Sevginar Sali

Bizim derdimiz belli, sizinki ne?

İstanbul'da köy statüsünden mahalleye dönüştürülen ancak geçtiğimiz dönemde tarım ve hayvancılık yapıldığı gerekçesi ile suyu 4 yerine 1 TL'den kullanan bölgelere sağlanan ayrıcalık ortadan kalktı. Bu ‘ayrıcalığın' üreticiye mi faydası daha büyü, tüketiciye mi tartışılır.
Konuyu İBB meclisinde gündeme getiren isim Silivri Belediye Başkanı ve MHP Grup Sözcüsü Volkan Yılmaz olurken, karar oyçokluğuyla geçti, İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu tarafından da meclise iade edildi. İmamoğlu'nun iade gerekçeleri; düzenlemenin TBMM'de yapılması gerektiği, İBB meclis kararı ile uygulanırsa zimmet çıkacağı yönündeydi… Genel iktidar ile arasındaki ‘ilişki durumu' göz önünde bulundurulduğunda temkinli davranmakta İmamoğlu'nun pek haksız bulunma imkânı kalmıyor doğrusu!
Tarım ve hayvancılık yapan insanların üretimlerine devam etmesi gerektiği ve hatta teşviki, su tarifesindeki %400'lük artışın köyden kente göçü tetikleyeceği hususunda herkes hemfikir ama bu sonuç almaya yeterli gelmiyor!
CHP konuyu TBMM'ye taşıdı, MHP milletvekilleri aracılığı ile de kanun teklifi hazırladı… Ama meseleyi meclis gündemine getirmek aylardır mümkün olmadı. Tabi bu arada günlük gelişen ve haftasında kanunu çıkartılan nice olaya şahitlik ettik. Yasamanın hızlı işlemesinden yana bir sorun yok; yavaş işlemesinden şikâyetçiyiz! Kime ve neye göre hızlandığını tartışmaya açarsak sorunun özünü kaybedeceğiz!
Gündeme getiren kişi MHP'li, Ankara ayağında CHP ve MHP tarafından hazırlık yapılmış (Zeynel Emre ve İsmail Faruk Aksu kanun teklifi hazırlamış)… Peki, AK Parti köylülerimizin indirimli su kullanma hakkını geri kazanmasını istemiyor mu? Yıllardır kendi dönemlerinde suyu indirimli kullanmalarına imkan sağladığına göre yine istiyordur herhalde!
MHP ve CHP'nin önerdiği, AK Parti'nin de desteklediği bir konunun TBMM gündemine gelmesi ve yasallaşması önündeki engel kim ya da ne o zaman?
Meclisteki diğer sayıca küçük partiler değildir değil mi?
Dünyaları kurtarma iddiasıyla siyaset yaparken, 33 köyün su tarifesi gibi basit ama bir o kadar can alıcı bir konuyu çözmeye vakit bulamayan vekillerimiz Türkiye'nin en büyük kentinin beslenme sorununu hiç umursamıyor demektir!
Çok veren maldan, az veren candan! Bu köylü, aylardır onları mahkûm ettiğiniz eziyetin hesabını sormadı diyelim kendinizi de mi düşünmüyorsunuz? Yiyeceğiniz meyve, sebze, eti kaça satın alacağınızı, 20 Milyonluk mega kentin çeperlerinde, böğrüne bir hançer daha sapladığınız, tarım ve hayvancılık biraz daha öldükten sonra ne tür gıda ürünleri tüketeceksiniz peki?!
Her şeye zaman bulup, sıraya sokan İstanbul milletvekilleri, TBMM'nin diğer kıymetli üyeleri 33 köyü ilgilendiren, böyle hassas bir dönemde tarım ve hayvancılık sorunları ile dertlenmiyorsa herkes bilsin… Bizim derdimiz bu, sizin önceliğiniz farklı demek…

YORUM YAP