedi her halde. “Duy da inanma” köşesinin yerini bugünlük ben doldurayım.
AKP tarafından hafta sonu gönderilen bir bülten var ve burada AKP İlçe Başkanı Metin Karakaş diyor ki; “Silivri’ye vizyon katacak çalışmaları siyasete alet etmek siyasi etiğe sığmaz.”
Ya bu açıklamaları Karakaş yerine bir başkası yazıyor onun da haberi yok, ya da yaptığı bazı şeylerin ucu nereye dokunuyor anlamama konusunda epey inat ediyor. Gerçi kendisi anlamamazlıktan gelse ne olacak? Bütün Silivri olup biteni anladıktan sonra… Özür beklerken, özür dilemek zorunda pozisyonuna insan kendini ancak bu kadar net bir şekilde getirir. Bu konu önümüzdeki günlerde gündemimizi meşgul etmeye devam edecek.

KAÇAK HAFRİYAT
Silivri Belediye Başkanı Özcan Işıklar, geçtiğimiz hafta içinde hafriyatçılarla bir değerlendirme toplantısı yapmış. Konuyla ilgili bir de müteahhitlerle bir araya gelmesinde yarar var. Çoğu hafriyatçılara ihtiyaç duymadan, gördükleri yere hafriyatını boşaltma alışkanlığını rahatça çarşıda bile sergiliyorlar. Boş alanları doldurup, Uğur Mumcu Meydanı’na geçerler birileri dur demezse bu cesaretle! Benden söylemesi.

MAYIS MECLİSİ BUGÜN TOPLANIYOR
Silivri Belediyesi Mayıs ayı ilk oturumunu bugün 14.30’da gerçekleştirecek.
İyi haftalar!

YORUM YAP