Sevginar Sali

Herşeyin bir bedeli var!

Peşin peşin söyleyeyim ne Yalçın Yönet'in ‘teyit amaçlı' sorduğunu iddia ettiği rüşvet olayını ne de Mehmet Balcı'nın kime ne verip, vermediğini yazmayacağım. Bu konuyu tartışacak kapasite kalmadı bende… 10 gündür kopan yaygaradan nasıl olsa herkes inanmak istediğine dair bir şeyler bulup tatmin olmuştur...
Daha da bulmadıysa yeni fırtınalara umut bağlasın!
Olayın muhatapları konuştu, taraflar mahkemeye gitti Bakanlık Müfettişleri ile yargıdan söyleyecek daha kıymetli ve ağırlığı olan bir sözüm olacağını düşünmüyorum.
Bu konuda verdiği söz ve üstlendiği görev bakımından kaygılanması gereken en baştaki kişi Özcan Işıklar… Beklentiler yerel seçimlerin bir yıl sonra yapılması yönünde… Bu zaman zarfında Kültür Merkezi yapabilir mi, yapamaz mı? Neden yapamadığını anlatmaya hiç girişmese daha iyi olacak.
İşi mucizeye kaldı! Siyasetçiler mucizeleri seçimlerde yaratır gerçi sonra da rutine bağlarlar… Ya da onlar hep sıradan da biz gözümüzde büyüttüklerimizi baş tacı yaparak göklere çıkartıyoruz… Oradan da kafamıza düşüyorlar! Şaka mı yapıyorum acaba ya da kafama gerçekten çok şey düştü?
Kaygıların ikinci adresi Metin Karakaş… Kader işte onlar ayrı durmaya, algılanmaya, yol almaya çalıştıkça kesişiyor hayatları! Ak Parti'de şuncular, bunculardan ziyade Karakaş yanlıları ve karşıtları olayların seyrini belirlemeye başladı. Teşkilatın karpuz gibi orta yerinden ayrılma tehdidi hafife alındığında ilçe siyasetinin en önemli aktörlerinden birinin etkin olma faktörü ortadan kalkmış olur. CHP için bundan daha güzel bir gelişme ve haber olamaz her halde…
Eğri oturup doğru konuşalım mı?! Ben öyle yazacağım herkes istediği gibi anlayabilir. Metin Karakaş'ın büyük serveti varmış ya… Ne kadar parası, malı mülkü var bilmiyorum. Açıkçası ilgilenmiyorum da siyasetçi kimliği, nasıl politika yaptığı beni daha çok alakadar ediyor. Ama Silivri'de öyle bir hal alıyor ki olaylar bazen para kazanmaktan utanır hale gelmeniz için sizi zorluyorlar.
İster istemez empati yapıyorum. Siyasetçilerin yazılmadığı zamanlarda sevgili eşim yazılıp çizildiği veya söylentilere konu edildiği için ne yaşadıklarını bilmek, görmek zorunda kalıyorum. 6 yıldır evli olduğum kişinin son üç yılda artan bir serveti varmış! Arabalar, lüks sitelerde evler, milyon dolarlık matbaalar, büyük ortaklıklar… Her kadın kocasının cebinde kaç parası olduğunu bilir. Ben de biliyorum. Doğruları konuşsanız hiçbir espirisi olmaz, üzerinde nefes tüketmeye değmez biliyorsunuz değil mi? Ben de arık telaffuz edilen o büyük şeylerin bilinçaltınızın konuştuğunuz kişilere layık gördüğünüz, yakıştığını düşündükleriniz olduğunu inanmaya başlayacağım… Tabi haksız eleştirilerin gizli kıskançlıklar olduğunu da tahmin etmek hiç zor değil.
Konuyu dağıtmayalım; Maddi gücünüz olmadan değil siyaseten, toplumsal hiçbir olayda etkin olma şansınız yok. Günümüz koşullarında maalesef ki yok. Toplumumuz da buna göre ayarlanmış zaten. Adaylara seçimlerde kaynaklar sağlanır. Silivri'ye kendi beklentileri yönünde yön verecek adaylara parası olan insanlar maddi destek sağlar. Parası olan para verir, sözü dinlenen sözünü ortaya koyar, gazeteler etkinliğini, seçmen oyunu verir ve bir şeklide daha çok destek toplayan seçilir!
Şöyle geriye bakıp düşünüyorum da Ak Parti'nin kuruluşundan bu yana artı ve eksileriyle değerlendirildiğinde en etkin ilçe başkanının Metin Karakaş olduğunu söyleyebilirim. Her kesimden insanlarla kaynaşması, parti politikalarının anlatılması, siyasi görevini yerine getirme açısından. Bu dönem bir ilçe merkezi gibi değil adeta belediyeye alternatif bir kurum gibi çalışıyor Ak Parti Silivri Teşkilatı. Belki dibi görmekle, belki zaferi de yenilgiyi de yaşamakla, tecrübeyle ilgili ama Ak Parti, Silivri'de en etkin olduğu dönemini yaşıyor; yerelde muhalefet olmasına rağmen.
Üç yılda sağlanan bu başarıyı kişiye yormak Metin Karakaş'a artı sağladığı kadar eksi de getirdi anlaşılan. Her kötü şeyin iyi bir tarafı olduğu gibi, iyi olanların da kötü yönü çıkıyor ortaya.
Karakaş'ı destekleyenler kadar karşı çıkanların da sözü önemli ama bunun dışında Ak Parti güçlü bir teşkilat. Güç öyle mutlak bir şey değil ne yazık ki. Zayıflar, azalabilir de… Bir anda zirvedeyken insan kendini dipte bulabilir.
Misal bugün Karakaş ve Hüseyin Turan kardeşliklerini bozmasalar bile, onları destekleyen tabanlardan aynı sorumluluğu kimse beklemesin, sağlanamaz.
Hüseyin Turan, Silivri'ye 5 yıl hizmet etti notunu halk verdi. Partisi veya teşkilatının elinden geleni yapmadığını söylemek insafsızlık olur. Metin Karakaş, 3 yıldır çalışıyor. Seçimlere kadar da duracak hali yok, daha da hızlı tempoda çalışmayı sürdürecek. Hangi gerekçelerle aday olabilir sorusuna hepimiz cevap

verebiliriz. Ama eksik ama fazla… Aday gösterilmemesinin gerekçesi ne ve nasıl olabilir aklım bunu almıyor…
Hüseyin Turan'ın Silivri Belediye Başkanı olduğu dönemde, Selami Değirmenci ile çok sert tartışmalar yaşadıkları bir dönem vardı. Hatırlar mısınız? Sabah Değirmenci basın toplantısı yapıyordu, bitiminde kapıda araç basın mensuplarını Hüseyin Turan'ın basın toplantısına götürmek için bekliyordu.
Sonra ne mi oldu? Selami Değirmenci aday olamadı. Hüseyin Turan girdiği seçimi kaybetti.
Değirmenci, Turan'ı yıpratmak için elinden geleni yaptı. Ama bu süreçte ne kadar yıprandığını hiç görmedi. Ona bunu söyleyenlere kızdı!
Karakaş, Işıklar'ı yıpratabilecek en önemli etken ama bu süreç tek taraflı işlemiyor unutmamalı!
Zafer, başarı veya kazancı belirleyen şey rakiplerinizi yıpratmakla olmuyor. Yan bir etkene kapılıp ancak hedefinizden sapabilirsiniz!

YORUM YAP