Sevginar Sali

Ortak mutabakat!

Çok uzun zamandır parçalı halde görmeye alışkın olduğunuz Silivri medyasından, ilk kez ortak bir duruş ve ses geldi; bu hususta kendi adıma bir açıklama yapmak istiyorum.
Yıllardır başkalarının sesi olduk, 40 yılın başı bizim sesimize kulak verin olur mu?
Ortak metne imza attığımız meslektaşlarım gibi; yaptığımız işe, çok şey borçluyuz, ama Silivri de pek çok konuda bizlere borçlu. Bizden önceki, bugün bizim ve bizden sonra sektöre hakim olacak kuşağın temsilcilerinin yazdıkları ve yazmadıkları ışığında bu ilçenin kaderi şekil almaya devam edecek.
Silivri, yıllardır aktif bir medyaya sahip olmakla övünür. Bizim kendi kendimizi tatmin ettiğimiz bu düşünceyi, siyasetçiler ve diğerleri çoğu zaman özüne inmeden, gönlümüzü okşamak için ileri sürer ama aslında tamamı bağımsız, kendi ayakları üzerinde duran bir medya istemezler. İddiamı daha da ileriye taşıyorum; hiçbir siyasetçi kendisine ne kadar yakın olursa olsun medya kuruluşunun bağımsızlığını istemez! Devlet ve halk desteği olmadan hiçbir medya kuruluşu, faaliyetlerinin odağına kamu yararından başka bir şeyi koymayan konuma gelemez.
Devlet desteklemedi, siyasetçiler kendi çıkarlarına uygun kullandı, halk yeterince katkı sunmadı! Pek çok şeyde yaşanan erozyon bizim sektörü es geçmedi.
Dünya ve Türkiye'deki medya sorunsalının içinden bir yazı ile çıkmamız imkânsız.
Daha mümkün olan bir şey ile karşınızdayız. İşini takip eden, vergi levhasını, mevkute beyannamesini Savcılığa sunan, medya kanalını güncel tutan, meslek etik, değer ve ahlakına uygun davranma kıstasının gözetilmesi üzerine dikkatleri çekiyoruz.
Ve tabiri caiz ise yıllardır birlikte arşınladığımız tarlanın hasat döneminde, aramıza başka alan ve ilçelerden seçim transferi monte etmenizi istemediğimizi söylüyoruz. Onlar ile hareket etmeyi, bizden daha çok isterseniz, yolunuza bizsiz devam etmek durumunda kalacağınızı deklare ettik.
Yaptığımız işle, para ile değeri ölçülemeyecek şeyler kazandık, bu şehrin hafızası olduk, geçmişi olduk, yarınlarında başımız dik, emeğimizin karşılığını, saygı görmek, çalışmalarımızı özgürce yapmak istiyoruz, bunun için ortak bir mutabakata vardık.
Hiç birimiz kusursuz değiliz ama birbirimizi hatalarımızla da kabul edebilirsek Silivri'yi daha güzel bir yer haline getirmek için elimizden geleni yapmaya hazır olduğumuzun, iyi niyet bildirgesi imzaladığımız.

Son olarak Cem Güner'e özel olarak değinmem gerekiyor. Belki de ilk kez kaleme aldığım bir yazıda adını açıkça ve doğrudan geçiriyorum. Sırf benimle basın mensubu olarak veya ikili ilişkide bulundukları için son 20 yılda Cem Güner'in hedefi haline geldiklerine inananlar son davranışlarımdan kırıldıysalar özür dilerim. Rakip olarak gördüğü bendim, kendi değimiyle yapmak zorunda kaldığı ‘agresif rekabetin' içine girdiğiniz ya da düştüğünüz için affınızı dilemekten başka bir şey elimden gelmiyor. Cem Güner'in yaptıklarıyla barışmam kolay olmadı. Yıllar içinde gördüm ki vesile olduğu ve ödediğim her bedel hayata, yaptığım işe ilişkin farkındalığımı arttırdı.
Asla sarf ettiğim emeğin hakkını yiyemem ama Cem Güner gibi bir rakibim, yer yer ‘düşman'ca yaklaşımı olmasa kendimi geliştirmek yerine konfor alanımın tadını çıkarmayı seçebilirdim.
Bir kez daha tüm içtenliğimle Cem Güner ile aramızda gelişen bu rekabetten zarar gördüğünü düşünen herkesten özür diliyorum, bu ‘barışma' ile onları kırdıysam beni af etmelerini, anlamalarını çok istiyorum.

Cem Güner'e de bugünkü Sevginar Sali Uygun ve Hürhaber'in konumuna ters motivasyon ile sunduğu katkı için teşekkür ediyorum.
Silivri'nin kaliteli, nitelikli bir medyaya ihtiyacı var, bu tek başına başarıla bilinecek bir iş değil. Bunu isteyen herkes elini taşın altına koymalı...

Kalın sağlıcakla…

YORUM YAP