Sevginar Sali

Koltuğu değil, mücadeleyi sahiplenmek!

Uzun bir süredir gündemimizin en hararetli konusu nihayete erdi. Doruk Bulut, değişim bayrağını İl Başkanlığı, Genel Merkez derken Silivri İlçe Başkanlığına dikti. Sonraki adresi hedefindeki makam sahipleri düşünsün!
25 yılda gördüğüm Silivri İlçe Başkanlarını gözden geçiriyorum da Metin Karakaş'tan sonra ikinciliğe kesinlikle İbrahim Kömür'ü yazarım. Karakaş'ın genel iktidar ve ilçe sınırları içindeki aktif siyaset süresi avantajı düşünülünce Kömür'ün mevkidaşları arasında tahtını sallayacak kimseyi bulmak çok zor. İktidar rehaveti, ilçe siyaset dinamiklerini gözetmek yerine kendi bildiğini okumak ve en önemlisi işini başkasına bırakma yanlışı Kömür'e ilçe başkanlığını bence zirvede bıraktırdı. Gittiği için üzgün tahminimce ama kalsa daha çok tasası olurdu. Bu öngörümün haklılığını göremeyeceğiz. Ancak Allah ömür verirse bugün CHP'den yükselen sevgi yumağının 180 derecelik gelişimine şahitliğimiz kaçınılmaz.
Silivri'de yaşanan seçim süreçlerinde bir süredir elde edilen sonuçlar beni endişelendiriyor. “İyi olan kazansın” anlayışı ne ara “Yetersiz kalsın da bana muhtaç olsun” ile yer değiştirdiğini tam bilmiyorum ama siyaset dengesinin o andan itibaren bozulduğu kesin.
Neredeyse her alanda ne kadar çok taviz verirseniz hedeflediğiniz yere daha kolay geliyorsunuz ama başlangıç ile varış noktasındaki kişi artık aynı değil. İstemediğiniz ne kadar çok şeyi yaparsanız aslınızdan o denli uzaklaşırsınız ve daha kötüsü dönüştüğünüz kişiyi siz bile sevmez, hatta nefret edersiniz.
Yaratacağı etkileri konuşmayı önümüzdeki zamanlara bırakıp CHP'nin ilçe kongresine dönecek olursak Özcan Işıklar'ın, hatta Cumhurbaşkanı hayallerimizin bir dönem eşsiz kahramanı Muharrem İnce'nin, CHP Genel Başkanı Özgür Özel'in yakındaki isim Doruk Bulut, milletvekilliği adaylık sürecinde yaktığı liderlik fişeğini artık somut bir görevle, İlçe Başkanı olarak üstlenmek üzere. Bildiği suları, konfor alanını terk etmeyi göze her alışında politik gelişiminde mesafe kat etti. Geride bıraktığımız kongre sürecinin hiçbir aşamasında da Kömür'ün rakibi olmadı. Bora Balcıoğlu'nu en güçlü siyasi silahı gülen yüzü, içten kucaklaşmaları ve herkese sarılmaları ile siyasi etkisini gösterdi…
İlçe Kongresine aday olduğu andan itibaren milletvekili adaylığı sözünü lügatinden kaldıran Bulut, kongre sabahında yaptığımız konuşmada bu hedefinden tekrar söz etmesi dikkatimi çekti. Hele ki CHP Genel Başkanı Özgür Özel'in tebrik telefonu bilgisiyle eşleşince.
Doruk Bulut'un ilçe başkanlığını performansını çok az insanın merak edip asıl sonrasında milletvekili mi, Belediye Başkan Adayı mı olacağı üzerine bu kadar fazla kafa yorulması çok enteresan.
Başkan Bora Balcıoğlu kongre sürecinde örgüt içi ve tabanına yönelik birlik, beraberlik çağrısı yaparken, diğer partiler ve buradaki rakiplerine seçim kazanmayı rüyalarında bile göremeyeceklerini sık sık hatırlatmakla kalmadı Silivri ile ilgili unutulmaya yüz tutan “CHP'nin (Sol'un) kalesi” iddiasını gündemin merkezine oturttu. Siyasetin sağına yöneleceği söylentilerine bu da kapak olsa gerek.
Artık görevde olmadığına göre çok rahat yazabilirim; İbrahim Kömür gibi bir ilçe başkanını şahsen özleyeceğim. Kara kaşına kara gözüne değil tabi ki. Nezaketi, tecrübesi, tevazusu, bilgisi, hoşgörüsü, zekası örnek bir siyasetçi profili sergiledi. Hiç mi kusuru yoktu? Vardı ama görev aldığı toplumun sebebiyet verdiği ölçülerdeydi. Sonuçta oturduğu koltuğun hakkını verdi.
Doruk Bulut'a yeni sorumluluğu hayırlı uğurlu olsun. Zor bir dönemde, kolay olmayan bir işe soyundu, parti üyeleri ve delegeler de yolunu açtı. Allah utandırmasın.
CHP'nin Silivri'deki hikâyesi, kavgada, bölünmede kaybetti, akıldan, birlikten beslendiğinde büyüdü. Bugün kongre salonunda atılan birlik sloganlarının kalıcı olması, yarının başarılarını belirleyecek. Siyasette değişim kolay, ama değişimin hakkını vermek zordur. Şimdi herkesin önünde en önemli sınav: koltuğu değil, mücadeleyi sahiplenmek.

YORUM YAP