Sevginar Sali

Çamlık zirvesi...


Selami Değirmenci… CHP’de parti içi iktidar, parti içi muhalefetin temsilcisi olarak sıradaki hamlesini büyük bir merak içinde bekliyor muhtemelen. Ama bu kez Değirmenci de bekliyor; çünkü iktidarı elinden düşüp birkaç parçaya bölündü. Şimdi o parçaların birleşip; biz seniz demesinin bekleyişinde… Elinde ne kaldı onu görmek istiyor… Kalanların ağırlığını karşı geleceği güçle tartmadan bir adım atmayacak. İçinde fırtına da kopsa, bin kez küllerinden de doğsa paraşütü olmadan bu kez uçak yolculuğuna çıkmasının ne kadar sakıncalı olduğunun farkında. Kendisiyle birlikte hareket edenlere, (pek çoğu aslında Işıklar ile hareket etme imkanı bulamayanlar) ‘birbirinize sahip çıkın’ derken, aslında ayrı düştüklerinde ne kadar kolay lokma olacaklarını anlatmaya çalışıyor. Onların parçalanıp, yok olması bir bakıma Değirmenci’nin elinde kalan son siyaset sermayesinin de bitmesi demek. Verdiği y-emek ‘hala buradayım, yalnız (güçsüz) değilim’ mesajıyla birlikte Selami Değirmenci gerçeğini siyaseten olmasa da CHP açısından aşikar kılmaya yeterli.
Bir arkadaşım dedi ki; "Yazarsan yemekler devam edecek. Yazmasan sürmez…” İktidar meclis üyelerinin üçte birinin, CHP siyasetinin emektarları ve aktif olarak sürdüren kişilerin bir araya gelişi haberdir. Nerede toplandıkları ve ne için olduğundan bağımsız olarak kamuoyunun bilgisine sunulur. Resimler çekilip sosyal paylaşım sitesinde dolaşıma sokulduysa bu alenen; ‘Bizi görün” çağrısıdır. Yananı da Allah görür : )

İSKİ VE İBB’YE GÖREV ÇAĞRISI
Cumartesi günü sahil ve boyunca yer alan bütün işletmeler felaket bir kanalizasyon kokusuna maruz kaldı. Muhtemelen bütün hafta da öyleydi… İSKİ’nin aklımın almadığı rakamlardaki Silivri yatırımları nereye ve neye yapılıyor inanın konuları takip etme zorunluluğu içinde olan benim için bile tam bir muamma. Kışın neyse de şimdi bir de insanlar o kokudan geçilmeyen denize girmeye başladılar. Serinlemek için giren köpekleri bile görünce üzülüyorum. Boğluca Deresi felaketlerin felaketi… Silivri merkezinde bu kepazelikle daha ne kadar yaşamayı sürdüreceğiz bilmiyorum. Hadi Silivrililer olarak biz yaşıyoruz da bizi yönetenler bu rezilliği sona erdirmek için ne bekliyor sorusunun cevabı bende yok… İnsanlar uzaya gitti biz sahildeki yosunlar yeşilden siyaha dönene, aydan hissedilecek mikrop patlamasına yol açıncaya kadar öküzün trene baktığı gibi seyretmekle yetiniyoruz!
Bir sürü güzel mekân, işletmeler açıldı… İnsanlar nefes almak için çıktıkları sahilde burnunu tıkayarak gezmek zorunda… Anlık felaketlere ihtiyacımız yok; biz her gün yavaş yavaş ölüyoruz zaten…
Başta İSKİ ve İBB diye yazdım ama Silivri Belediyesi de durumdan vazife çıkartsa hiç fena olmayacak!
Silivri’yi bu sahil kepazeliğinden kurtarın artık!

YORUM YAP