Şahin Dirik

CHP’nin Belediye Başkan Adayı kim olacak?

2019 yerel seçimleri öncesinde partilerin muhtemel adaylarını değerlendirdiğim, bu konulara değindiğim köşe yazılarım hep yüksek etkileşim almış, ilginç yorumlarla ve geri dönüşlerle karşılaşmıştım. Görüyorum ki bu konu her zaman okurlarımızın ilgisini yüksek oranda cezbedecek. Ben de okurlarımızı doyurmak vazifemdir diye düşünerek son derece ilgi gören bu konuyu 2024 yerel seçimleri için bir kez daha kaleme alayım dedim. Bugün potansiyel adaylarını değerlendireceğimiz parti ise 5 yıldır yerelde ve bundan çok daha uzun süredir genelde iktidar yüzü görememesine rağmen ilçemizde en çok konuşulan parti konumundaki CHP! Neden özellikle CHP'yi konuşuyoruz önce buna bir açıklık getirelim. Cumhur İttifakı cephesinde AKP'nin aday çıkarmayıp Silivri'yi yine MHP'ye bırakacağı aşikâr, MHP'nin adayının da yine Volkan Yılmaz olacağı bariz bir gerçek. Bu noktada Cumhur İttifakı'nı konuşmamıza teoriler kurgulamaya vakit kaybetmemize ne gerek var? İkili bir yarış izleyeceğiz. Taraflardan birinin Yılmaz olacağı belli, mühim olan rakibinin kim olacağı!
Millet İttifakı'nın fiiliyatta dağılmış görüntü vermesine karşın ben seçime haftalar kala yine bir birliktelik yaşanacağına kesin gözüyle bakıyorum. İYİ Parti'nin Silivri'nin kendilerine bırakılmasında ısrar edeceğini hiç sanmıyorum. Zaten gördüğüm kadarıyla ilçe teşkilatlarının ne geçmiş ne de mevcut kadrolarında Yılmaz'la baş edebilecek bir aday potansiyeli henüz yok. Bu yüzden CHP adayını destekleyecekleri, 2019 seçimlerine benzer bir yöntemle ittifak kuracakları bir senaryoyu öngörüyorum. Büyük soruyu sorma vakti geldi; Volkan Yılmaz'ın rakibi kim olacak? CHP'nin Belediye Başkan Adayı kim olacak? Gelin adaylık için ismi geçenleri tek, tek inceleyelim.

ÖZCAN IŞIKLAR: Silivri'de “ölene kadar aday” dediğimiz bir güruh var, bildiniz mi? Belediye başkanlığı ya da zaman, zaman yardımcılığında bulunmuş isimler ölene kadar her seçimde aday ya da en azından aday adayı oluyorlar. O tadı bir kez aldılar mı vazgeçemiyor, kopamıyorlar. O gücün müptelası gibi her dakika tekrar ona ulaşma planlarına zaman harcamaya başlıyorlar. Bu furya rahmetli Şaban Demiray ile başlamış. Selami Değirmenci ve Hüseyin Turan ile devam etti. Bu ikiliyi başkanlık makamından indikten sonra bile her yerel ve bazı genel seçimlerde ortalıkta görüyoruz. Özcan Bey bilhassa Değirmenci'yi çok kınardı. Hatırlatayım, kendisinin “Belediye başkanına üçüncü dönem haramdır” diye bir söylemi dahi vardı. Sonra bu sözlerini bizzat kendi çiğneyerek üçüncü kez aday olmak için yapmadığını bırakmadı. Bana göre son derece haksızca elde ettiği adaylık elinde patladı ve seçimi kaybetti. Sonra geçtiğimiz aylarda genel seçimlerde piyasaya çıktı ve milletvekili olmak için ortam aradı. En alt sıralara bile yazılmadı ki bu da kendisinin genel merkez nezdindeki itibarını gösterir. Neredeyse hiç şüphem yok ki yerel seçimlerde yine aday olmaya çalışacak ya da en azından adaylık için ortamı şöyle bir derinlemesine koklayacak. Yapmayacağım dese bile kendini tutabileceğini sanmıyorum. Ama o tren çoktan kaçtı. İddia ediyorum ki kendisi, bugün adını anacağım isimler arasında adaylık şansı en düşük olan kişidir. Bu noktada “Kınadığını yaşamadan ölmezmiş insan” sözünü anmamak ne mümkün. Işıklar, Değirmenci'yi sürekli her yere aday olan bir siyasi mevta olarak nitelendirip dururdu. Gelin görün ki kendisi de aynısı olma yolunda emin adımlarla ilerliyor…

DORUK BULUT: Öncelikle netleştirmemiz gereken bazı konular var. Doruk Bulut bu partinin emektarlarındandır. Silivri örgütü de CHP'nin en köklü ve güçlü örgütlerindendir. Ancak 2023 genel seçimlerinde İstanbul 3. Bölge milletvekilliği listesinde seçilebilme ihtimali bulunan 12. sıraya Doruk Bulut'u yazdıran gücü de bir irdelememiz lazım. 12. sıra Silivri'ye tanınmış bir sıra değildir. 12. sıra Halk TV'ye tanınmış bir sıradır. Doruk Bulut, Silivri kontenjanını kullanarak 12. sıraya oturmadı, Halk TV kontenjanını kullanarak oturdu. Halk TV'ye 12. sıra verildi ve Bulut'ta kanalın idari müdürü ve partiyle bağları sağlam bir isim olduğundan dolayı o sırayı kaptı. Yani 12. sıradaki ismin Silivrili olması tamamiyle bir rastlantıdır. Eğer Bulut Bağcılarlı olsaydı 12. sıra Bağcıların olacaktı. Eğer Bulut Şişlili olsaydı 12. sıra Şişli'nin olacaktı, durum bundan ibaret yani. Zaten o sıra Silivri'ye bırakılmış ve ilçe yönetimine “kimi öneriyorsunuz” diye sorulmuş olunsaydı Özcan Işıklar oraları kimseye kaptırmazdı. Kimileri Bulut'un çok güçlü siyasi bağlantıları olduğunu ve bu sayede o sırayı kaptığını düşünüp bu işi gözünde çok büyütüyor. Ben o şekilde düşünenlerden değilim. Eğer arada o şekilde bağlantılar vardıysa bile o bağlantılar kişisel çabalardan ziyade bir miktar şans ve Halk TV sayesinde kurulmuştur. Dolayısıyla CHP'nin Halk TV ile işi bittiğine göre de artık o bağların büyük çoğunluğu da kopmuştur. Bulut'un seçilme ihtimali olan bir sırada yer almasına rağmen ilçede partinin oyunda maalesef kayda değer bir artışa sebep olamaması da ayrı bir etken tabi. Bence Bulut'un birkaç ay önceki siyasi nüfuzunun yerinde şu an büyük bir boşluk var. Kendisini çok sevsem de durumu objektif olarak değerlendirmek mecburiyetindeyim. Durum böyle olmasa da zaten kendisinin belediye başkan adaylığı gibi bir hedefi yok, hiçbir zaman olmadı. İnatla kendisinin adaylığını pompalamaya çalışan o küçük “fan kulübüne” hitaben bir daha anlayacakları şekilde söyleyeyim. Aday O-L-M-A-Y-A-C-A-K. Kendisi de adaylık başvurusu yapmayacağını açıkça beyan ediyor ama bu fancıklar bir türlü idrak edemediler bunu. Başkasını aday yaptırmak istiyor olabilir. Ancak bana sorarsanız şu an bulunduğu pozisyon itibariyle istediği kişiyi aday yaptırabilecek güce de sahip değil. Kendisi bence Melih Yıldız'ı aday olarak görmek istiyor. Bunu geçtiğimiz günlerde ettiği Yıldız'ı kastederek yaptığı “Benim adayım sonuna kadar can dostum…” açıklamasından da anlayabilirsiniz. Belki Yıldız'ı aday yapıp yardımcısı olarak yanında yer alma gibi bir gündemi vardır, orasını bilemem. Kendisiyle ilgili geçmişte de Özcan Işıklar'ın 2019 seçimlerini kazanması halinde başkan yardımcısı olacağına dair iddialar duymuştum. Hatta Bora Balcıoğlu'ndan boşalan makam odasında Işıklar'ın iktidarının son birkaç ayı boyunca kendisi oturmuştu. Ancak şunu bilmeli ki başkan yardımcılığı ile ilgili bu gizli gündemine sahip tek kişi kendisi olmayabilir…

BERKER ESEN: Aday olmayacak. Hatta aday adaylığı başvurusu bile yapmayacak. Bunun sinyalini geçtiğimiz günlerde gerçekleşen ilçe kongresinde yeniden ilçe başkanı seçilerek verdi. Kendisi belediye başkan adayı adaylığına başvurmayacak belki, ancak ben ondan “Abdullah Yıldırım modeli” bir başkan yardımcılığı beklentisi sezinliyorum. Esen'in mevcut ilçe başkanıyken belediye başkan aday adaylarından biriyle (muhtemelen Melih Yıldız'la) anlaşıp, onun listesinden Silivri Belediye (ve belki de aynı zamanda İBB) Meclis Üyesi seçilip sonra da onun belediye başkan yardımcılığını üstlenme gibi bir gündemi olabilir mi? Ya da memuriyet üzerinden bir formül aranabilir mi? Kendi ağzından hiç böyle bir söylem duymadıysam da bu ihtimal bana hiç mantıksız gelmiyor. Çünkü eğri oturup doğru konuşmak lazım, Esen şu an ne başkan adaylığını kaldırabilecek halk nezdindeki popülariteye, ne siyasi olgunluğa ne de maddi güce sahip değil. Ancak doğru zamanda doğru adımı hesaplayacak, ayağını kolay, kolay yaş tahtaya basmayacak düzeyde bir zekâya ve sabra sahip. Bu noktada asla gerçekleşmeyecek bir belediye başkan adaylığı için ilçe başkanlığından istifa etmesinin onu siyaseten yaralayacak bir hamle olduğunun bilincindedir. Zaten partide başkan ve meclis üyeliği adaylığı düşünenlerin kongrelerde yönetime girmemesi yönünde bir genelge yayınlandı. Gerçi benzer bir genelge genel seçimlerde belediye meclis üyelerinin istifa edip milletvekilliği başvurusu yapmamaları gerektiği konusunda da yayınlanmış ancak bu Doruk Bulut'a engel olmamıştı. Meclis Üyeliği ve başkan yardımcılığı, Esen'in ihtiyacı olan nitelikleri kazanması ve “pişmesi” için biçilmiş kaftan olabilir. Eğer böyle bir fikri yoktuysa bile bence bu yazıdan sonra durup şöyle bir hayal etmiştir : )

MELİH YILDIZ: Hitabeti güçlü, 15 yıllık meclis tecrübesi var. Başkan adaylığı hayalini hiç yüksek sesle dile getirdiğini duymasak da niyeti olduğunu anlamak için kâhin olmaya gerek yok. Kendini iyi yetiştirmiş oturaklı bir karaktere sahip olmasının yanı sıra kökten CHP'li ve varlıklı bir aileye mensup olması da avantaj elbette. Ancak herkes gibi onun da handikapları var. En büyüğü de arkasındaki kitle. Silivri CHP'de “Özcan Işıklar'ın avaneleri” olarak bilinen bir topluluk var. Bu topluluk kendilerini bildi bileli partiden menfaatlenen hatta bazıları direkt partiden geçinen bir grup insandan oluşuyor. Bu insanlar sevilmiyor, istenmiyor. Halk bu isimleri vitrinde gördükçe CHP'ye oy vermeye yürekleri müsaade etmiyor. Sırf bu şahısların yüzü gülmesin diye gönüllerinde altı ok yatan vatandaşların elleri mühre gitmiyor. Yıldız, da bu isimlerin son ümidi olmuş vaziyette. Çünkü eğer aday Işıklar olamaz ancak en azından Yıldız olursa bu isimler parti üzerindeki etkilerini devam ettirebileceklerini, Işıklar dönemindeki imkânlarına tekrar sahip olabileceklerini düşünüyorlar. Bu isimler bu saatten sonra değdiği yeri kurutur, benden söylemesi. Yıldız'a da tavsiyem odur ki ismini Işıklar'dan ve onunla ilişkilendirilebilecek herkesten arındırması. Eğer bunu yapamazsa belki aday olabilir ancak başkan olması zor. Diyorum ya bu isimler değdikleri yeri kurutur, bunlar insanı atacağı oydan caydırır. Vatandaş artık bunları gördüğü an CHP'ye oy moy vermez. İnadına vermez. Sırf bunlar sevinmesin diye ver-mez! Eğer Yıldız, kendini bu isimlerden arındırmalı. Bu da bir tavsiye niteliğinde burada dursun.

BORA BALCIOĞLU: Gelelim esas meseleye… Şu ana kadar saydığım potansiyel adaylar arasında muhtemelen en güçlü isim kendisi. Işıklar'dan sonra da siyaseten de en yüksek tecrübeye sahip. 15 yıllık Silivri Belediye Meclis Üyeliği, 5 yıllık İBB Meclis Üyeliği, 5 yıllık Silivri Belediye Başkan Yardımcılığı tecrübeleri belediyecilik işinin pratiğine ne kadar alışık olduğunu gözler önüne seriyor. Üniversite'de Yerel Yönetimler bölümünden mezun oluşu ise teoride de pratikten aşağı kalmadığını gösteriyor. Zor dönemeçlerde zor kararları verebiliyor, cesaretini, liderlik vasfını ortaya koyabiliyor, 2019'da da olduğu gibi… Yeri gelmişken bu partinin ona 2019'dan bir adaylık borcu olduğunu da hatırlatmadan geçmeyelim. Tüm anketlerde en üstteyken, adaylık tepeden tırnağa hakkıyken sürecin nasıl sonlandığını hatırlarsınız. Bu kez daha tecrübeli, daha hazırlıklı geliyor. Oy oranının yüksekliği de ona ayrı bir güç katıyor, anketlerde adı hala hep önde çıkıyor. Anketler bu kez çok daha büyük öneme sahip çünkü CHP'den yine CHP'ye geçecek bir belediyeden değil, Cumhur İttifakı'ndan kazanılması gereken bir belediyeden söz ediyoruz. Adayın halk nezdindeki popülerliği ve oy oranı çok önemli. Koşullar ve şans büyük ölçüde ondan yana.
Olayı şöyle bir toparlarsak bu süreçte daha çok Balcıoğlu ve Yıldız arasında geçecek bir ikili mücadele izleyeceğiz gibi görünüyor. Bu güne kadar aralarındaki rekabeti dostane ve centilmence sürdüren bu ikiliden bakalım hangisinin yüzü gülecek?
CHP'de belediye meclis üyeliği adaylığı yarışında da en az başkan adaylığı yarışı kadar kıran kırana bir mücadele izleyeceğimizi sezinliyorum. Geçtiğimiz günlerde yapılan kongrede Berker Esen'in ilçe yönetiminin çok büyük bir bölümünün değişmesi ne kadar çok insanın meclis üyeliği niyeti olduğunu gözler önüne seriyor. Eski yönetimde yer alıp yenisinde yer almayan isimleri şöyle bir incelediğinizde çoğunun niyetini az buçuk anlıyorsunuz. Bir de dışarıdan gelecek başvuruları düşünün : ) Buraya yazıyorum ki CHP'de çok fena bir meclis üyesi aday adayı enflasyonu yaşanacak, demişti dersiniz.
Uzun lafın kısası, yakında ortalık fena şenlenecek…

YORUM YAP